PD!-12

381 30 8
                                    

Bir yıl geçmişti aradan.Tüm o yaşanan olayların ardından geçen kocaman bir yıl.
Acılar tam olarak geçmese de,üzerleri kabul dolmuştu hepsinin.
Nisan ve Sinan,aşklarının önündeki engellerden birkaçını yenerek evlenmişlerdi.
Tam bir yıldır,çok mutlulardı.2 ay sonra üç kişilik bir aile olmaya hazırlanıyorlardı.
Nisan,7 aylık hamileydi.Çok konuşan,minnak,ufak tefek ve kocaman saçlı bir Nisan daha katılacaktı aralarına.Ona kavuşmak için sadece 2 ay kalmıştı.
Herşey yolunda gidiyordu hayatlarında.
Güneş belasından kurtulmuşlardı.
Daha sonra,daha fazla vakit kaybetmeden bir hafta içinde evlenmişlerdi.Şimdi ise,biricik meleklerini kucaklarına alacakları günü sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Yine,4 aydır olduğu gibi sabah erkenden uyanıp,kontrole gitmişlerdi.
Bebeklerinin gayet sağlıklı olduğunu öğrenince ise,yine o yüzlerinden hiç eksilmeyen gülümsemeleri yerleşmişti yüzlerine.Hastaneden çıkmış,eve doğru yürürken,
-'Sinan,çilek alırmısın bana?'
-'Tamam canım,eve gidelim bn çıkar alır gelirim'
-'hayır!Sen şimdi git çilek al.Bende eve doğru gideyim evde buluşalım'
-'tamam canım,dikkat et kendine'
-'sende,çilek bulmadan da eve gelme sakın!'
-'tamam'
-'ha Sinan!'
-'efendim?!
-'Sakın az önce bana güldüğün gibi başka yerlerde gülme!Yanında bn yokum diye üzerine atlarlar!'
-'Nisan!Saçmalama!'
-'Saçmalamıyorum ben!..................sadece,kıskanıyorum'dedi Nisan,hıçkırıklarının arasında.
-'Ağlama birtanem,ağlama.Tamam öyle gülmem olur mu?'
-'Sinan,birşey dicem çilek alıcaksın ya hani kayısı ve erik'te alırmısın?'
-'tamam birtanem,alırım ben sen yeter ki ağlama'
-'tamam,hadi çabuk ol al gel'
-'tamam'Sinan,Nisan'ı alnından öper ve manav aramaya başlar.
Nisan'da eve gidebilmek için yürümeye başlamıştır.
Bir anda yanında siyah bir araba durur.
Nisan aldırış etmez ve yürümeye devam eder.
Ta ki bir el gelip ağzını mendil ile kapatana kadar.
~~~~~~
Çilek,erik ve kayısı!
Ah Nisan ah!
Çekeceğim var senden!
Nihayet bir manav buldum ve meyveleri alıp eve doğru ilerlemeye başladım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Nisan,gözlerini açtığında depo gibi biryerdeydi.
Elleri ve ayakları bağlı,ağzında bir bant vardı.
Korkar ve ağlamaya başlar.Tüm kabusları tekrarlanmıştır yine.
Ağlama seslerini duyan Güneş,deponun kapısını açar ve içeri girer.
Nisan ise,sadece Ağlıyordur.Korkuyordur,kendisi için değil meleği için.
-'Nisan!Nasılsın?Sana "sen benimsin"dememişmiydim ben.'
-'S-son nosol çokton hoposhonodon?'der ağzındaki bant ile konuşmaya çalışırken.
-'Oda bana kalsın be güzelim!'
-borok bono!'
Güneş,Nisan'ın ağzındaki bantı çıkartır.
Nisan,fırsattan istifade ısırır Güneş'in parmaklarını.
Güneş,Nisan'a yaklaşır ve dudaklarını öper.
Nisan,tepiniyordu  fakat ne fayda!Güneş onu sabitlemişti bir kere oraya.

-'Sen.....seni çok özledim Nisan!!Seni çok özledim benim olanım!'
-'ben senin değilimmmm!'
Güneş,sert bir tokat atar Nisan'a.
-'Sen benimsin!Anla artık bunu!'
Tekrar yaklaşır ve tekrar öper Nisan'ı.
-'karşılık ver bana Nisan!'
-'Asla!Asla!'
Güneş,tekrar yaklaşır ve daha sert bir şekilde öper dudaklarını Nisan'ın.
-'Güneş!Ne istiyorsun benden?'
-'Özledim sadece seni!'
-'Lütfen bırak  gideyim lütfen!Hem Sinan,çok merak eder beni!Yalvarırım bırak bizi gidelim!'
-'Merak etme!Sinan'da burda!'
Depo'nun kapısı açılır ve Sinan'ı fırlatarak atarlar Sinan'ı içeriye.
-'Sinaaaannnnn!'
-'Ben iyiyim aşkım!Sen iyisin dimi kızımız iyi mi?'
-'Biz iyiyiz'

-'Sinan!Senin için çok güzel bir planım var!Beni anlayacağın çok güzel bir plan!'

Tekrar Nisan'a yaklaşır ve öper onu.
Nisan,çok tepiniyordur,kafasını çok çekiyordur fakat Güneş her seferinde tekrar öpüyordur onu.
-'S-Si-Sin-An...Sinan!'
Sinan,kurşunlanan kolunu umursamaz ve Güneş'i iter.
-'Şimdi anladın mı beni Sinan!Anla beni!Ben....kötü birisi olmak istemiyorum!Ben bu değilim!İçimde hiç dur durak bilmeyen bir canavar var!Sizden tek isteğim var!Beni...affedebilirmisiniz?'

Affetmek mi?Ne affetmesinden bahsediyordu bu?Bana yaşattığı onca şeyden sonra onu nasıl affedebilirdim?
-'S-sen ne dediğinin farkındamısın Güneş!Ne affetmesi?Nasıl affedebilirdim seni?O kadar kolay mı affetmek?'

-'Ne deseniz haklısınız.Ama lütfen affedin beni!'

-'Ellerimi ve ayaklarımı bile çözmedin Güneş!Bu hamile halimle kaçırdın beni!
İstemeden,zorla öptün beni Güneş!Sevdiklerime zarar verdin sen Güneş!
Nasıl affedebilirim seni?Affetmiyorum!
Bırak bizi de gidelim hadi!'

Güneş,Nisan'ı çözer.
Nisan,kapıya doğru ilerler.
-'Sinan!Aşkım gelsene!'
Sinan,yerde kıpırdamadan yatıyordur.
-'SİNAANNNN!'
Nisan,koşarak Sinan'ın yanına gider.
-'Sinan!Sinan uyan!Ne yaptın aşk'ıma?Ne yaptııınnnnn?'
-'Zarar verdim!'
-'Allah belanı versin Güneş!Nefret ediyorum senden!'
-'Sana....çok aşığım Nisan!'der ve Güneş,bayılır.

Nisan,ne yapacağını şaşırmıştır.Sinan'ın koluna bakar.Tam sinirlerin üzerindedir kurşun.Ve nefes alış verişini zorlaştırıyordur.
Hemen Sinan'ın telefonunu alır ve ambulans arar.Daha sonra ise polisi.
Bir saat sonra ambulans ve polisler gelir.
Sinan'ı ve Güneş'i ambulans'a alırlar.
Hastaneye gidilir.
Sinan ameliyathaneye,Güneş ise acil'e alınır.
Bir doktor gelir Nisan'ın yanına.
-'Nisan hanım'
-'evet,'
-'Güneş Sağlam hakkında sizinle konuşmak istiyorum'
-'Nesi var?Ölüyor mu?'
-'Beynin'de tümör var ve beynin davranışları engelleyen kısmında.Güneş Sağlam'da yanlış davranışlar hiç farkettiniz mi?'
-'Bana,ben böyle bir insan değilim.Ben bu değilim içimde bir canavar var falan demişti'
Ne yani Güneş hastalığını biliyormuydu?
-'Güneş Sağlam çok hasta'
-'S-Sinan iyimi?'
-'Sinan Bey'de beyine yeterli miktarda oksijen gitmediği için hafıza kaybı yaşama ihtimali var!'

Hafıza kaybı mı?H-hayır olamaz!Sinan bebeğimizi,bizim anılarımızı,bizi unutamaz!

-'Yalan söylüyorsunuz!Yalan söylüyorsunuz!YALAN SÖYLÜYORSUNUUUUUZZZZZZ!'

Nisan,yaşadıklarına daha fazla dayanamaz ve bayılır.


































Nasıl buldunuz yeni bölümü?

Pişman Değilim!(TAMAMLANDI) #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin