October, valizlerini topladı. Bugün okula gitmemişti, gidememişti. Zaten kendisinde o cesaret yoktu.
"Elveda Ash." diye mırıldandı. Defterin içerisine koymuştu ona yazdığı kağıtları, okumasını umuyordu.
Son kez aldı kalemi eline, onlarca yaprağı daha olmasına rağmen defteri vermek zorundaydı. Ash'in onu bilmesine ihtiyacı vardı. Arkadaşlıklar geçiciydi, bu yüzden kimseye güvenmemeli ve bir şey beklememeliydi. Ash'e belki bu yüzden ihtiyacı vardı ama artık o da yoktu.Merhaba sevdiğim kıvırcık.
Gidiyorum.
Seni özleyeceğim.
Özleyeceğim tek kişi sen olacaksın, söz veriyorum.
Diğer insanlar umrumda değil.
Bir tek sen umrumdasın.
Umarım bundan sonraki hayatında iyi olursun.
Çünkü ben olmayacağım.
Şimdi gitmem gerek, onlarca sayfa var ama onlara yazamadım, üzgünüm.
Insanlar bencil, senden istediğim tek şey, insanların yapmacık suratlarına kanmaman.
O zaman üzülürsün, benim gibi.
Üzülmeni istemiyorum.
Ve hatırlıyor musun? Bu kitabı bana altıncı sınıftayken vermiştin.
O zamandan beri en değerli şeyimmiş gibi saklıyordum, en sonunda da sana olan sevgimi yazabileceğim bir günlüğe dönüştü.
Bu arada bir arkadaşım vardı.
Kendisine zarar veriyordu ve bunun saçma olduğunu düşünürdüm.
Ama değil.
Ruhsal olarak acı çektiğinde,
Fiziksel olarak kendine zarar verince,
Acın hafifliyormuş.
Bunu anladım.
Kendine iyi bak.
***
Ashton'un evinin kapısının önüne geldiğinde, zile bastı ve defteri bıraktı. Annesi onu arabanın içinde bekliyordu. October, koştu. Arabaya bindi ve son kez Ashton'ın evine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
October // Irwin
FanfictionTekrar bir araya gelmek için fazla kırığım varsa, Ya da o kırıklar aslında kaybolmuşsa? Onları bulabilir misin? Yeniden nefes almamı sağlayabilir misin? *** 29.12.2015