Adımlarımı dikkatlice atıyorum. Fazla sessiz, fazla soğuk bir yerdeyim. Ashton'ın evindeki koridordayım. Korkum vücudumu harap ediyor.
Saçlarımı ellerimin arasından geçiriyorum. Onları çekiyorum. İçimdeki yangın gittikçe büyüyor, hayati olan neyim varsa bu yangınla yok oluyor. Zihnimde bulutumsu bir şey olup silikleşen anılarım var. Sırtımı duvara yaslıyorum ve yavaşça çöküyorum yere. Acıdan nefes alamayacak bir haldeyim. Bugün de her zaman olduğu gibi okuldaki insanların bakışları acıyla doluydu. Bana acıyorlardı, bir deli olduğumu düşünüyorlardı.
Deli değilim. Sadece fazla karamsardım, belki dengesiz. Ama onların ön yargılarını aşmam mümkün değil.
Ashton eve gelmiyor. Biliyorum benden sıkıldı. Hissedebiliyorum. Çünkü ben aptal biriyim, kafayı gittikçe yiyorum ve sanırım deliyim. Kelimeler boğazıma takılıyorlar, oradan gitmiyorlar.
Ağlıyorum ama bu da yapamadığım bir şey artık. Ağlamak çok güç, sadece boğazımzda bir yumru var.
Midem kasılıyor, gözyaşlarından hiçbir şey göremiyorum. Eskiden arkadaşım olan kişiye yazdığım mektubuma devam etmeliyim. Çünkü yarıda kaldı.
Titreyen bacaklarıma rağmen kalkabiliyorum. Öğleden sonra olduğu için aynadaki yansımamı görebiliyorum ve bu midemin kasılmasına neden oluyor. Bitap nir haldeyim, her şey gittikçe mahvolmaya başlıyor. Acı ruhumu eritiyor, artık yanımda kimsem yok. Herkesi teker teker kovdum yanımdan.
Çünkü onlara acı veririm. Çünkü ben dengesizim, bir aptalım ve insanlar beni hak etmiyorlar. Insanlardan nefret ediyorum, neden beni sevmiyorlar?
Bunları düşünmeyi bırakıp, eski çalışma masasına gidiyorum. Mektubuma devam etmem gerek.
Ona asla ulaşmayacak olan ilk ve son mektubuma.
***
Final yapayım mı? Aslında hiç istemiyorum. October'ı yazmayı seviyorum.
April'e bakın. October gibi, devam kitabı değil.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
October // Irwin
FanfictionTekrar bir araya gelmek için fazla kırığım varsa, Ya da o kırıklar aslında kaybolmuşsa? Onları bulabilir misin? Yeniden nefes almamı sağlayabilir misin? *** 29.12.2015