Thirty Five

63 14 6
                                    

Buraya bir şeyler yazmak için fazla yorgunum. Kelimelerim asla yetmeyecek, onlar her gün tükeniyorlar.
Hiçbir şey iyi gitmiyor, her şey batakta. Çıkılamaz bir bataklığa saplanıyorum, oradan kurtuluş biletim yok, acı içerisinde kıvranıyor vücudum her gün eriyor.
Ash, eve döndü. İyiydik aslında, o beni çözmeyi bıraktı artık. Ben sadece yazıyor, okula gidiyor, eve gelip, ailemle konuşurken türlü türlü yalanlar uyduruyordum. Ağız dolusu, yalan kusuyorum adeta. Bu sadece, kötü hissettiriyor ama bir çaresine bakmayı öğrendim nasıl olsa.
Ashton, ne olduğumu umursamıyor. Artık o da pes etti zaten başından beri beni pek umursadığını söyleyemem. Sadece bunu bilmek acıtıyor fakat bilmiyormuş gibi yapmak daha kolay. Her zaman beklentilerim yüksek, Ash'e karşı. Geçenlerde onunla az daha birlikte oluyordum. Beni seviyor mu, emin olamadan ona kendimi vermeyeceğim. Oturmuş, günlüğüme yazıyorum, o ise televizyonda hokey izliyor. Bu fazla acıtıyor, umursamasını istediğim ve ilgisini beklediğim kişi bana fazla kayıtsız davranınca, midem düğümleniyor.
Her zaman acınası biri olacağım.

October // IrwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin