October // Irwin

Fifty two

Ben hastayım.
Bunu öğreneli birkaç saat olmasına rağmen hala etkisinden kurtulamıyorum.
Bugün Ashton'ın doğum günü,
Doğum gününü hasta bir kız ile kutlayacak.
Hasta olduğumu bildiğimden Ashton'ın haberi yok ve ben buradan kurtulmak istiyorum.
Çünkü biliyorum,
Ashton bana acıyor.
Ve,
Doğum gününü kabusa çevirmek istemediğim için,
Ondan uzaklaşmam herkes için daha iyi.
Sırf ondan uzaklaşayım diye annemin hastaneye yatmam konusundaki ısrarlarını kabul ettim.
Hem de birkaç saat önce,
O an hiç düşünmedim ve 'evet' dedim.
Fakat önce ona bir mektup yazmalıyım.

Komodinin üzerindeki kalemi ve kağıdı elime alıyorum.
Titreyen parmaklarıma rağmen kalemi kavrayışım fazla sıkı.
Evet, işte başlıyoruz.

"Kıvırcığım,
Doğum gününde yanında olamadığım için beni affet, bunun için fazla hastayım.
Yanında olmak isterdim fakat sen bunları okurken ben hastaneye varmış olacağım,
Bunu sen bilmiyorsun,
Nerede olduğumu bilmeyeceksin,
Senden uzakta duracağım,
Bana kızgın olabileceğini tahmin ediyorum,
Haklısın.
Özür dilerim,
Ama seni seviyorum,
Bu dünyada sevdiğim ilk ve tek erkek olacaksın,
Seni çok seviyorum.
Yediğim o bütün yemeklerim tatlarını bir gün unutacağım,
Fakat dudaklarının tadını asla.

Bir de hani şu geçen gün bize gelen sarışın kız,
Onun sana ilgisi var,
Benden daha güzel.
Seni mutlu edeceğini biliyorum.
Ona bir şans verir misin?
Bu arada doğum günün kutlu olsun,
Elveda, Ash."
***
İyi ki doğdun Ashton;)
22 olduğuna inanamıyorum,
Hem çok üzgün hem de çok mutluyum.
Keşke hiç büyümesen.