Multimedia: İlbilge
"Hoşgeldiniz kızlar."
"Hoşbulduk Ayşe abla."
İçeriye geçtiğimizde Kağan'lar ve Emirhan kahvaltı masasının başına geçmiş İlbilge'nin de gelmesini bekliyorlardı. Tüm Kağan'ların yüzünün asık olması beni gülümsetmişti.
"Günaydın Kağan'lar." diyerek içeri girdi Toprak. Emirhan'ın gözleri bizi bulduğunda gülümsemişti.
"Günaydın Toprak." dedi Bilge de hafif bir tebessümle. Su Toprak'ın kulağına eğildi.
"Bu Kağan'lara yanaşmak için iyi bir şans." dediğinde Toprak gülümsedi.
"Bende üçüz rahat ol."
Su bana baktığında göz kırptım.
"Hey dedecik sen iyi misin bakalım?" dedim kahvaltı masasında Kültigin'in yanındaki yerimi alarak. Bana bakıp gülümsedi.
"İyiyim niye ki?" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Sadece sen değil tüm Kağan'lar öyle. Yakında 'Sana ne olmuş?' diye serenat yapacağım yemin ederim." dedi Su kendine hava yaparak.
"Boşverin ya." dedi Bumin elini 'neyse' der gibi sallayarak.
"Ateş ablam gelmiş?"
Neşeyle şakıyan İlbilge içeri girdiğinde Emirhan'ın gözleri parlamıştı resmen. Ona gülüp ayağa kalktım ve İlbilge'ye sarıldım.
"N'aber Ateş abla?"
"İyidir İlbilge."
İlbilge'nin gözü kızlara takıldığında gülümsedi ve onlara doğru adımladı.
"Toprak abla, Su abla. Siz de hoş geldiniz."
Toprak ve Su da İlbilge'yle sarıldıktan sonra geri yerlerine oturdular. Evet ona kızlardan bahsetmiştim.
"Valla Ateş İlbilge anlattığından daha tatlı biri çıktı hadi hayırlısı." dedi Su gülerek. Ona gülüp Emirhan'a yanaştım.
"Emirhan? Sen de hoşgeldin ablacığım." dediğimde gülümseyip yerinden kalkmadan bana sarıldı.
"Sağol Ateş abla." dediğinde saçlarını karıştırıp yerime oturdum.
"Abla Ateş abla Emirhan'ı size anlatmıştır." diyen İlbilge'yi Toprak onayladı.
"Kız maşallah çok yakışıyorsunuz." dedi Toprak gülerek. Ona gülüp tabaktan bir domatesi ağzıma tıktım.
"Emirhan lise iki değil mi?" diyen Su'yu Emirhan başıyla onayladı.
"İlbilge'yle yaşıtlar Sucuğum." dediğimde Su gülüp ağzıma kenardan krep tıktı.
"Kız sen sus da yemek ye. Ateş bak 55 kilosun, ben 58 kiloyum. Depresyona girdim senin yüzünden testosteronuna fışfışladığımın kızı!" dedi Su hararetli hararetli. Krepi yutup ona dil çıkarttım. Çayımı yudumladığımda Su "Boğazında kalsın puşt." dedi bana yan yan bakarak. Bumin Su'ya gülüp ağzına peynir tıktı. Boğazında kalsın puşt. Toprak'ın telefonuna mesaj gelmesiyle Toprak telefonuna gömüldü. Bilge de onun yanında oturduğundan Toprak'ın mesajlarını dikizliyordu. Bilge'nin gözleri hayvan gibi açılırken Toprak sırıttı.
"Bilge abi iyi misin lan?" dedi Emirhan kaşlarını çatarak. Bilge yutkunup kafa salladığında Toprak gözlerini devirdi.
"Ne oldu lan?" dediğimde Su kafa sallayarak beni onayladı.
"Bu akşam bizim depoda." diyen Toprak'la beraber Su'yla çığlık atıp sarıldık. Niye mi? Çünkü her zaman dövüşler bizim depoda yapılır. Yani bu akşam bir dövüş turnuvası var ve biz de katılacağız. Evet dövüşebiliyoruz. Silah kullanan birinden beklenen bir şey zaten.
"Ee? Bilge, kızlar, ne var ki bunda?" dedi Kültigin gülerek.
"Mesajın devamında anlarsınız." diyen Bilge'yle beraber Toprak mesajın devamını okudu.
"Dövüş var. Katılacağınızı biliyorum ama lütfen daha fazla dövüşçümü öldürmeyin.
-Vusat."
"Vusat Özdinç." diye mırıldanan Bilge'yi kafama takmayıp Kültigin'e döndüm.
"Dövüşebiliyor musun?" dediğinde onu onayladım.
"Kahvaltıdan sonra sana maharetlerimi gösterebilirim?" dediğimde sırıttı ve onayladı.
"Sana karşı ben?" dediğinde sırıttım.
"Vay Su abla?" diyen İlbilge'ye Su gülümsedi.
"Yetimhanede ihtiyacımız oluyordu." dedi Su omuz silkerek.
"Anlıyorum." dedi İlbilge susmasını anlayan bir sesle. Emirhan Nesquik döküp kenardan süte uzandı. Boğazında kalsın puşt. Üçümüzünde suratında aptal bir sırıtış oluşmuştu.
"Ateş, hatırlıyor musun? Eskiden anneannem mısır gevreğini köpek maması sanıp bize yedirtmiyordu." diyen Toprak'a gülümsedim.
"Unutur muyum be üçüz." dediğimde Su gülümsedi.
"Ailenize ne oldu?" diyen Kültigin'e Su ve Toprak aynı anda farklı cevaplar vermişlerdi.
"Kaza."
"Yangın."
"Siktir." diye mırıldandım.
"Kaza yangını." dediğimde Su ve Toprak beni onayladılar. Kültigin ağzına bir zeytin tıktı. Boğazında kalsın puşt. İlbilge çöreğini ısırıp kafa salladı. Boğazında kalsın puşt. Ulan inşallah hepinizin boğazında aynı anda yemek kalır da topluca ölürsünüz, amin.
Bölüm nasıldı? Ve evet kitabın adını 'Limon Çiçeği'm' yaptım. Kapak nasıl olmuş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçeği'm
HumorEn yüksek kademe: Mizah içinde #51 Onlar, kimsenin yüzünü görmediği katiller. Onlar, herkesin korktuğu psikopatlar. Onlar, düşmanlarının sekreterleri olacaklar. Ölüm kaçınılmaz. Daha önce sekreterlik kadar masum bir mesleği bu kadar karanlık gör...