Multimedia: Emirhan'ınız!
Multimedia: Gökhan Türkmen - Bitmesin koyacaktım ama hata verdiği için koyamadım.
Ama siz mutlaka dinleyin biterse başa sarın tekrar tekrar dinleyin ♥_¤
Kültiginlerin evlerine doğru yürürken İlbilge ve Kültigin'in karşılıklı durduklarını gördüm. Onları görünce hızımı daha çok arttırıp -koşarak- yanlarına gittiğimde karnımdaki keskin acıyla tiz bir çığlık saldım. Elimdeki sıvı ve sıcak şeye baktığımda... Vurulmuş muydum?İkisi de bana döndüklerinde İlbilge kızarmış gözlerinden yaşlar dökmeye başlamış Kültigin'in ise sol gözünden hızlı bir damla aktığını görmüştüm. İşin garip yanı tam İlbilge'nin önünde duruyordum.
Vücudum beni daha fazla taşıyamayacak duruma geldiğinde vücudumun da hakimeyitini kaybetmiştim. Kendimi yavaşça yere bıraktığımda beni tutan yine ailemin katiliydi.
"İlbilge'yi kurtardın..."
Ne yani ne olacağını görüp İlbilge'nin önüne atladığımı mı sanıyordu?
"O iyi mi?" dediğimde kafa salladı."Ya sen?" dediğinde gözümden bir damla yaş akmasına izin verdim. Canım acıyor Kültigin, ölüyorum...
"Bilge! Bumin! Ambulans çağırın lan!" diye kükrediğinde gülümsedim.Benim için endişelendin Kağan...
Kültigin'den...
Limon Çiçeği'min gözünden yavaşça bir damla yaş süzüldüğünde gözümden bir damla yaş akmasına izin verdim.
Canı yanıyordu...
"Ateş cevap ver. Lütfen." dediğimde sesim çatallaşmıştı.
"Canım acıyor... Ben..." deyip hıçkırdığında göz yaşım yüzüne düştü. Gülümsedi. O güzel gözlerini açmadan gülümsedi.
"Ağlama ne olur..." dediğinde elini sımsıkı tuttum.
"Gitme Limon Çiçeği." dediğimde elimi sıktı.
"Kültigin ben ölüyorum ama..." dediğinde alnına dudaklarımı bastırdım.
"Hayır yok öyle bir şey... Yorma kendini." deyip Ateş'in başını göğsüme yasladım.Bilge hızla arabayı getirdiğinde Ateş'i kucağıma alıp arabaya bindirdim. Bilge ön tarafa oturduğunda İlbilge de arkaya, yanımıza oturup kapıyı kapattı. Ateş'i kucağıma oturtup başını tekrar göğsüme yasladım.
"Özür dilerim Ateş ablam. Bak vallahi ben abime kızgınım. Seni çok seviyorum. Hem sen ölürsen ben çok üzlürüm, Su ablamla Toprak ablam üzülür, abilerim üzülür, Emirhan çok çok üzülür. Bak vallahi çok özür dilerim ne olacağını bilsem yemin billah çıkmazdım dışarıya..." diyen İlbilge'nin saçlarını okşadım. Ateş ise elindeki kanı pantolonuna silip elini temizledi ve İlbilge'nin yanağını okşadı. Her zamanki gibi gülümsedi...
Elini sımsıkı tuttuğumda içim acımıştı. O sıcacık elleri şimdi buz gibi soğuktu. Esmer yüzü bembeyaz olmuştu. Eli tam kalbimin üzerinde yumruk olmuş duruyordu.
"Kültigin?" diye mırıldanıp burnunu çekti.
"Bana şarkı söyler misin?" dediğinde saçına bir öpücük kondurdum."Beni sana bağlayan tek söz seviyorum demen
Onca laftan sonra bitti diyip çekip gitmem
Derdin efendisi olmus kalbim bu senin hediyen
Biri kalır biri gidermiş o biri benmişim meğer
Aşk seni bana yazmışsa
Niye bu ceza
Bu can yasta
Gitme bitmesin diye bütün gece ağladım
Hayır olmaz böyle biteceğine inanmadım
Gidersen kalan hayalinle ben ne yaparım
Sensiz olmaz böyle gideceğine inanmadım"Derin bir nefes aldığımda Ateş'e baktım. Bir eliyle elimi sımsıkı tutmuş diğer eliyle ise kolyesini sımsıkı kavramıştı. Bembeyaz yüzünde ise küçücük bir tebessüm vardı. Elleri ise buz gibi. Nefesini kontrol ettiğimde çok yavaş nefes alıyordu.
"Bumin yalvarırım acele edin ölüyor!" dediğimde Bumin kan çanağı gözleriyle arkasına döndü.
"Az kaldı abi çok yakınız." dediğinde yutkundum."Ölmedim ben..." diye fısıldadığında kollarımı ona sardım.
"Ateş bana bak... Ölürsen yemin ederim her gün mezarının üzerinde Teen Wolf mudur ne haltsa ona söverim!" diye abuk subuk bir tehdid savuran Bilge yine yüzüme tebessüm yerleştirmişti.
"Kötüye bir şey olmaz siz de hemen öldürdünüz benim sarışınımı." dedi Bumin göz yaşlarını hızlı hızlı silerek.Biz tanışalı 2 ay anca olmuştu ve biz hiç birbirimizi sevdiğimizi göstermemiştik. Şuan her şey o kadar masumdu ki her şey bembeyazdı sanki.
Araba durduğunda Bilge hemen arabadan atlayıp kapıyı bana açtı. Hemen Ateş'i kavrayıp arabadan indim. Hastanenin içine girdiğim gibi herkesin bizimle ilgilenmesi iyi oluşmuştu. Tabi benim 'Sedye getirin ulan!' diye böğümemin de katkısı vardı.
Ateş'i sedyeye yatırıp ameliyathaneye sokmuşlardı. Doktor yanıma geldiğinde ona anlamaz bir bakış attım.
"Ateş Hanım'ın kan grubu çok zor bulunan bir kan grubu. 0 rH-. İçinizde bu kan grubunda olan var mı?" diye sorduğunda kolumu sıvadım.
"Benim uyuyor. İstersen tüm kanı al istersen kolumu kes ama onu kurtar doktor." dediğimde kafasını salladı.
"Hepimiz onun için çabalıyoruz Kültigin Bey."Hemşire ile beraber kan alma ünitesine girdiğimizde sandalyeye oturdum. Elimi yumruk yaparak damarımı bulmasına yardımcı olduktan sonra kolumdaki sızıya yüzümü buruşturdum. İşi bittiğinde 'Geçmiş olsun.' deyip defoldu.
Gömleğimin kolunu eski haline getirip odadan çıktığımda Su ve Toprak'ın da gelmiş olduğunu gördüm. Toprak başını iki elinin arasını almış Bilge'nin omzunda ağlarken Su Bumin'e olayın nasıl olduğuyla ilgili sorular sorup ağlıyordu.
"Kültigin... O iyi... Değil mi?" diye soran Su'ya kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Bilmiyorum."Daha benim bile cevabını veremediğim bir soruya nasıl cevap verebilirim ki Su?
"İlbilge!"
Kafamı çevirdiğimde Emirhan içeri koşarak girip İlbilge'ye sarıldı. İlbilge hıçkırıp kollarını güçsüzce Emirhan'a sardığında gülümsedim. Sırtımı duvara yaslayıp yavaşça yere doğru kaydım. Saçlarımı hırsla çekmeye başladığımda sanki kendimi daha iyi hissediyordum.Benim yüzümden olmuştu. Eğer ben bencillik yapıp Ateş'i sevdiğimi söylemeseydim bütün bunlar olmayacaktı! Bencil herifin tekiydim işte.
"Kültigin yapma." dedi Toprak ellerimi saçlarımdan ayırıp.
"Benim yüzümden oldu Toprak! Eğer ben ondan önce fark etseydim onun yerinde ben olacaktım ve bana hiçbir şey olmayacaktı." dediğimde Su hıçkırdı.
"Kendi canını yakmanın ona bir yararı yok." dediğinde güldüm.Deliriyordum. Net.
"Onun canı benden daha çok yanıyor!" dediğimde Toprak kafa salladı.
"Ama onun damarlarında artık senin kanın var." dediğinde kafa salladım.
"Öyle."
Yov ben sizi yeğreğm! 1,13 Bin kişi olmuşuz Limon Çiçeklerim!Göğrşüğrüğz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçeği'm
HumorEn yüksek kademe: Mizah içinde #51 Onlar, kimsenin yüzünü görmediği katiller. Onlar, herkesin korktuğu psikopatlar. Onlar, düşmanlarının sekreterleri olacaklar. Ölüm kaçınılmaz. Daha önce sekreterlik kadar masum bir mesleği bu kadar karanlık gör...