Multimediada Ateş var♥
"Ateş iyi misin?"
Banyonun kapısını ağlamaktan kızaran gözlerimle açtım."Değilim."
Toprak yanıma gelip kollarını bana sardı.
"Kusa kusa helak oldun be kardeşim. Artık içinde kusacak bir şey de kalmadı. Üzme artık kendini." dediğinde ona sarıldım.
"Bugün üçüz günü olsun mu?" diyen Su'ya da diğer kolumu sardım. Böylece üçlü sarılmış olduk.
"Olsun anasını satayım." dediğimde kıkırdadık.
"İnstagram'a birkaç fotoğraf atalım mı?" dediğinde Su'yu onayladım.
"Aynen." dediğimde Toprak el çırptı.
"Nasıl olsa yarın Cumartesi ve tatil günümüz. Bizim Gizli Cennet'e gidip orada resim çekinsek olur mu?" dedinde Su Toprak'a sarıldı.
"Zeki kardeşim zeki!" deyip Toprak'ın yanaklarını şapır şupur öptüm.
*****
"Hiç değişmemişsin be Gizli Cennet!" diye bağırdığımda sesim yankılanmıştı. 'Gizli Cennet' sadece üçümüzün bildiği ve sadece üçümüzün girebildiği özel yerimizdi bir nevi. Burada ağaç evimiz, klübemiz, havuzumuz, arabalarımız ve külüstür dediğimiz kırmızı bir kamyonumuz vardı. Gerçekten cennet gibi bir yerdi burası. Biz de o yüzden buraya 'Gizli Cennet' demiştik zaten.
"Ateş hadi gel külüstürde çekinelim." diyen Toprak'a döndüğümde külüstüre binmiş beni bekliyordu. Hemen külüstüre koşup Toprak'ın yanına oturdum. Su elinde telefonla geldi.
"Gözlüklerini tak bakayım Toprakcığım." dediğinde Toprak hemen torpidodaki gözlüğünü taktı. Poz verdiğimizde Su sırıttı.
"Çek...Tim! Bakıyım, vallahi taş gibi çıkmışsınız." dedi sırıtarak.Gülüp saçlarımı geriye attım.
"Biz sülalecek taşız kızım." dememle Toprak kafama vurdu.
"Şimdi seninle Su'yu çekeceğim!" diye neşeyle şakıyan Toprak'a gülüp külüstürden inip Toprak'ın yanına indim.
"Biz bir selfie yapalım sonra sen bizi çeksen olur mu?" dediğimde Toprak nsşeyle kafa salladı. Ona gülüp Su'ya elimle 'gel' işareti yaptım. Su sırıtıp yanıma geldi. Su'nun kafasına vurup telefondan siyah-beyaz bir font seçtim.
3...2...1..."Oha çok tatlıyız." dediğinde Su'ya güldüm.
"Ağaç eve çıkın sizi orda çekeceğim." dediğinde Toprak'a göz kırpıp bai parmağımı kaldırarak 'tamam' işareti yaptım. Su ağaca bakıp ofladı.
"Nasıl çıkacağız buraya?" dediğinde Su'ya gözlerimi devirdim.
"O koca poponu kaldırabilirsen çıkarsın!" diye arkamızdan bağıran Toprak'a kahkaha attım. Su Toprak'a dil çıkartıp ağaca tırmanmaya başladı.
*****"Çektim tamam!"
Toprak bize seslendiğinde poz vermeyi bırakıp aşağı inmeye başladık.
*****
"Su sen şöyle yan dur ki göğüslerin gözükmesin." dediğimde Su duvara daha çok yapıştı."Tamam ponçiğim çektim." dediğimde Su blüzünü üzerine geçirdi.
"Oha çok güzel çıkmışım." dediğinde sırıttım.
"Heralde güzel çıkacaksın benim kardeşimsin." diyen Toprak'ın kafasına vurup içeri geçtim. Telefonu bizim dolabı alacak şekilde koltuğa koyup 15 saniyeye ayarladım.
"Koşun!" diye bağırdığımda Toprak ve Su içeri yuvarlanarak girip poz verdiler."Süper oldu!" dediğimde Toprak sırıttı.
"Aynen."
Bütün resimleri İnstagram'a attığımızda beğeniler dolmuştu. Acaba Kağanlar bu resimleri görse ne olur?
Fazla mı kısa oldu ne? Ama kusura bakmayın olur mu yarın daha uzun yazacağım söz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçeği'm
ComédieEn yüksek kademe: Mizah içinde #51 Onlar, kimsenin yüzünü görmediği katiller. Onlar, herkesin korktuğu psikopatlar. Onlar, düşmanlarının sekreterleri olacaklar. Ölüm kaçınılmaz. Daha önce sekreterlik kadar masum bir mesleği bu kadar karanlık gör...