17. Bölüm "Ağda"

1.3K 100 16
                                    

Multimedia amcada Bilge var!
Kültigin'den...
Kucağımda uyuyan Ateş'in yüzünü inceledim. Çok güzel bir yüzü vardı. Sarı saçları ve şuan göremesem bile zümrüte benzeyen üç renkli gözleri...

 Sarı saçları ve şuan göremesem bile zümrüte benzeyen üç renkli gözleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kesinlikle kendime işkence etmeyi kesmeliydim!

Ateş'i yatağına yavaşça bırakıp üzerini örttüm. Ateş'ten gözlerimi ayırıp odasına göz attım. Ateş'e çok tezat düşen bir odası vardı gerçekten. Beyaz renkli duvarlar, beyaz bir yatak örtüsü, beyaz fakat üzerinde uzun beyaz tüller olan bir yatak, tüm duvarı boydan boya kaplayan beyaz bir kitaplık. Gerçekten bembeyaz bir odası vardı. Duvarda ise kendisinin, Su'nun ve Toprak'ın olduğu resimler vardı. Gülümseyip Ateş'e baktım. Kollarını birbirine sarmıştı. Ateş'in yanına gidip alnına küçük bir öpücük bıraktım.

"Zamanı geldiğinde şu küçücük kalbin benim olacak Limon Çiçeği'm."

Bilge'den...
"Toprak bir şey soracağım." dediğimde Toprak bana üstten bir bakış atıp kafa salladı.
"Sor bakalım."
Derin bir nefes aldım.
"Toprak, Ateş neden Kültigin'den kaçıyor?" dediğimde güldü.

"Ateş dün evden çıktı ve Kültigin'in kucağında uyuyor bir şekilde eve geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ateş dün evden çıktı ve Kültigin'in kucağında uyuyor bir şekilde eve geldi. Mutlaka aralarında bir şeyler paylaşmışlardır Ateş de utanıyordur ve ondan kaçıyordur." dediğinde kafa salladım.
"Onu iyi tanıyor olmalısın." dediğimde tebessüm edip gözlerini ellerine dikti.
"Ateş çok zor bir insan. Fakat tanıdığın zaman hiç gizli kapaklı bir iş yapmayacağını biliyorsun. Bu yüzden onu kısa sürede tanıyorsun." dediğinde gülümsedim.

"Biliyor musun Bilge? Annem ve babam hiç Ateş'i sevmedi. Ama bizi çok sevdiler. Onunla aramızda ne fark vardı bilmiyorum. Ama Ateş hiç sevilmedi." deyip derin bir nefes aldığında ağlayacağını anladım.

Toprak'ın ensesinden nazikçe tutup başını göğsüme yasladığımda kolları belime sarılmıştı. Ve ben acizlikle heyecanlanmıştım. Gülümsedim. Ben de Bumin gibi âşık olmuştum sanırım. Bu kardeşlerde ne vardı bilmiyorum. Ama seviyordum işte, gözlerinden dudaklarına kadar...

"Bugün Ateş'i güldürmek için bir şeyler yapalım mı?" dediğimde Toprak gülümseyerek kafasını salladı.
"Toprak aslında ben ağdayı çok merak ediyorum. Sanırım deneyeceğim." dediğimde Toprak kahkahalarla gülmeye başladı. Ben de onun gülüşünü izledim.

Senin için ağda denilen şeye dayanacağım be Toprak'ım!
*****
"Bak Bilge abi emin misin?" diye soran İlbilge'nin kafasına vurdum.
"Ne vuruyorsun be!" diye cırladığında yüzümü buluşturdum.
"Şuna eminim ki şu ağda şeysi senin cırlamandan daha az acı verici olacak." dediğimde Bumin kafasını telefonundan kaldırıp bana yandan bir bakış attı.

" dediğimde Bumin kafasını telefonundan kaldırıp bana yandan bir bakış attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Karı gibi ağda yaptıracaksın ya git geber şurada." dediğinde Bumin'e el hareketi çektim.
"Kes sesini bence." dediğimde gülüp kafasını telefonuna çevirdi. Su sinsice sırıtıp Bumin'in elindeki telefonu çektiğinde Bumin 'YAV SEN NE DİYİRSEN?' bakışlarını atmaya başlamıştı.

"O telefonu kıracağım! Biraz etrafına bak artık. 3G!" dediğinde anırdım. Lan o değilde '3G' ne abi?
"3G ne lan?" dedi Ateş tercümanlık yaparak.
"Gereksiz, gerzek, geveze." diyen Su'ya kahkaha atarken Toprak 'SIÇTIN ŞİMDİ LİSELİ' sırıtışıyla yanıma gelip elindeki uzun kağıt gibi şeyi ellerinin arasına alıp sürtmeye başladığın sırıtışım korkuya dönmüştü.

Acımaz değil mi lan? Acımaz acımaz. Acımasın? Lütfen. Peki.

Toprak kağıdı ortadan ikiye ayırıp bana sırıttığında yutkundum. Kağıdın ortasındaki pembe şeyi bacapıma yapıştırdı.

 Kağıdın ortasındaki pembe şeyi bacapıma yapıştırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bismillah!

Su'dan...
Toprak ağadayı aniden çektiğinde Bilge çığlık atıp yerde yuvarlanmaya başladı.
"Bacağım koptu lan!" diye böğürdüğünde kahkaha attım. Bumin'e baktığımda karnını tutarak kahkaha atıyordu.

Bembeyaz dişlerini götüne soktuğum!

Bilge zıplayarak ayağa kalktı.
"Kadınlara saygı duyma katsayım zilyarı aştı." dediğinde Ateş güldü.
"Kadın olmak o kadar basit değil liseli." diyen Ateş'e güldüm.

Oy benim ponçirella üçüzüm!

"Oh be! Bitti şu ağada illeti." deyip kendine koltuğa atan Bilge'ye kaşımla bacağını gösterdim. Bana 'ne oldu' anlamında gözünü kırptığında Ateş göz devirip Bilge'nin bacağındaki ağadayı aniden çekti.

Bilge çığlık çığlığa kendine yere attığında kahkaha attım.
"Ne oluyor ulan?" dediğinde Ateş elindeki ağadayı gösterdi.
"Kalmış da."

Limon Çiçeği'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin