Limon Çiçeği'm

2. Bölüm "Beleş Elektrik"

Multimedia: Su ve Ateş, ayrıca kıyafetleri
Su'ya sırıttığımda sırıttı.
"Teen Wolf?"
"Teen Wolf."
Omzumla Su'nun omzuna çarptım.
"Bu yüzden en sevdiğim kardeşimsin."
"Aynen üçüz."
*****
Kapının çalmasıyla televizyonu durdurduk.
"Bu kim lan?" diyen Su'ya omuz silktim. Ayağa kalkıp kapıyı açtığımda elektrik faturasının geldiğini gördüm. Korumamız Çakıl'ın elinden faturayı alıp kapıyı yüzüne kapattım. Kabamıydım? Kesinlikle. Faturaya baktığımda koca bir 'Oha!' çektim. 22.000 TL. Ulan kim kullanıyor bu kadar elektriği! Sanırsın fabrika işletiyoruz. Yani tamam fabrika işletiyoruz ama evde değil. Sinirle içeri girdim. Toprak sekreterlik yapma üzere Bilge Kağan'ın ofisine gitmişti. Su'yla yalnızdık yani.
"Ulan siz bu elektriği götünüze mi sokuyorsunuz ne yapıyorsunuz? 22 bin lira ne lan?" dediğimde Su gözlerini devirdi.
"Kusura bakma kardeşim ama Türkiye'deki ve hatta yurt dışındaki en önemli firmaların sahibi olup da 22 bin liraya pintilik yapıyorsun. O zaman Teen Wolf'taki Kira'yı işe al, elektriği beleşe kullan." diyen Su'ya gözlerimi devirdim.
"Kira da gerçek değil mi?" dediğimde sırıttı.
"Eğer uslu bir çocuk olursan onları görebilirsin." deyip hunharca gülmeye başladı. Oldu mu şimdi su? Tamam Su. Anlıyorum seni Su. Sus Su. Konuşma Su. Tamam güzel gülüyorsun anladık Su. Kes Su. Sen espri yapma Su. Git ve şurada sessizce ölmeyi bekle Su.
"Evlatlıksın biliyorsun değil mi Su?" dediğimde gülmeyi kesip bana baktı.
"Lan mal içimizde tek sarışın sensin asıl sen evlatlıksın hırbo!" diyen Su'ya piç sırıtışımı yaptım.
"Evet. İçinizde de tek zeki benim." dediğimde ayağındaki terliği bana attı. Terlik isabet etmeyince ona dil çıkartıp Su'ya terlik attım. Tam poposuna isabet ettiğinde zaferle sırıttım. Su poposunu ovuşturup bana baktı.
"Annemden yemediğim terlikleri sen sokuyorsun bana Ateş. Tamam Ateş. Sus Ateş. Kes Ateş. Tamam keskin nişancısın ama gözümüze sokma Ateş." diyen Su'ya popomu sallayıp odama girdim. Sonra geri Su'nun yanına döndüm.
"Hazırlan zırto çarşıyı kontrole gidiyoruz." dediğimde apaçi dansı yapıp bana bana baktı.
"Bana bunlarla gel kırto." dediğinde güldüm. Tekrar odama dönüp dolabın önüne geçtim ve dolaba embesilimsi bakışlar attım. En sonunda düz, boyundan askılı beyaz bir büstiyer, beyaz bir kot şort giydim. Üstüme de sütlü kahve tonunda örgü, delikli bir hırka geçirip boynuma fil dişi kolyemi taktım. Saçımı açık bırakıp makyaj olarak sadece maskara, patlatıcı ve fondöten kullandım. Odamdan çıkıp Su'nun odasına baktığımda onun da giyinmiş, eyeliner çektiğini gördüm. Siyah-pembe bir kazak ve siyah bir kot şort giymişti. Boynunda da düz turkuaz taşlı bir kolye vardı. Parlatıcı sürmüştü ve eyeliner çekme işlemini de tamamlamıştı. İkimizde köşedeki siyah diz üstü topuklu çizmelerimizi giydik.
"Hadi gidelim lo." dediğinde güldüm.
"Gidelim dost."
*****
Çarşıya girdiğimizde herkes önce bizi süzüyor sonra da bileğimizin iç kısmında, damarlarımızın hemen üstündeki 'Hanzade' dövmesini görüp abuk subuk hareketler yapıyorlardı. Su gülmemek için dudağını ısırdı. Ben de onun haline gülmemek için dudağımı ısırdım. Çarşının içine ilerlediğimizde bizim çalışanlardan en sülüğü Fatih yanımıza geldi.
"Ateş Hanım, Su Hanım, holgeldiniz. Siz uğrar mıydınız buralara?" deyip gıcıkça sırıtan Fatih'e dik dik baktım.
"Sana hesap vereceğimizi sanmıyorum." dedi Su tek kaşını kaldırarak. İşte benim üçüzüm ya. Su'ya 'SEVDAM GÖZ BEBEĞİM' bakışımı attığımda bana 'HAZAĞINA UYDUN NEDEN BENİ VURDUN AŞKEM? AŞK ÇİÇEĞEM' bakışıyla karşılık verdi. Ona sırıttığımda sırıttı.
"Fatih artık bir uzasan böyle. Ne biliyim boyun bir 18.43 filan olsa?" dediğimde Fatih bozulsa da sırıtıp ceketinin önünü ilikledi. İtici herif. Yumurta kafalı. Tipsiz.
"İyi günler hanımlar." deyip yanımızdan geçtiğinde yüzümü buruşturdum.
"Adam olmaz bu piç." diyen Su'ya gülüp omzuna yavaşça yumruğumu geçirdim. Çarşıdan çıkıp fabrikaya doğru ilerledim. İçeri girdiğimde Ali Koç'u görüp yanına ilerledik. Önce Su, donra ben el sıkıştık.
"Başınız sağolsun Ali Bey. Mustafa Koç için çok üzüldük." diyen Su'yu başımla onayladım. Tamam tamam üzülmediğim doğruydu fakat bunun bir insanla ilgisi yoktu. Ailemden sonra olan o olaydan sonra duygularım körleşmişti. O zamandan beri acıma duygum kaybolmuştu. Nefret ya da üzüntü duygum bile! Sadece kin vardı içimde. Sevgiye yer yoktu. Kardeşlerimden ve kinimden başka hiçbir şeye kalbimde yer yoktu.
Nasıldı? Beğendiniz mi? Vıte verdiniz mi? Ya yorum? Verin bence. Hadi -_♥