Multimedia: Emirhan
İlbilge'den...
Kahvaltımızı yapmış, abim ve Ateş ablanın inatlaşması sonucu girdiği iddiayı izlemek üzere bahçede toplanmıştık. Fazla mı ciddi oldu ne? Kendime gözlerimi devirip arkama yaslandım. Emirhan da yanıma oturup bana gülümsedi ve beni koltuğunun altına aldı. Çok tatlı bir sevgilim vardı. Yumuşacık kahvernegi saçları, bembeyaz bir teni, kahverengi gözleri, uzun boyu ve geniş omuzlarıyla aynı ponçik tipli bir mandaya benziyordu.
"Emirhan?" dediğimde bana bakmadı.
"Hıa?" diye boktan bir ses çıkarttığında kafasına vurdum.
"Aşkım ne yapıyorsun Allah aşkına?" dedi bana dik dik bakarak. Ona gülerek göz devirdim ve kollarımı beline sardım.
"Bir daha desene?" dediğimde kalkıp inen göğsünden güldüğünü anlamıştım.
"Bunu benden bir daha duyamazsın aşkım." dediğinde ona kahkaha atıp yanağından kocaman öptüm.
"Oha oha! Olan var olmayan var kıskanırlar!" diye bağırdı son cümlede şarkı söyleyen Toprak abla. Bilge abim Toprak ablaya gülüp kafasına su döktü. Toprak abla çığlık attığında kahkaha attım. Emirhan güldüğünde gülüşünü görebilmek için biraz geriye çekildim.
"Ne oldu güzelim?" dediğinde ona baktım.
"Hiç. Gülüşünü görmek istedim." deyip omuz silktiğimde bana sıkıca sarılıp kolunu omzuma attı. Toprak abla Bilge abiye sırıttığında Bilge abim de ona sırıtttı. Toprak abla birden Bilge abimin yüzüne tekme attığında 'Helal ablama!' diye bağırdım. Ne? Kaşındı bizimki. Yere amele sümüğü gibi yapışıp kalan Bilge abim yerden kalkmadan bana bağırdı.
"Ulan nankör abini burada darp ediyorlar sen hâlâ Toprak çirozunu derstekle. Pü senin sıfatına." dediğinde ona omuz silktim.
"Kızdan dayak yiyen sensin abiciğim." dediğimde kafasını yerden kaldırıp bana 'YARALAR BENİ YÜREĞİMDEN' bakışı attı.
"Yüzüme vurma." dediğinde güldüm. Bumin abim de Su ablaya sırıtıp yanına gitti.
"Marifetini göster Sucuk. Sonra seni közler yeriz." deyip espri yaptığını zannettiğinde Su abla ona yüzünü buruşturdu. Su abla abimin karnına tekme atıp onu yere düşürdükten sonra ayakkabısının burnunu abimin t-shirtinin yakasına geçirerek onu yerden biraz kaldırdı ve yüzüne yumruk geçirdi. Evet, Bumin abim de amele sümüğü gibi yapışıp kalmıştı. Emirhan yüzünü buruşturduğunda yanağını sıktım. Bana öpücük atıp önüne döndü. Tekrar eski pozisyonumu aldığımda Ateş abla da eline sargı bezlerini sararak geldi. Bana göz kırptığında Kültigin abim gözlerini devirdi.
"Sanki ringe çıkıyor." dediğinde Kültigin abiye gözlerimi gevirdim.
"Sen de abilerim gibi yapışıp kalma aman!" dediğimde Kültigin abim kafama vurdu. Ona 'I'M DE SORRY DE SORRY GÜZELİM SİYE N'OLİ?' bakışımı attım. Kültigin abim Ateş ablaya yanaştı.
"Başlayalım mı Hanzade?" diyen abime Ateş abla sırıttı.
"Başlayalım Kağan."
Ateş abla abime yumruk attığında abim yumruğu tuttu ama Ateş abla abimin kolundan tutarak ona takla attırdı. Ağzımı kocaman açtım. Ateş abla kadar zayıf biri nasıl abim kadar yapılı birine böyle bir hareket yapabilmişti ki? Ateş abla abimin yerden kalkmasına izin vermeden yüzünü yumrukladı ve abimin yüzünü dizine geçirdi.
"Ateş abla yeter!" dediğimde geri çekildi.
"Zaten çok hırpalamadım. Dedecik? Sanırım artık Kağan Kardeşler değil Amele Sümüğü Kardeşler oldunuz." diyen Ateş ablaya güldüm. Ateş abla abime elini uzattığında abim Ateş ablanın elini tutup onu yanına çekti. Ateş ablam çığlık atıp abimin hemen yanına düştüğünde hepimiz gülmeye başladık. Hatta Ateş abla gülmekten kıpkırmızı olmuştu. Ateş abla abime gülümsedi.
"Hamlamışım." dedi abim tek kolunu başının altına koyarken.
"Fazla beceriksizsiniz Bay Kağan." diyen Ateş ablaya gülen Emirhan'ı izledim. Ulan bu çocuk dişlerini Domestos'la mı yıkıyor amk? Dişlerine cocuduğum. Hani öyle bir espri vardı ya. Ama cocumuyormuş. Ne olduğunu anlamadan Bumin abim bir anda Su ablayı altına alıp... Oha! Fesatlaşmayın. Su ablayı altına alıp gıdıklamaya başladı. Toprak abla Su ablaya yardıma gidecekken bu sefer de Bilge abim Toprak ablamı gıdıklamaya başladı. Birden Emirhan beni kucağına alıp çimenlerin üzerine yatırdı ve gıdıklamaya başladı. Kahkaha atmaya başladığımda kahkaha attı. Ben güldükçe o da gülüyor, arada sırada da gıdıklıyordu. En sonunda yanıma uzandığında kollarımı beline dolayıp ona sarıldım. Bu çocuğun parfümü çok güzeldi yahu! Bir de mimikleri vardı. Sinirlenince kıpkırmızı oluyor böyle, bir de kaşlarını çatıp burunlu bir Voldemort'a benziyordu. Sanırım ben bu herif olmadan kanatsız Maleficent gibi eksik kalacaktım.
Vote vote vote yeeee!
↓
☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçeği'm
HumorEn yüksek kademe: Mizah içinde #51 Onlar, kimsenin yüzünü görmediği katiller. Onlar, herkesin korktuğu psikopatlar. Onlar, düşmanlarının sekreterleri olacaklar. Ölüm kaçınılmaz. Daha önce sekreterlik kadar masum bir mesleği bu kadar karanlık gör...