Mükoharikatırrekşantili okurlarım için bende takıntı yapan mökömmöl bir şarkı bıraktım.
Castin Bibır-Kampani
Dinliyin ihihihi
Hala Kültigin'le sevgili olacağımıza inanamıyordum. Rol icabı olsa bile tuhaftı. Yani iğrenç gelmesi gerekirken tuhaf geliyordu. Bu konu üzerinde biraz daha durursam delirecektim. Kesinlikle. Bileklerimi kesip gelinlikle kendimi asasım geliyor be. ailemin katiliyle sevgili rolü yapacağım ulan! Ay Allah'ım güç ver ya!
"Ay Kültigin ya!" diyerek tekrar homurdandığımda Kültigin boğuluyormuş gibi yaparak kıravatını bollaştırdı. Ofiste olduğumuzdan o kendi oltuğunda, ben ise misafir koltukları gibi bir koltukta oturuyordum.
"Sarışınım alt tarafı bir hafta yahu! Dayanıver ne olur kurtar beni bu kızdan. Hem söz de verdin hadi be!"
"Ya tamam da sadece bir günümüz var yarın ne yapacağız?" diye sorduğumda kafa sallayıp telefonunu çıkarttı.
"Ne yapıyorsun Esmer?" diye tek kaşımı kaldırarak sorduğumda güldü.
"Annemi arayacağım ve ona seninle sevgili olduğumuzu söyleyeceğim. Zaten annem duymuşsa herkes duyar rahatlarsın. Bu arada annemin adı Hafize. Hem ne o öyle? Ben sana 'Sarışınım' diyeyim sen üvey evlat gibi 'Esmer' de. Tövbe tövbe." deyip güldüğünde kahaha attım.
"Aman be Esmerim demedim bir şey." dediğimde kahkaha attı. Ben de Kültigin'in bana iyice ısınmasının keyfini çıkarttım. Plan tıkırındaydı ayol. İçimden cadı kahkahası atarken gülümsedim. O sırada Kültigin'in telefonundan aramaya yaptığına dair sesler çıktığında derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Rol icabı olsada streslenmiştim. Hiçbir şeyi mahvetmek istemiyordum. Tekrar derin bir nefes alıp Kültigin'e baktığımda göz kırptı. Artist yav.
"Efendim guzum?" diyerek telefonu açan Hafize teyzeyle ellerimle kendime hava yaptığımda Kültigin güldü. Hoparlördeki telefona bakarak yutkundum.
"Nasılsın anne?" diye sorduğunda Hafize tuhaf bir gülüş yaptı. 'Ehehehe' gibi bir şeydi. Ailecek cinsler bunlar herhalde ama neyse. Bi gün bu 'neyse'lerimiz bizi sağlam silecek ama ona da neyse.
"İyiyim oğlum sen nassın?" dediğinde tam Doğu şivesiyle konuştuğunu fark ettim. Kendi kendime 'Karı Mardin'li mal.' diyerek müdahale edip konuşmalara geri döndüm.
"Hayırdır oldun bir şey mi deyisen?" dediğinde sessizce kıkırdadım. Kültigin bana yandan bir bakış atıp yamuk şekilde sırıttı.
"Evet anne bir şey diyeceğim ama sözümü bölmeyeceksin tamam mı?"
"Tamam oğlum ne deyisen de işte!" dediğinde sıramın geldiğini anlayıp stresten parmağımdaki eklem yüzüklerle oynamaya başladım.
"Hani Ateş vardı ya? Biz onunla sevgiliyiz işte ciddi düşünüyoz hatta bak Ateş de burada." deyip telefonu bana satan Kültigin'e pis pis baktım. Telefona geri odaklandığımda önce bir zılgıt sesi geldi.
"Oy benim guzum! Aferim benim oğluma, sonunda ailemize gelin getirdi. Komşular, komşular oğlum evleniyor komşular!" diye mutlulukla bağıran Hafize teyzeye tek kaşım havada tepki gösterdim. 'Saçmalama kadın, ne evliliği size mi kaldım ben?' diye böğürmek istesemde susup telefonu dinledim.
"Ateş kızım orada mı Ateş kızım?" dediğinde Kültigin'e baktım. Kafasını salladığında ağzımda atan kalbimle cevap verdim.
"Buradayım Hafize anne." dediğimde Kültigin kahkaha atmamak için ağzını kapattı. Sinirlenip koluna bir tane yapıştıdığımda acıyla kolunu tuttu. İyi oldu pezevenge! Ağzımı oynatarak 'Hak ettin! Piç!" dediğimde gülüp telefonu işaret etti. Ben de sırıttım. Görürdü o şimdi. Allah'ın şıpıldağı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon Çiçeği'm
HumorEn yüksek kademe: Mizah içinde #51 Onlar, kimsenin yüzünü görmediği katiller. Onlar, herkesin korktuğu psikopatlar. Onlar, düşmanlarının sekreterleri olacaklar. Ölüm kaçınılmaz. Daha önce sekreterlik kadar masum bir mesleği bu kadar karanlık gör...