29. Bölüm "Zora Ney Kı?"

949 71 7
                                    

Multimedia: Ateş'in çocukluğu...
Defne yavrumla beraber yazdığımız kısa bir bölümdür

Bu arada Limon Çiçeği'm Parodi Hesapları açılacaktır. İsteyenler bana hangi karakteri istediğiyle beraber mesaj atabilirler. (Ateş karakteri Lovevakvak tarafından alınmıştır!)

Pörfek pörfek okumalar...

" İstersen bana koki moki de!" diye bağıran Su'nun ensesine bir tane yapıştırdım. Kaşlarını çatarak bana döndüğünde göt gibi sırıttım. O da kahküllerimi yavaşça kavradı. Ben saçımı düzelteceğini sanırken, o birden saçıma asılıp beni yere çökertti.

" N'oluyor amına koyayım?" diye inlediğimde kötü karı kahkahası attı.

" Bu Zora'ya yaptıklarının cezası," dediğinde anılarım tepikleşti.

Sonbahar havasının yaşandığı bir yaz günüydü. Yaşadıkları apartmanın önünde oyun oynayan Su, Ateş ve Toprak gayet mutlulardır. Uzun açık kumral saçlarını at kuyruğu yapmış olan Su, acıktığı hissedip elindeki ayıcığı Zora'yı oturduğu merdivene koydu ve ayağa kalktı. Toprak, Su'nun kalktığını görünce kafasını elindeki oyuncak arabadan kaldırdı.

Toprak, Ateş ve Su gibi değildi. Kızlardan çok erkeklerle daha iyi anlaşıyordu. Hatta arkadaşı Vusat, onun abisi gibiydi. Aralarından su sızmıyordu. Ancak bugün Vusat hastalandığı için kızlarla oynamak zorunda kalmıştı. Toprak saçlarını yüzünden çekerek Su'ya odaklanıp sordu. " Nereye üçüz?" dediğinde Su, küçük tombik parmaklarıyla siyah demir kapıyı gösterdi. Başından beri ikisine de aldırış etmeyen etmeyen Ateş kafasını salladı. Ardından Su içeri girdi.

Ateş elindeki oyuncak tava ve tencerelerle su ve topraktan yemek yaparken, Toprak sırtını kırmızı duvara yasladı. Su'nun ellerine oranla daha ince olan elleriyle yüzüne gelen kahküllerini ittirdi. Uzadıkça sorun yaratıyordu bu kahküller. Ateş eline bulaşan çamurlaşmış toprakla ilgilenirken, üçüzü ofladı.

" Ateş ben çok sıkıldım," dedi Toprak. Ardından çok önemli bir şey hatırlamış gibi yerinden sıçradı.

" Ateş bugün Mehmetlerin maçı vardı," diye heyecanla konuştu Toprak. Ateş ayağa kalktı ve apartmanın bahçesinde bulunan çeşmeye doğru ilerledi. Çeşmeyi yavaşça açıp ellerini yıkadı Ateş. Sonra Toprak'a döndü.
"Gidip izleyelim maçı. Ama önce şunları bir toplayalım." dedi ve eliyle oyuncakları gösterdi. Toprak'ın mavi gözlerinden kabullenişi okunurken, kafasınu salladı ve oyuncaklara doğru ilerlemeye başladı. Ateş, onun birkaç adım arkasındaydı. Toprak, mermer merdivenin önüne gelince, kırk altı dakika önce içinden oyuncakları çıkarttığı poşetin içine oyuncakları koymaya başladı. Ateş hemen küçük adımlarını hızlandırıp, kardeşinin yanına geldi ve eğilip ona yardım etmeye başladı. En son sıra Su'yun en sevdiği oyuncağına gelince, Ateş yeşil gözlü, açık kahverengi ayıcığa baktı. Zora'nın Su için inanılmaz bir değeri vardı. Ateş de, Su'yun bu konudaki hassaslığını bildiğinden, ayıcığı poşete koymak yerine eline alıp sıkıca sarıldı. Toprak kıkırdadı ve apartmanın bahçesinden ayrıldılar.

Yıkık dökük kaldırım taşlarıyla bezenmiş yolda yürürken, Ateş hala Zora'ya sarılıyordu. Toprak, önündeki ufak taşı ayağıyla ittirdi. Maç bir iki apartman ötedeki arsadaydı. Ateş Zora'ya sarılmayı bıraktı ve oyuncağın kolundan tutarak yürümeye devam etti. Boş arsaya yaklaşınca, Toprak hızla koşarak arsaya gitti. Ateş arkasından pıtı pıtı adımlarıyla gelirken, onlarla aynı okula giden Taha Ateş'in yanına gelip Zora'yı elinden çekti. Ateş, oyuncağın elinden çekilmesiyle hemen arkasına döndü.
"Ne yapıyorsun be?" diye cırlayan Ateş Taha'yı güldürmüştü.
"Onu bana geri ver." diye homurdandı Ateş.
"O zaman bi' kere beni öpmek zorundasın." deyip piç piç yanağını gösterdi Taha.
"Hayır!" diye cırladı Ateş.
"Sen bilirsin." deyip Zora'yı kanalizasyona attı ve arkasını dönüp uzaklaştı. Ateş korkuyla Toprak'a bakarken Toprak ise eliyle alnına vurdu. O sırada gelen Su Zora'sını boka bulanmış görünce Ateş'in üstüne atladı.

"Ama ama ama... Zora'yı ben değil Taha şerefsizi düşürmüştüğ!" diye sızlandığımda Kültigin bana pis pis baktı.
"Kim lan o Taha?!" diyen oğlunun yanaklarını öpen Hafize teyzeye güldüm.
"Oy benim oğluşum sevgilisini de kıskanırmış!" deyip gittiğinde kahkaha attım.
"Annesinin oğluşu!" dediğimde dil çıkarttı.

Çünkü o maldı!

"Kim lan o Taha?! Bana cevap ver önce!" diyen Kültigin'e elinde tabaklarla gelen çakma Dua Lipa Berfin dik dik bakıp işine devam etti.
"Zora'yı bok kuyusuna atan çocuk." dediğimde bana dik dik baktı.
"Zora ney kı?" dediğinde sırıttım.

"Su'nun oyuncak ayısı!"

Limon Çiçeği'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin