52. Bölüm "Rüzgar ve Anka Sorunsalı"

820 49 36
                                    

Multimedia: Rüzgar ve Anka

Bu arada iki kişi Defne ve Ata parodisini açsın pliz yeaa
6 gün sonra...
Ateş'ten...
"Bir gün sonra çıkacağım nasıl olsa. O zaman mahvedeceğim sizi." dedi Havva sadist sırıtmasıyla. Dudak büzdüm.
"Kıyamazsın sen bize!" dedim ve kafamı Kültigin'in dizlerine daha çok yaslayıp Havva'ya öpücük attım.
"Kıyma makinesi mi benim Havva'm da kıyacak size?" dedi Emirhan Havva'ya kolunu atarken. Havva tek kaşı kalkık Emirhan'a baktı.

"Pardon Emir?"

"Seni bana alacağım." dedi Emirhan Havva'ya sırıtarak. Havva cıkladı.
"Yoo... Ne mana?" dedi Kerimcan'ın taklidini yaparken.
"Elinde sonunda benim dediğim olur, bak yazıyorum." dedi Emirhan dudak büzerek.
"Kardeşine mi 'alıcan' beni?" diye sordu Havva kıkırdayarak.
"Yoo... Kendime." dedi sırıtarak.

"Bu bir teklif mi len?" dedim Kültigin'in dizlerindeki kafamı kaldırarak.
"Evet." dedi Emir de sırıtarak.
"Yakında sen de Ata gibi 'Gel beni al! Karı istiyor gel al beni! Al lan!' diye dolaşırsın." dedi Su'ya kolunu atarak onu kendine yaslamış Bilge.

"Ben ne alakayım be?" dedi Ata mahalle karısı edasıyla.
"Sus lan sen! Deyyus!" dedi Kültigin Ata'ya elindeki on kuruşu atarak. Kıkırdayıp Kültigin'i yanağından öptüm. Bumin puştu hepimizi susturdu.

"LAN! SAPTIRMAYIN OĞLUM KONUYU! ÇOCUK İLAN-I AŞK EDİYOR!"

Hepimiz Emirhan'a odaklandığımızda Emirhan yutkunarak Havva'nın ellerini tuttu.
"Havva, ben sana aşık oldum." dediğinde Havva güldü.
"İlbilge'ye de mi böyle söyledin?"
Emirhan da güldü.
"Evet..." dediğinde Havva'nın kaşları çatıldı.

Açık sözlülüğün sınırlarına çılgınca çöğdürüyorsun Emirhan.

"... Evet İlbilge'ye de sana aşık olduğumu söyledim. Havva, burnunu öpeceğim deniz gözlü sevgilim olur musun? Benimle çıkar mısın?"

Emirhan'dan sonra her şey çok saçma ilerledi. Yani beynim musakkaya döndü resmen.

Ya da acıktım bilmiyorum.

"Aya mı çıkacağız Emirhan?"
"Hayır yani de... İlişkimizin bir adı olsun diyorum."
"Tamam Abuzettin Kıllıbacak olabilir."
"Havva Allah belanı vermesin aşkım öff."

Havva kıkırdayarak Emirhan'ın yanağını öptü.
"Tipe bak! Kıyamam ya."

"Ay lanet olsun çok cıvıksınız." dedi Toprak onlara yüzünü buruştururken.
"Sus sen! Sen aramızda tek sap kaldın tabi." dedi Emirhan'a Havva'nın yattığı hastane yatağına yayılıp sevgilisine kolunu atarken.
"Ne sapı be manyak? Vusat'ı kendime alacağım ben! Vusat benim! Vusat dondurmamın külahı, kolumdaki dövme!.." dedi ve alnına bir elli lira yapıştırdı.

"...AHANDA ALNIMDAKİ ELLİ LİRA! KONU KAPANDI!"

"Vusat'ı sikeyim."
Giray'ın tepkisi hepimizi güldürürken Toprak sırıttı.
"Sen Asena'yı bırak Giray! Gel beni al! Albeni gibi al ye beni Giray!" dedi Toprak sırıtarak tek kaşını kaldırıp indirirken.

"TOPRAK ABLA?!!"

Asena'nın cırlayışına yüzümü buruşturdum. Her sabah kalktığında çiğ yumurta mı içiyor n'apıyor anlamıyorum ki!

"Çemkirme beğ! Giray'a bakar mıyım lan ben salak. Kardeşim yaşında çocuk." dedi Toprak gülerek.

O sırada içeri gamzeli bir çocuk ve onun sırtına binmiş kızıl saçlı bir kız girdi.
"KIZ HAVVA N'OLDU LAN!"
Kız cırladığında çocuk onu yere indirdi.
"Asıl sana n'oldu?" dedi Gizem kıza kaş göz işareti yaparak.
"Allah aşkına kanka n'olabilir? Bileğini burktu naz yapıyor acıyor diye!" dedi çocuk bıkmış bir sesle.

"Bokumu ye sen benim!" dedi kız cırlayarak ve çocuğu ittirip Havva'nın yanına oturdu.
"Kız Emirhan! Sökül anacığım." dedi yatağın yanındaki tekli koltuğa otururken.
"Sonra anlatırım ben sana." dedi Havva ona öpücük atarken. Sonra kız aklına bir şey gelmiş gibi ayağa kalktı.

"Ay biz tanışmadık! Ben Anka, bu gamzeli çocuk da Rüzgar." dedi yanına mavi gözlü, kıvırcık saçlı ve piercingli çocuğu çekerek. Kızıl saçlarını arkasına itti ve gülümsedi.
"Gamzeli çocukmuş! Kızım resmen benim gamzem değil, gamzemin Rüzgar'ı var ya!" dedi Rüzgar triple.

Haklıydı aslında. Gerçekten de kocaman gamzeleri vardı namussuzun.

 Gerçekten de kocaman gamzeleri vardı namussuzun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anka ise çok tatlı bir kıza benziyordu. Kızıl saçları vardı ve Rüzgar kadar olmasa da gamzeleri vardı.

 Kızıl saçları vardı ve Rüzgar kadar olmasa da gamzeleri vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hepimiz kısaca kendimizi tanıttık.
"Siz sevgili misiniz?" diye sordu Su gülümseyerek. İkisi birbirlerine bakıp güldü.
"Evet."

"Tüh ya bunlar da sap değil! Yine tek sap ben kaldın 'görüyon' mu?" dedi Toprak yakınarak. Kıkırdadık.
"Havva sap ya!" dedi Rüzgar Anka'ya kolunu atarak.
"Yok. Emirhan'la sevgili onlar."

"VALLA MI?"

Anka ve Rüzgar aynı anda sorduğu soruyla hepimizi güldürdü.
"Kanka boşver beş dakika anca oldu." dedi Defne Anka'yı dürterek. Anka güldü.
"Ben bundan sonra sizin yanınızdan ayrılmayı düşünmüyorum kızlar. Rüzgar beni bilir, sülük gibiyimdir." dediğinde ona öpücük attım.
"Sen gel aşkitom gel." dedim gülerek. O da güldü.

"Şimdi hepiniz defolun. Biz Emirhan'la 'romance' yaşıyacağız."

Havva hâlâ yerinden kalkmayan Su'nun bacağına vurdu.
"Çık kız!" dediğinde Su 'of'layarak Anka'ya kolunu attı.

"Çok mu meraklıyız kız biz size çirozlar! Gel Anka kuşum biz gidelim. Gizöööğm! Gel könkö!"

Su kısa bir böğüşünün ardından bizim gibi odadan çıktı. Asena ve Ata kafasını içeri sokup sırıttı.
"Dağıtmayın ortalığı len kafirler!"
Defne ve Giray o ikisini tutup dışarı çıkartırken Kültigin'i dürttüm.
"Biz ayakta mı bekleyeceğiz lan putperest? Kafeye götür bizi."
"Bir yerlere gidelim mi?" diye sordu Kültigin bana göz devirerek diğerlerine sorarken. Herkesten olumlu cevap gelirken hastaneden çıktık.

O değilde ciddi ciddi Toprak sap kaldı ya lan.

Neyse ben onu Vusat'a alırım.

Eheheheh...








Limon Çiçeği'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin