53. Bölüm "RüzAnka"

669 43 34
                                    

Multimedia: Kızılımız 😍

Bu arada Anka'nın parodi hesabı:
Anka_Guner
Takip edin onu da eheheh 😸😸😸

Neyse devam edin siz...

Anka'dan...
İçimdeki Rihanna 'WÖRK WÖRK WÖRK WÖRK SİMİ GETİ WÖRK WÖRK WÖRK WÖRK' diyerek twerk yaparken ben, yani mütüşlü Anka kuşunuz sevgili sevgilim Rüzgar'ın karın kaslarını kesiyordum.

Piercingini Ninja Kaplubağalar kovalasın Rüzgar!

Bu sefer içimdeki Iggy Azalea 'ŞEYK İT BIREYK İT MEYK İT BONS!' diyerek o kocaman poposunu sallıyordu.

Iggy, o benim sevgilim! Yavşarsan ağzına sıçarım seni çiroz!

Tamam, kıskanç birisiyim. Kabul!

"Anka, aşkım daha beni kesecek misin?" diyen Rüzgar'a omuz silkerek pişkince yanıt verdim.
"Tabi keseceğim. Karın kası oğlum onlar, baklava lan. Tabi keseceğim salak."
Piercingini dişlerinin arasına aldı.

"Gel bakayım sen bir."

Kollarını iki yana açtığında ona yanaşıp kollarının arasına girdim.

Oh kas elliyorum be yaşasın.

Hehehe...

"Beni sevdiğinden bazen şüphe duymuyor değilim ama şöyle bi' sarıldığın zaman geçiyor." dedi çenesini başıma yaslayarak.

Kim kimi sevmiyor len 'amık' evladı?

"O ne demek şimdi?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Ne bileyim. Bazen öyle düşünüyorum."
"Evet Rüzgar, haklısın. Sana bir şey olacak diye korkuyorum, sana zarar gelmesinden ölesiye bir göt korkusuyla yaşıyorum, senden ayrı kalmak istemiyorum, sen mutlu olduğun zaman mutlu oluyorum... Haklısın bu aşk değil. Bu daha farklı bir şey."

Dudaklarını alnıma bastırdı. Gözlerimi kapatıp kollarımı ona sardım.

Biz daha önce hiç öpüşmemiştik.

Evet hiç.

Utanıyorum oğlum n'apayım!

"Normal insanlar şimdi öpüşüyor..." deyip göz devirdiğinde kollarımı belinden çekip boynuna sardım ve dudaklarımı dudaklarına değdirdim. Rüzgar da beni öpmeye başladı.

GÖRÖŞÖRÖZ ÖLK ÖPÖCÖK!

Niye mi böyle konuştum?

Çünkü ağzım dolu!

Öpüşüyoruz ya...

Heheheheheh...

Allah'ım geçen gün yine zekiyim...

"Anka karşılık vermeyi düşünüyor musun?" dedi Rüzgar iki kaşını da kaldırarak.
"Ay aşkım pardon." dediğimde gülüp dudaklarını dudağıma bastırdı.

VE KÜT DİYE AÇILAN KAPI!

ANANI SİKEYİM ŞANS!

"Fifth Shades of RüzAnka. Eheheh..." dedi Ateş'e kolunu atmış Kültigin.
"İki 'romance' olacaklardı içine sıçtık galiba Kültigin. Bak sıçtık dedim çişim geldi. Anka yavrum tuvalet nerede?" dedi Ateş. Gülmemek için dudaklarımı dişledim. Bizimkiler Rüzgarlar'ın eve geldiği için ortama yabancıydı.
"Alt katta sağdan ikinci kapı." dediğimde Kültigin'i sürekleyerek odadan çıkarttı ve kapıyı kapattı.

Onlara güldüğüm sırada Rüzgar kollarını belime sardı. Ben de onu öptüm. Anında karşılık verdiğinde kalbim gümbürdedi.

Abi çok değişik bir şeymiş bu bak...

"LAN!"

Anında Rüzgar'dan ayrıldığımda Emirhan ve Havva kapıda duruyordu. Emirhan Havva'nın gözünü kapatmıştı.

'Amık' salağı Emir.

Git geber 'amık' çocuğu.

Git öl.

"Oha haram." dedi elini Havva'nın gözlerinden çekerken. Gözlerimi devirdim.
"Eğer odaya dalmasaydınız!.. Tövbe ya..." dedi Rüzgar sinirle.

Haklı çocuk iki kez denedi de öpemedi beni.

Sinirlen aşkitom.

"Off... Anka gel aşkım, gel çıkalım ben kafa atacağım yoksa buna." dedi Rüzgar ve elimi tutarak odadan çıktı. Tabi çıkmadan önce de hayali şekilde Emirhan'a tükürdü. Emirhan ve Havva'nın kahkahaları arkamızdan gelirken güldüm.

Bunlar birbirlerine iyi yakıştılar lan.

Beraber aşağı indik. Toprak, Su ve Bilge'nin arasına bağdaş kurmuş oturuyordu.
"TOPRAK KARA KEDİ MİSİN LAN SEN?! DEFOLSANA LAN ARAMIZDAN!" dedi Bilge ona dik dik bakarak. Toprak omuz silkti.
"Banane 'amık' benimle ilgilenin sizde!" dedi dudak büzerek omuz silkerken. Toprak'ın yanına gidip kollarımı iki yanıma açtım.

"Gel bebem."

Toprak belime sarılırken ben de ona sarıldım.

Ay yine çok tatlıyım bugün...

Ondan ayrılıp Gizem'in yanına oturdum. Defoy ve Ata abuk subuk sevgi gösterileriyle meşguldüler.

Fazla abuk subuk...

"Bokunu yediğim!"
"Götünü sevdiğim!"
"Bebek poposu yanaklım!"
"Şişkom!" dedi Ata Defne'nin yakanlarını sıkarak. Defoy kaşlarını çatarak Ata'nın yanaklarındaki ellerine vurdu.

"Kilo verdim orospu çocuğu!'

"İğrenç bir aşkınız var." dedim Defne ve Ata'ya doğru.
"Ne varmış aşkımızda?" dedi Ata tek kaşını kaldırarak. Gözlerimi devirdim.

"Zemzem suyuyla rakı içmiş gibi, bu nasıl aşk lan?"

Asena ve Havva kahkaha attı.

Ateş'in çalmaya başlayan telefonuyla herkes sustu.
"Bilinmeyen numara mı? Hoparlöre al." dedi Kültigin. Ateş kafasını sallatıp telefonu açtım.
"Kimsiniz?" dediğinde karşı taraftan bir kahkaha sesi geldi.
"Ben senin gizli hayranınım."

"O zaman gizli kalmaya devam et."

Ateş telefonunu kapatıp yanına koyduğunda herkes ona şaşkınlıkla bakıyordu.
"Ne? Meraksız biriyim ben." dedi omuz silkerek.

"İlbilge arıyor..." diye mırıldandı Bumin.
"Hoparlöre al." dedik tüm kızlar olarak aynı anda.

Mükemmeliz yeaa...

"Efendim İlbilge?" dedi Bumin telefonunu hoparlöre alırken.
"Eğer kıymetli Havvacığınız iyileşmişse artık eve gelecek misiniz?" dedi İlbilge bıkkınlıkla. Göz devirdim.
"Geleceğiz bu akşam İlbilge, tamam." dedi Bumin.
"Hayır yani Emirhan da var yanında, kankasına bakar herhalde Emirhan." dedi bıkkınlıkla Bumin güldü.
"Niye güldüğünü anlamadım abi."

"Yavrum Havva ve Emirhan çıkıyor."

Hızla telefondan 'dıt... dıt... dıt..." sesleri gelirken Bumin kahkaha attı. Ardından da ben ve Rüzgar da dahil herkes gülmeye başladı.

Niye güldüğümü ben de bilmiyorum.

Bizim genlere tarçın karışmış ya ondan herhalde.

"Ay egona tüküreyim İlbilge!" dedi Su kahkahalarının arasında.
"Ay..." dedi Ateş bir söylemek istercesine. Ama geri kahkaha atmaya başladı.
"Öleceğim." dedi Gizem gülerek.

Havva ve Emirhan ise birbirlerine sarılmış uyuklamakla meşgullerdi.

Giray ise o sırada kendini yere atarak hepimizin dış kapıya fırlamasına neden olacak o şeyi söyledi.

"Tamam her neyse acıktım ben kalkın da kahvaltıya gidelim açım ben. Yeter güldük eğlendik ama açım. Bayılırım. Yapmadığım şey değil sağa doğru Bülent Ersoy gibi bayılırım. Bakın yaparım. Çabuk kalkın kahvaltıya gidelim. AÇIM!"









Limon Çiçeği'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin