Bölümler belirli aralıklarla tekrar yayınlanmaktadır.
•••Barış mı Umut mu derken bir baktım ki ikisi birbirinden ayrılmıyor. Dedim bende madem ayrılmıyorlar bir arada yazayım gitsin.
Kum Taneleri'nden gelenler konuya vâkıf ancak yeni gelen arkadaşlara tekrar kısa bir açıklama yapalım.
Barış ve Umut, Kum Taneleri kitabımdaki iki çapkın yan karakterdi. Sonradan onların da hikayesini yazmaya karar verdim. Barışımız şuan hali hazırda aşık. Ancak tanıtımdan da anlaşılacağı üzere Umut aşka inanmayan bir adam.
Okudukça tat alacağınıza inandığım bir hikaye oldu. Bu kitapta Barış-Melis ve Umut-Mine çiftleri anlatılcaktır. Ancak küçük bir farkla, kitap Umut-Mine ağırlıklı olacak.
Kulağınıza yabancı gelmemesi açısından diğer çiftleri de kısaca tanıtayım.
Azra-Arat (Kum Taneleri ana karakterleri)
Esra (Azra'nın en yakın arkadaşı. )
Buğra (Azra'nın üvey abisi ve Esra ile evli. )
Bir de küçük üyemiz Kemal var o da Azra ve Arat'ın oğlu. Bu arada Esracığımız hamile.
Bu karakterleri tabii ki göreceğiz ancak dediğim gibi bu Umut'un hikayesi ve genel olarak Mine ve Umut anlatılacak.
Uzun oldu biliyorum ama Kum Taneleri'ni okumayanlar için gerekli bir açıklamaydı. Artık hikayemizin ilk bölümüne geçebiliriz.
İyi okumalar :)
***
Altı hafta önce...
Melis karanlık gecede elinde çantasıyla ilerlemeye devam etti. Kalbindeki acının yükünü kaldıramıyordu artık.
Barış'ı gördüğü ilk günden beri kabullenmek istemese de içinde farklı duygular baş göstermişti. Adamı gördüğü her an kalbi delicesine atıyor, görmediğindeyse yokluğunun acısıyla kavruluyordu. Genç kız, bu gerçeği fark ettiği ilk andan beri Barış'tan uzak durmaya çabalıyordu.
Onunla olamazdı, bir kere Barış aşka bile inanmıyordu. Eğer onun cazibesine kendisini kaptırırsa onun eğlendiği tek gecelik kadınlardan hiçbir farkı kalmazdı. Bunları sürekli kendine telkin ettiği için onun kendisine yaklaşmasına asla izin vermemiş, bütün yakınlaşma çabalarını boşa çıkarmıştı. Aldığı hediyeleri kabul etmeyip baş başa çıkmak istediği yemek tekliflerini de reddetmişti.
Melis'e göre bunlar çapkın bir adamın kendisini tavlama çabalarından başka bir şey değildi. Ancak her ne kadar kaçmaya çalışsa da ona âşık olduğu gerçeğini değiştiremezdi. Adamın mavi hareleri ne zaman kızın gözlerine değse sanki içinde yanan aşk ateşi daha da alevleniyordu. O bakışların sahte olduğunu bile bile kapılmıştı işte! En çok da bu yüzden kızıyordu kendine. Sarının en koyu tonu olan kumral, dağınık saçları fazla uçarı bir tip olduğunu bas bas bağırsa da kalbine söz dinletemiyordu.
Mantığı kabul etmek istemese de kalbi çoktan Barış'ı buyur etmişti içeri. Güç almak istercesine sırtını soğuk duvara yaslarken derin bir nefes aldı. Gözlerinden akan bir damla yaş kalbindeki hislerin varlığını bir kez daha vurgularken kabul etmek istemezcesine başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Deli Bir Aşk || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli-2]
Romance"Söylüyorum size aşk diye bir şey yok!" Umut masadaki rakı bardağını bir kez daha havaya kaldırmadan kurmuştu bu cümlesini. Kurmaya kurmuştu da birkaç saat sonra başına geleceklerden habersizdi. "Siktir lan! Aşk diye bir şey var! Yoksa bu adam ne...