Arat, elindeki yastığa kısa bir bakış attıktan sonra sinirle koltuğa fırlattı.
"Ulan haklı olan bendim! Ben! Bu hatun ne ara beni yataktan kovacak kadar üste çıktı?"
Genç adam, elini saçlarının arasından geçirirken başını iki yan salladı. "Hayır, ben anlamıyorum. Nasıl oluyor da her defasında zeytinyağı gibi üste çıkmayı başarıyor? Yemin ediyorum bu kadın milletinden korkulur."
Yarım saat önce...
Azra, arabanın durmasını fırsat bilerek Arat'ı beklemeden hızlı adımlarla eve doğru ilerledi.
"Yenge hoş geldin."
Genç kadın başıyla korumayı selamladıktan sonra çantasındaki anahtarı çıkarıp içeri girdi. Adımlarını direkt merdivene yöneltip üst kata ulaştığında hızla oğlunun odasına girdi. Hakan, Kemal'i kucağına almış bir sağa bir sola sallanıp uyuturken Azra, gördüğü manzara karşısında gülümsemesine engel olamadı.
"Ne zaman uyandı?"
"Birkaç dakika oluyor."
"Uyumaz artık. Boşuna uğraşma."
Azra, Kemal'i kucağına aldığında Hakan çoktan odayı terk etmişti. Genç kadın dudaklarını oğlunun alnına değdirdi ve kendi kendine konuşmaya başladı. "Senin bu hödük baban var ya bütün gece kulübünü birbirine kattı. O da yetmiyormuş gibi bir de dansçıları dövdü."
"Ellerime sağlık!"
Azra, arkasından gelen sesi duyunca çocuğu beşiğine yatırıp kapıdaki kocasını ittirerek kendi odasına geçti.
"Hatun, sanki suçsuzmuşsun gibi tavır alma bana! Ne işin vardı senin yarı çıplak adamlarla?"
"Senin yüzünden!" dedi Azra öfkeyle kocasına bakarak. "Sizin dansöz planlarınız olmasaydı ben de dansçı falan çağırmazdım."
"Kadın deli etme adamı! Dansöz falan ayarlamadık biz!"
"Yalan söyleme! Duydum sizi! Umut bu gece gideceğiniz mekânda çıkacak olan dansözden bahsediyordu."
Arat, dün gece Umut'la yaptıkları konuşmayı hatırlarken yüzündeki ifade çoktan yumuşamıştı.
"Sen dün geceki konuşmamızdan bahsediyorsun sanırım. Biz özellikle dansöz ayarlamadık. Sadece denk geldi."
Azra, eline aldığı yastığı adamın suratına fırlattı. "Bir de denk geldi diyor ya! Ne fark eder sizin ayarlamamanız? Sonuç olarak bu gece siz oradayken etrafınızda dans eden yarı çıplak kadınlar olacaktı. Utanmadan bir de para falan da takardın sen o kadına!"
Şaşkın gözlerle elindeki yastığa baktıktan sonra son derece masum bir ifadeyle sordu. "Hangi kadına?"
"O kadına işte! Etrafında dans eden o sarı yelloza!"
Arat, varlığı tartışma konusu olan sarışın dansözün kim olduğu konusunda bir fikir yürütmeye çalışsa da bu girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Azra'nın gözlerinin önüne kocasının o sarışın dansözün göğüslerine dokunmak suretiyle para yapıştırdığı sahneler gelince dolaptan bulduğu battaniyeyi de adamın suratına attı.
"Git koltukta yat Arat! Bu gece seni görmek istemiyorum!"
"Ama-"
"Git dedim!"
Azra, yerdeki terliği fırlatmaya yeltenirken Arat çoktan kapıyı arkasından çekip alt kata kaçmıştı bile.
3 gün sonra...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Deli Bir Aşk || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli-2]
Romance"Söylüyorum size aşk diye bir şey yok!" Umut masadaki rakı bardağını bir kez daha havaya kaldırmadan kurmuştu bu cümlesini. Kurmaya kurmuştu da birkaç saat sonra başına geleceklerden habersizdi. "Siktir lan! Aşk diye bir şey var! Yoksa bu adam ne...