Genç kızın, gözlerindeki buğulanmaya rağmen yaptığı tek şey öylece durmaktı.
Azra, bir adım öne çıkıp Umut'u susturacağı sırada Mine, elini havaya kaldırıp onu durdurdu.
Sadece konuşmanın devamını dinlemek istiyordu. Umut, daha ne kadar kalbini kırıcı sözler sarf edebilirdi merak ediyordu.
Azra, kızın koluna dokunup onu teselli etmek istercesine okşarken Arat'ın tok sesi yankı buldu boş bahçede.
"Sen şimdi diyorsun ki, âşık olabilirim ama Mine'ye olamam. Öyle mi?"
İşte Mine asıl bu sorunun cevabını merak ediyordu. Sessizce Umut'un cevap vermesini beklerken gözlerinden akan yaşlara bir yenisi eklendi.
"Abi o dediğine inanmıyorum ben. Aşk diye bir şey yoktur. Sevgi vardır, alışkanlık vardır, sadakat vardır hatta bağlılık vardır ancak aşk diye bir şey yoktur. Bu Mine'yle ilgili bir durum değil ki, ben sevgiyi size karşı da hissediyorum."
"Az evvel kendin demedin mi olsa bile Mine ne alaka diye.
Dalga mı geçiyorsun?"
"Onun benimle ilgisi yok."
Arat'ın kaşları çatılırken merakla Umut'a baktı.
"Seninle ilgisi yoksa kiminle ilgisi var? Ben miydim kıza sarılan?"
Umut, uzunca bir süre gözlerini etrafta gezdirdikten sonra derin bir nefes alıp, "Mine..." dedi.
"Mine mi?"
Genç adam bu kez sadece başını sallamakla yetindi.
"Hayırdır, o da mı inanmıyor aşka?"
"Orasını bilmiyorum ama onun da âşık olacağı son kişi benimdir herhâlde. Mutfakta Azra'ya söylediklerini duydum.
Bana âşık olmak ona göre salaklık."
"O ne demek lan?"
"Kız açık açık 'Hayatımda birinin olup olmaması bir şeyi değiştirmez, Umut'a âşık olacak kadar salak değilim.' dedi."
Barış, Arat'ın cevap vermesine izin vermeden öne atıldı.
"Ha, anlaşıldı şimdi. Bizim kız buna ters yapmış bu da aklınca ona misilleme yapıyor."
Umut, anlamsız gözlerle arkadaşına bakarken Barış, gözleriyle arkalarındaki kapıyı işaret etti.
Genç adam, bakışlarını ardındaki kapıya çevirdiğinde Mine'nin masaya doğru ilerlediğini görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Deli Bir Aşk || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli-2]
Romance"Söylüyorum size aşk diye bir şey yok!" Umut masadaki rakı bardağını bir kez daha havaya kaldırmadan kurmuştu bu cümlesini. Kurmaya kurmuştu da birkaç saat sonra başına geleceklerden habersizdi. "Siktir lan! Aşk diye bir şey var! Yoksa bu adam ne...