-6-

19.3K 982 123
                                    

Umut ormanın içinde koşturmaya devam ederken sonunda sesin geldiği yöne ulaşmıştı.

Ancak Mine hâlâ görüş alanında değildi. Korkuyla kendi etrafında dönerken birden yukarıdan gelen sesi işitti.

"Pşşt!"

Umut ağır ağır başını yukarı kaldırdığında karşısında gördüğü manzarayla olduğu yerde donup kaldı.

"Mine?"

Kız elindeki elmadan bir ısırık daha aldıktan sonra alay eder gibi Umut'a baktı.

"Çok mu korktun beni bulamayınca?"

"Sen!" diye bağırdı Umut öfkeyle. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Çok mu belli oluyor?"

Umut, hâlâ ağacın tepesinde elindeki elmayı yemeye devam eden Mine'ye bakarken elini sinirle ağaca vurdu.

"Lan sen ne bok yediğini zannediyorsun? Ben her yerde seni arıyorum! Sen ağacın tepesine çıkmış keyifle elma yiyorsun!"

Mine onaylamaz bir ifadeyle Umut'u izlerken alay eder gibi başını iki yana salladı.

"Yakıştı mı sana böyle sesini yükseltmek?"

"Hâlâ yakıştı mı diyor ya! İnsene kızım oradan!"

Mine elindeki elmanın geriye kalan iskeletini aşağı atınca Umut başına düşmemesi için bir-iki adım geri gitti. Gözleri yerdeki elma çöpüne iliştikten sonra bakışlarını tekrar Mine'ye çevirdi.

"Bilerek yapıyorsun değil mi? Acaba bu adamın sabrının sonu ne diye merak ettin, onu ölçmeye çalışıyorsun."

"Yoo..." dedi Mine umursamaz bir ifadeyle omzunu silkerken. "Senin sınırların benim umurumda bile değil."

Umut iyiden iyiye sinirlendiğini hissederken kendini sakinleştirmek adına burun kemerini sıkmış ve derin bir nefes almıştı.

"Mine, in hadi oradan. Beni yukarı çıkarma. Hava kararmak üzere senin yüzünden yolumuzu da bulamayacağız."

Genç kız ağacın diğer dalındaki elmaya uzanırken boşlukta sallanan ayağını kendine doğu çekti.

"Sence bu benim umurumda mı?"

"Mine! İniyor musun aşağı yoksa ben yukarı mı geleyim?"

Kız daldan yeni kopardığı elmayı üzerine sürtüp tozları temizledikten sonra bir ısırık daha aldı.

"Ben diyorum ki, aslında sana hiç seslenmeseydim de burada kafamı mı dinleseydim? Hatun gibi dırdır ediyorsun Umut."

Genç adam, kızı bu şekilde aşağı indiremeyeceğini anlayınca taktik değiştirmeye karar verip yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi.

"Hadi güzelim... İn artık aşağı. Otele dönelim. Bak karnım çok acıktı. Lütfen..."

Ne demişler? Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırmış. Umut küçük bir köpek yavrusu gibi Mine'ye bakarken aslında farkında olmadan hayatında ilk defa bir kadına yalvarmıştı.

Umut bunun farkında olmasa da Mine elbette fark etmişti ancak bunu şimdilik Umut'un yüzüne vurma niyetinde değildi.

"Peki, madem öyle diyorsun..."

Mine elmayı ısırıp ağzına sabitledikten sonra ağaca çıktığı yoldan inmeye başladı.

Neredeyse son bir hamlesi kalmıştı ki, ayağı kayınca henüz kendini toparlamaya vakit bile bulamadan yine Umut'un kucağında buldu kendini.

İki Deli Bir Aşk || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli-2]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin