Umut'un teklifini kafamda tartarken aslında onu daha yakından tanımak istediğimi fark ettim, evet hakkında bir şeyler biliyordum ama bana yeterli gelmiyordu. "Olur ama mümkünse önce üzerimi değiştirmek için eve uğramak istiyorum." dediğimde ayaklandı. "Sen nasıl rahat edeceksen öyle yap." dedikten sonra saçlarımdan bir tutamı kulağımın arkasına iliştirdi. "Ben seni almaya gelirim, çıkmadan önce de haber veririm ona göre hazırlanırsın olur mu?" başımla söylediklerini onayladıktan sonra daha fazla bu kadar yakın olmanın kalbime iyi gelmeyeceğini düşünerek geri çekildim. "Sana kolay gelsin o zaman." diyerek odadan ayrıldığımda şirketin yavaş yavaş boşaldığını gördüm .Eşyalarımı alıp şirketten çıkarken aklıma Yağmur'u aramak geldi, giyim konusunda ondan fikir almayı seviyordum onun da seve seve yardım edeceğinden emindim.
Arabaya geçtiğimde ilk işim telefonumu çantamdan çıkarmak oldu, ikinci çalışta Yağmur'un sesini duydum. "Bebeğim, nasılsın?" heyecanlıydım ama bunu belli etmeyecektim. "İyiyim canım sen nasılsın?" parmaklarım direksiyonun üzerinde ritim tutarken bir an önce konuya girmek istiyordum. "İyiyim ben de ama sesin bir tuhaf, sorun yok değil mi?" sorusuyla kaşlarımı çattım sezgilerinin bu kadar kuvvetli olması beni korkutuyordu. "Hayır bir sorun yok ama yardımına ihtiyacım var." dediğim an "Dinliyorum." diyen meraklı sesini duydum. "Akşam Umut ile yemeğe gideceğiz ve ben ne giyeceğimi bilmiyorum." bir süre ses gelmeyince araya girmek istemedim, muhtemelen şu an minik çaplı şok geçiriyordu. "Sen, Umut'la yemeğe çıkacaksın ve benden yardım istiyorsun. Doğru mu anladım?" görmese de gözlerimi devirdim bunda abartılacak ne vardı anlamamıştım. "Evet doğru anladın Yağmur, yardım edecek misin?"
"Arkadaşım ilk defa bir erkekle dışarı çıkarken benden yardım istemiş tabii ki de yardım edeceğim! Yarım saat sonra sendeyim!" dediğinde neye bu kadar şaşırdığını daha yeni anlamıştım. Bir şey söylememe fırsat vermeden telefonu yüzüme kapattığında bir süre söylediklerini düşündüm. Haklı olduğunu fark ettiğimde kaşlarım çatıldı daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Biriyle buluşurken ne giyeceğime bu kadar özen göstermemiş, Yağmur'dan tavsiye almamıştım hatta evden çıkmadan hemen önce karar verirdim. Ama şimdi durumlar değişmişti ya da ben değişmiştim. Arabayı çalıştırırken daha fazla düşünmemeye, olayları akışına bırakmaya karar verdim şu an tek istediğim bir an önce eve gidip Yağmur'la hazırlık yapmaktı, derin düşüncelere dalıp akşamı kendime zehir etmeyecektim.
Eve vardığımda Yağmur'u ilk defa anahtarlarını kullanmamış kapının önünde beklerken bulmuştum. "Gözlerimi yaşartıyorsun Yağmur, sen beni kapının önünde bekler miydin?" dediğimde başını telefonundan kaldırdı. "Anahtarlarımı evde unutmuşum yoksa beklemezdim." sözlerine gülümseyerek kapıyı açtığımda geçmesi için kenara çekildim. "Üzüldüğümü söyleyemeyeceğim kusura bakma." dediğimde gözlerini devirerek salona ilerlerken onu takip ettim. "Sen bana laf sokmayı bırakta nereden çıktı bu yemek işi onu anlat." dediğinde koltuğun başına oturdum ."İşlerimi bitirmiş çıkmak için izin isterken yemek yiyelim mi diye sordu ben de olur dedim." tek kaşını kaldırarak bana baktığında gülümsedi. "Teklife balıklama atladım diyorsun yani anladım." koltuğun kenarındaki yastığı alıp ona fırlattım. "Yardım etmeye mi geldin yoksa sinir etmeye mi?" yastığı havada kaparken "Tabii ki de yardım ederken sinir etmeye geldim." dediğinde gözlerimi devirdim. "Ben duşa giriyorum sen de boş boş oturma dolabımdan kıyafet seç." salondan ayrılıp banyoya ilerledim, on beş dakika sonra bütün işlerimi halletmiş kafamda havluyla banyodan çıkmıştım.
"Saçlarını kurutsaydın keşke Su." diyen Yağmur'un yanına ilerledim. "Seçeceğimiz kıyafete göre şekil vereceğim zaman kuruturum, on kere iş çıkmamış olur en azından." dediğimde onay veren mırıltılarını duydum. "Nereye gideceksiniz peki?" bunu sormadığım için şu an pişmandım. "Sormadım ki o an aklıma gelmedi." gülümsediğinde üzerinde durmadım çünkü kesin beni sinirlendirecek bir şey söyleyecekti. "Bence spor şık karışımı yapalım her yere uyar." dediğinde söylediklerine hak verdim. "O zaman kot pantolon, topuklu ayakkabı ikilisi kesinlikle var." derken siyah kot pantolonumu dolabımdan çıkardım. "Beyaz salaş gömleğinle, siyah uzun ceketin çok güzel olur bunların üzerine." dediğinde bahsettiği kıyafetlerimi çıkartıp yatağın üzerine koydum. "O zaman saçlarımı dalgalandırıp at kuyruğu yapayım." beni onayladığında banyoya geçip saçlarımı kurutmaya başladım. "Su, Umut arıyor." Yağmur'un sesini duymamla kurutma makinesini kapattım. "Efendim." Yağmur odaya giderken banyonun kapısını kapattım. "Beş dakika sonra şirketten çıkacağım, haber vermek istedim." dediğinde gülümsedim. "Tamam bekliyorum." cevabımdan sonra konuştuğunda sesinden gülümsediğini anladım. "Anlaştık, görüşürüz." telefonu kapattıktan sonra hızlıca saçlarıma şekil vererek banyodan çıktım. "Ne diyor Umut Bey?" Yağmur'un imalı sesine aldırmadım. "Geliyormuş onu haber verdi."
"İyi bakalım ben salona geçeyim sen de giyin, sonrada makyajını halledelim." dediğinde onu onayladım. Kıyafetlerimi giyip gömleğimin ön kısmını pantolonumun içine soktum, ceketimi giymeden önce makyajımı halletmeye karar verdim. "Yağmur gelebilirsin!" içeriye doğru seslendiğimde halka küpelerim gözüme çarptı. "Yağmur sence bunlar nasıl olur?" diyerek küpelerimi gösterdiğimde "Gayet hoş durur bence de onları tak." dedi. Küpeleri hallettikten sonra çok fazla makyaj yapmak istemedim. "Sadece rimel, göz kalemi ve ruj sürelim Yağmur." dediğimde beni onaylamadığı gözlerinden belli oluyordu. "Allık sürmeden bir yere gidemezsin." Yağmur'un alık takıntısı vardı asla allık sürmeden dışarı çıkmazdı. "Tamam ama çok sürmeyelim." dediğimde "Tamam bana bırak." diyerek malzemeleri eline aldıktan beş dakika sonra makyajı bitirdi. Ceketimi giyip, kollarını hafif kıvırdığımda aynadaki görüntümden memnundum. "Çok güzel oldun Su." diyen arkadaşıma sıkıca sarıldım. "İyi ki varsın Yağmur."
"Sen de iyi ki varsın canım benim." dediğinde zil çaldı. "Hadi sen git bak, ben hiç görünmeyeyim seni burada beklesem sorun olur mu? Meraktan çatlarım çünkü." söylediklerine gülümsedim. "Saçmalama tabii ki sorun olmaz, ben gideyim daha fazla beklemesin." kapıya doğru yöneldiğimde fazlasıyla heyecanlı olduğumu fark ettim. Tek istediğim bu geceyi bir saçmalık yapmadan bitirmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Komşusu
RomanceHem komşum hem iş arkadaşımdı... Bir de... Kalbimin sahibiydi... Eski ismiyle Komşu, yeni kitap olarak yayında..