Havaalanında Yağmur'la beraber Alaz'ın gelmesini beklerken oldukça heyecanlıydık. "En son dört ay önce gördük onu değil mi Yağmur?" dediğimde Yağmur gelen insanların arasından Alaz'ı bulmaya çalışıyordu. "Evet bir daha gelmedi." dedikten sonra kolumu sıkıca kavradı. "Gördüm bak orada!" diğer eliyle işaret ettiği yeri gördüğümde Alaz'ın gayet karizmatik bir şekilde etrafa bakarak yürüdüğünü gördüm. "Alaz!" diye seslendiğimde gözleri etrafı daha dikkatli aramaya başladı, sesimizi duymuştu. "Dur ben gidip alayım şunu!" diyen Yağmur cevap vermemi beklemeden gidip Alaz'ın kolundan tutmuştu. Onlar birbirlerine sıkıca sarılırken bu kadar güzel dost olmalarına vesile olduğum için mutluydum.
"Hoş geldiniz beyefendi, özlettiniz kendinizi!" diyerek yanlarına gittiğimde birbirlerinden ayrıldılar, Alaz anında beni kollarının arasına alırken onu ne kadar özlediğimi daha iyi anladım. "Özleyen insan arar sorar diye hatırlıyorum!" sesindeki sitemi hissettiğimde haklı olduğunu bildiğim için üstelemedim. "Hadi eve gidelim orada konuşuruz." dedikten sonra Alaz'ın koluna girdim, diğer eliyle bavulunu taşıdığı için Yağmur benim yanımda yürüyordu. Arabaya geçtikten sonra Yağmur'un sitemkar sesini duydum, Alaz'ı ilk dakikadan bezdirmeye kararlıydı. "Sen neden sadece Su'ya haber verdin geleceğini? Ben senin arkadaşın değil miyim?" dedikten sonra Alaz'ın kafasına vurmasıyla kahkaha attım. "Kızım ne vuruyorsun ya! Elin ağır zaten orantısız güç uyguluyorsun resmen!" diyen Alaz'a daha çok sinirlendi Yağmur. "Uygularım efendim! Dua et arabadayız yoksa döverdim seni!"
Alaz arkasına dönerek hırsla konuştu. "Dövmemiş halin mi bu Yağmur? Kızım beyin hücrelerimi öldürdün! Su en yakın hastaneye sür arabayı, darp raporu alacağım!" duyduklarıma kahkaha atarken bir yandan da arabayı dikkatle sürmeye çalışıyordum. Yağmur'la buluştukları an muhakkak böyle bir kavga ederlerdi, huy haline getirmişti ikisi de bunu en sonunda araya girmeye karar verdim. "Artık sakin olur musunuz? Didişmeyi sonraya bırakın dikkatim dağılıyor." Alaz önüne döndüğünde Yağmur da arkasına yaslanmıştı. "İkinizde birbirinizden ayrılmıyorsunuz ki sürekli dip dibesiniz! O yüzden iki kere zahmete girmeyeyim deyip Su'yu aradım, bundan sonra seni ararım Yağmur merak etme!" Alaz'ın sitem barındıran sesine Yağmur daha fazla kayıtsız kalamayıp yanağından öptü. "Tamam hadi tamam, affettim."
Eve kadar sessiz sedasız geldiğimizde derin bir nefes aldım, asıl hareketlilik bundan sonra başlayacaktı. "Evin güzelmiş, beğendim." diyerek koltuğuma yayılan arkadaşıma gülümsedim, gerçekten özlemiştim. "Beğenmene sevindim." dediğimde Yağmur bana döndü. "Umut'a geldiğimizi haber verecek misin?" dediğinde Alaz yerinde doğruldu. "Umut kim?" meraklı yüz ifadesine bakıp yanına oturdum. "Sevgilim." dediğimde yüzü şaşkınlıktan şekilden şekle girdi. "Senin sevgilin mi var;?Görmeden inanmam! Kim ne yapsın senin gibi bir deliyi be?!" dediğinde kolunu cimcikledim, ilk dakikadan kaşınmaya başlamıştı. "Doğru konuş yoksa seni kovarım!" dedikten sonra arkama yaslandım. "Sevgilim, karşı komşum ve patronum dün annemlerle de tanıştı sen baya geri kaldın." dediğimde şaşkınlıkla açılan ağzını kapadı. "Rüzgar Abi'nin yüz ifadesini görmek isterdim." dediğinde yüzüm asıldı. "İnan bana Umut'u baya zorladı, en sonunda babam müdahale etmek zorunda kaldı." dediğimde dudağının kenarıyla gülümsedi." Tam da ondan beklenecek bir performans sergilediğine eminim. Haber ver sevgiline de gelsin, tanışalım." dedikten sonra Yağmur'a döndü. "Sen hala o Berk hayırsızının peşinde misin?"
Berk'ten benim gibi nefret ediyordu, Umut'un yanında bu konuyu açmaması için araya girdim. "Berk, Umut'un kardeşi sakın onun yanında böyle söyleme." dedikten sonra ayaklandım. "Yağmur sen kısa bir özet geç ben Umut'u alıp geleyim." akşam yemeğini beklememek en mantıklısıydı, eğer Umut şimdi gelmezse Alaz'ın dilinden asla kurtulamazdım. Karşı dairenin önüne gelip kapıyı çaldığımda heyecanlıydım ,ilk defa bir erkek arkadaşımla tanışacaktı. Ata ile tanışmaları son olaylardan sonra mümkün olmamıştı çünkü. "Güzelim, hoş geldin." diyerek kapıyı geçemem için araladığında hemen lafa girdimi. "Hoş buldum ama ben hiç girmeyeyim seni almaya geldim, Alaz seninle tanışmak istiyor." dediğimde kaşları çatıldı. "Daha yeni geldiniz ne ara benden bahsettin?" dediğinde tek kaşım havalanmıştı. "Sen bizim yolumuzu mu gözledin?" sorumla birlikte duruşunu dikleştirdi. "Ben meraklı bir adamım güzelim, sizinle gelmeme de izin vermedin zaten bari buna bir şey deme." onun soğuk haline tezat bir şekilde gülerken elimi evime doğru uzattım. "O zaman sizi evime bekliyorum meraklı bey."
Kapının arkasındaki anahtarı çekip alırken kapıyı kapattı. "Zevkle." diyerek eve yöneldiğinde Alaz'a nasıl davranacağını merak etmeye başlamıştım. Arkasından eve girip, salona geçtiğimizde Alaz bizi görüp ayaklandı. Umut "Merhaba, ben Umut." diyerek elini uzattığında Alaz ciddi bir şekilde elini uzatıp "Merhaba, Alaz." dedikten sonra bana döndü. "Ee aklı başında biri gibi duruyor bu!" dediğinde ben dişlerimi sıkarken, Yağmur onun bu haline gülüyordu. Umut anlamadığını belirtircesine bana baktığında Alaz yeniden konuştu. "Diyorum ki gayet normal bir insansınız, yakışıklısınız da ne işiniz var bizim deliyle? Yol yakınken kaçın kurtarın kendinizi!" daha fazla suskun kalamayarak ayağımdaki terliği çıkartıp Alaz'a fırlatırken bağırdım. "Seni öldürürüm çocuk!" Umut, Yağmur'la bir olmuş benim bu halime gülerken Alaz, Umut'un arkasına saklanıp "Yağmur, terlik silahtan sayılır mı?" diye sorduğunda Yağmur'un gülüşü kahkahaya dönüştü. Ne yaptığımı sonradan fark ettiğimde utanarak Umut'a baktım, durduk yere rezil olmuştum adama!
"Sakinleş güzelim." diyerek beni kollarının arasına aldığında öldürücü bakışlarımı Alaz'ın üzerinden çekmedim. "Can güvenliğim yok artık değil mi?" diye sorduğunda başımla onayladım, kesinlikle yoktu. "Umut, al git sen bu kızı evlen. Çok iyidir kızımız valla bak şaka yaptım ben." dediğinde Umut'un güldüğünü hissettim, başımı kaldırıp yüzüne baktığımda yanılmadığımı gördüm. "Sen de mi dalga geçiyorsun? Aşk olsun!" kollarından ayrılıp koltuğa geçtiğimde Alaz, Yağmur'un yanına Umut ise benim yanıma oturmuştu. "Tamam ama cadı uzatma. Güldük, eğlendik bitti." diyen Alaz'a gözlerimi devirdim. "Akşam göstereceğim ben sana gülmeyi! Küvette yatta aklın başına gelsin!" Alaz ağzına hayali fermuar çekerken Yağmur konuyu değiştirdi. "Konuşmaya fırsat olmadı hiç ne kadar kalacaksın sen burada?"
Hepimiz pür dikkat Alaz'a bakarken kocaman gülümsedi. "Buradan bir şirketle anlaştım, temelli döndüm güzelim." dediğinde Yağmur ona sıkıca sarıldı, yerimden kalkıp ben de sarıldığımda bütün kızgınlığım gitmişti. "Çok sevindim, hayırlı olsun!" yeniden Umut'un yanındaki yerimi aldığımda tek eli belime sarıldı. "Tebrik ederim." dediğinde gülümsedim. "Teşekkürler Umut, isminle hitap etmemde sorun yok değil mi?" diye sorduğunda Umut başını hayır anlamında salladı. "Rahat ol." dediğinde bile mesafeli olduğu belli oluyordu. Alaz başıyla onu onayladıktan sonra bakışları beni buldu. "Aslında niyetim ev bulana kadar burada kalmaktı ama Su'yun sevgilisi olduğunu öğrendiğimde planım değişti." duyduklarımla sinirlenmeye başlamıştım. "Ne demek o Alaz? Umut'un varlığıyla burada kalmanın ne alakası var?!" benim sinirlenmemle Umut'ta gerilmişti.
"Benim için sorun yok." derken sesi pekte ikna edici değildi, Alaz benim bu tepkime yine de sakin bir şekilde karşılık verdi. "Bana bak cadı hiçbir adam sevgilisinin bir erkekle kalmasını istemez, Umut sorun yok diyor ama kafasında kim bilir neler kuruyordur ben de erkeğim onu anlayabiliyorum. Emin ol benim de kız arkadaşım olsa ben de bu durumdan rahatsız olurdum." dediğinde ayaklandım ikisi de oldukça saçma düşünüyorlardı. "Alaz sen benim kardeşim gibisin ve Umut'ta bunu şimdiye kadar anlamıştır bundan eminim!" dedikten sonra Umut'a döndüm bir şey söylemesini beklediğimi bakışlarımla belli etmiştim. "Su haklı belli ki baya yakın arkadaşsınız burada kalman benim için sorun değil." o kadar gönülsüz söylemişti ki kırılmıştım. Umut'un gözlerine bakarak Alaz'la konuştum. "Umut beni bundan daha kötü bir durumun içine soktu Alaz ,eski sevgilisiyle aynı ortamda saatlerimi geçirdim ve iki kere daha bu işkenceye maruz kalacağım .O yüzden merak etme Umut, kardeşim gibi gördüğüm adamın bende kalmasını anlayışla karşılar tıpkı benim ona yaptığım gibi." Madem Umut arkadaşıma tahammül edemiyordu ben de onun eski sevgilisiyle bundan sonra aynı ortamda bulunmayacaktım. "Ben gideyim en iyisi." diyerek ayaklanan Umut'a "İyi olur." dedikten sonra yerime oturdum, Yağmur onu geçirmek için ayaklanırken yüzüne bile bakmadım. İlk dakikadan sıkı dost olmalarını beklemiyordum ama en azından benim için samimi davranabilirdi .Dili kal derken bakışları ve ses tonu git diyordu, ben bu saygısızlığı unutmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Komşusu
RomansaHem komşum hem iş arkadaşımdı... Bir de... Kalbimin sahibiydi... Eski ismiyle Komşu, yeni kitap olarak yayında..