-27-

10.4K 476 48
                                    

Havalimanına gelip işlemleri hallettikten sonra Umut'la uçak saatini beklemeye başladık. "Nasıl buldun bizimkileri?" diye sorduğumda abim için sert bir şeyler söylemesini beklemiyordum ama yine de merak etmiyor değildim. "Annenle baban çok tatlı insanlar, her ne kadar baban karşılaştığımızda elimi koparmak isteyecek gibi dursa da gerçekten iyi insanlar. Rüzgar her abi gibi kardeşi için endişelenen biri, asıl merak ettiğin buysa eğer." dediğinde başımla onayladım. "Endişelenmesini anlayabilirim ama bu fazlasıyla abarttığı gerçeğini değiştirmiyor." dediğimde gülerek beni kollarının arasına aldı. "Az bile yaptı güzelim, ben ablamdan küçük olmama rağmen enişteme daha fazla yüklenmiştim." dediğinde düşüncelerimi dile getirdim ."Peki sen de bu tarz bir şey yaşamış olmasaydın, abime karşı tavrın yine de aynı mı olurdu?"

Benden birazcık ayrılarak gözlerimin içine baktı. "Yine aynı olurdu güzelim, ben bile seni bu kadar kısa sürede sahiplenip, saçının teline zarar gelir diye endişeleniyorken, senin kanından canından olan birinin bunu düşünmesi ve tavrını buna göre alması gayet doğal. Rüzgar'ı gerçekten çok iyi anlıyorum." diyerek bana sıkıca sarıldıktan sonra dudakları saçlarımdayken konuştu. "Değil birinin sana zarar vermesi, saçının teli kendiliğinden kopsa benim canım acır, nefesim kesilir. Ben bu haldeyken abine asla kızmam." sevildiğimi iliklerime kadar hissediyordum, bu duyguyu yaşamak hiç olmadığım kadar iyi hissettiriyordu. "Umut seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?" dediğimde belimdeki eli beni daha sıkı sardı. "Biliyorum güzelim." dese de hissettirememekten korkuyordum .Kendimi kollarından kurtarıp elini tuttum ve gözlerine bakarak konuştum. "Ben duygularımı sözlerle çok iyi ifade eden biri olmadım hiçbir zaman. O yüzden anlamamandan endişe ediyorum." söylediklerimde samimiydim .Sürekli olarak sevgi sözcükleri kullanan biri değildim, aslında bu durumun Umut'la birlikte değiştiğini hissetsem de yeterli olmadığını düşünüyordum.

"Su ben senin bir bakışından, bir dokunuşundan anlıyorum beni ne kadar sevdiğini. Sen bana böyle bakmaya devam ettiğin sürece başka hiçbir şeyin önemi yok. İstersen hiç seni seviyorum deme, ben senin gözlerinde hissediyorum sevildiğimi." hissettirebiliyor olmama sevinmiştim .Ben bu kadar yoğun hissederken onun bundan mahrum kalmasını, sevilmediğini düşünmesini istemiyordum. Uçak saatimiz geldiğinde yerimizden kalktık, tek istediğim bir an önce evime kavuşup uyumaktı.

Uçak yolculuklarında bile yorulan nadir insanlardan biri olabilirdim. "Uykun geldi hemen değil mi?" diyen Umut'a başımı salladım. "Annem sen geleceksin diye erkenden ayağa dikti bizi dinlenemedim hiç." dediğimde arabasına varmıştık. "Eve gider gitmez uyursun." diyerek kapımı açan sevgilime minnet dolu bakışlarımı gönderip koltuğa yerleştim, kemerimi taktıktan sonra gözlerimi kapattım. Pilim bitmiş gibi hissediyordum ve bunu hissettiğim anların sayısı oldukça azdı. Umut'un elini saçlarımda hissettikten sonra arabanın çalıştığını duydum "Güzelim istersen biraz daha dayan, eve gidince uykun kaçmasın." dediğinde gözlerimi açtım. "Yarın benden haber alamazsan merak etme, muhtemelen ölü gibi uyurum." dediğinde güldü. "Yedek anahtarını almalı mıyım? Senden haber alamamak şimdiden beni germeye başladı." dediğinde gülümsedim ikinci bir Yağmur vakasıyla karşı karşıyaydım. "Evimin bağımsızlığını daha yeni ilan ettim, biraz bunun tadını çıkarayım izin ver." dediğimde çatılan kaşlarından beni anlamadığını fark ettim.

"Yağmur, sürekli anahtarlarımı kopyalayıp istediği zaman eve geliyor, bütün yedeklerini ele geçirdim onu diyorum." dediğimde kaşları düzeldi. "Annenlere hala haber vermedin, istersen ara akılları kalmasın." haklıydı annem kesin unuttun deyip küserdi. "Doğru söylüyorsun." dedikten sonra mesaj attım, annemi ararsam uykum açılırdı ve bu şu an için istediğim bir şey değildi. "Mesaj attım böylelikle uzun uzun konuşup uykumu bölemez." dediğimde dudağının kıvrıldığını gördüm ."Senin bu uykunla başım ciddi anlamda dertte sanırım." diye mırıldandı. "Uykucu bir sevgili istemez misiniz yoksa Umut Bey?" elimi tutup dudaklarına götürerek öptü. "Uykucu, huysuz, inatçı veya başka bir şey, bunların hepsi sana aitse güzel o yüzden her halini isterim, severim merak etme." kalbim göğüs kafesimden çıkmak ister gibi atarken bir an nefes alamadığımı hissettim. "Sanırım fazla aşktan öleceğim." dediğimde kaşlarının çatılmasını önemsemedim, uzanıp yanağına hızlı bir öpücük kondurdum. "İyi ki varsın Umut." Umut yeniden elimi tutup öptüğünde "Sen de güzelim." diyerek cevap verdi. Yanımdaki adam aşktı ve ben ona deli gibi aşıktım.

Apartmana gelip, oturduğumuz kata çıktığımızda Umut bavulumu evimin önüne koydu, ona sıkıca sarıldığımda başımı göğsüne yasladım. Kolları anında belimi sararken kokusunu içime çektim, başımı kaldırıp çenesine minik bir öpücük kondururken "Eve geldiğinde istediğim gibi sarılamamıştım içimde kalmıştı." diye fısıldadım. Umut'un gözleri kararırken elleri yüzümü avuçladı. "Ben de istediğim gibi özlem gideremedim." diye fısıldadıktan sonra dudaklarımızı kavuşturdu .Öpüşmekten öte tamamlanmak gibiydi hissettiğim duygu, içimde ona olan istek gittikçe büyüyor yakıp kül ediyordu .Ellerim anında ensesinde buluşurken onunda elleri yüzümden belime yönelmiş, beni kendine yaslıyordu. Nefeslerimiz birbirine karışırken binanın içinde olmamız aklıma bile gelmemişti, en sonunda nefes alma ihtiyacı baş gösterdiğinde dudaklarımız ayrıldı. Alınlarımız birleştiğinde nefes nefese birbirimize bakıyorduk. "Bence artık evlenmeliyiz." diye fısıldadığında güldüm. "Gülme Su. Bu anı yaşadıktan sonra senden ayrılıp eve gitmek veya eve gitmen beni huzursuz ediyor artık." dediğinde yanağına minik bir öpücük kondurdum. "Bence bulunduğumuz mekan ve zaman bunu konuşmak için pekte uygun değil."

Sözlerimden sonra Umut benden bir adım uzaklaştı. "Haklısın özellikle de senin bu derece uykun varken kesinlikle konuşulmaması gereken bir konu." Kırıldığını gözlerindeki ifadeden anlayabiliyordum, aramızdaki bir adımı kapatıp ellerini sıkıca tutum. "Evleneceğim, göğsünde yattığında huzur bulacağım, günün birinde çocuklarını doğuracağım adam sensin Umut." gözlerinde ki yumuşamayı gördüğümde devam ettim. "Evet şu an her şey mükemmel ilerliyor, bırakalım bir süre bu şekilde ilerlesin olmaz mı? Yolumuza sağlam adımlarla devam edelim çünkü evlilik süreci yıpratacak bizi, hazırlığıydı, ailelerin istekleriydi derken kendimize bile vakit ayıramayacağız. O yüzden acele etmeyip bu anı yaşayalım olmaz mı?" alnıma minik bir öpücük kondurduktan sonra yanağımı okşadı. "Olur güzelim ,sen nasıl istersen öyle olsun." aramızın düzelmesiyle kaçan uykumun yeniden geldiğini hissettiğimde, yanağını hızlıca öpüp ellerini bıraktım. "O zaman hemen gidip uyuyalım ki uykumuz kaçmasın!" dairemin kapısına yöneldiğimde Umut'un arkamdan gülümsediğini duydum. "İyi uykular güzelim." dediğinde daireme girip ona döndüm ,avucumu öpüp ona doğru üfledikten sonra kapıyı kapatıp doğruca odama geçip kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.

Kalbimin KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin