Kalbimin Komşusu

-12-

Umut'un ailesiyle tanışma isteği hoşuna gitse de gerildiğini hissediyordu, birbirlerini tam anlamıyla tanımadan böyle bir adım atmayı istemiyordu. "Sence de bunun için erken değil mi?" Umut dişlerini göstere göstere gülerken kolundan tutup Su'yu kendisine çekti. "Evet erken, ben sadece böyle muhteşem bir kızı yetiştiren aileni merak ettim hepsi bu. Senin istemediğin hiçbir şey olmayacak merak etme. Bizden emin olduğunda tanışacağım onlarla." dediğinde ne zaman tuttuğunu hatırlamadığı nefesini sesli bir şekilde serbest bıraktığında, Umut gözlerini yüzüne dikti. "Yoksa benimle gönül mü eğlendiriyorsunuz küçük hanım? Beni evlenecek biri olarak görmüyor musunuz?" dediğinde Su onun bu haline gülümsedi. "Sizi daha tanımıyorum bayım, lütfen ısrar etmeyiniz sizinle evlenemem."

Birbirlerinin bu haline gülümserlerken Umut, Su'yun hayatında olmasına şükrediyordu. Evet onu daha tam anlamıyla tanımıyordu ama içinden bir ses tanıdıkça daha çok bağlanacağını söylüyordu. "Eve gidelim mi canım? Yoruldun." Umut, ellerinden tuttuğunda Su onu başıyla onayladı. Eve doğru sessizce yürürlerken Su, Umut'un ne kadar düşünceli, insanlara karşı saygılı biri olduğunu düşünüyordu .İlk tanışmalarındaki gıcık hareketlerini saymazsa, ne kendine ne de başka insanlara karşı en ufak bir yanlışını görmemişti, bunlara rağmen acele etmek istemiyordu. Her şeyin yavaş ve emin adımlarla ilerlemesini istiyordu Umut'un da buna itiraz edeceğini düşünmüyordu.

İki aşık sessiz sedasız evlerinin önüne geldiklerinde veda vakti gelmişti, Umut sevgilisinin saçlarını okşadıktan sonra ellerini yanaklarına yerleştirdi. "Sabaha kadar kendine iyi bak, güzelce dinlen olur mu? Yarın işte uyuklayan bir avukat istemiyorum." dediğinde Su gülümsedi. "Emriniz olur Umut Bey, patronum ne derse o." Umut onun sözlerine gülümsedi. "Keşke hep bu kadar söz dinlesen." hafif sitem barındıran sesine karşılık Su, tek kaşını kaldırıp dik dik bakmaya başladı. "İlk günden şikayet mi ediyorsun yoksa bana mı öyle geliyor?" Umut yüzündeki ellerini çekip teslim olurcasına havaya kaldırdı. "Asla şikayet etmem, ben senin her halinden memnunum." dediğinde Su ciddiyetini daha fazla koruyamadı ve gülerek konuştu. "Hadi evine git artık, iyi geceler."

Umut yanağına minik bir öpücük kondurarak "İyi geceler." dedi ve geri geri evinin önüne yürüdü. Su onun bu haline gülerken evinin kapısını açtı ve gülümseyerek kapattı. "Nihayet gelebildin." Yağmur'un sesini duyduğunda yerinde sıçradı, onun evde olduğunu unutmuştu. "Ödümü kopardın Yağmur!" Umut ile o kadar güzel vakit geçirmişti ki Yağmur'u unuttuğu için kendini suçlu hissediyordu ,üzgün bir şekilde yanına gidip ona sarıldı. "Evde beni beklediğini unuttum, özür dilerim." Yağmur onun bu hallerine gülümsedi, arkadaşının ne kadar mutlu olduğunu görüyordu ve ona hiç kızmamıştı. "Aşk sarhoşu olmuş gibisiniz Su Hanım, hemen neler olduğunu anlatırsanız sizi affederim." Su hemen sarılmayı keserek kocaman gülümsedi. "Umut artık benim sevgilim!" dediğinde kızlar birbirine mutlulukla yeniden sarıldı, Yağmur kendi yeni bir ilişkiye başlamış gibi sevinmişti. Ayrıldıklarında parmağını Su'ya doğru uzattı. "Hemen üzerini değiştirip bütün detayları anlatıyorsun."

Su başını sallayarak hızlıca odasına yöneldi, mutluydu içi içine sığmıyordu ve bunun uzun sürmesini diliyordu. Üzerini değiştirip yüzünü makyajdan arındırdıktan sonra salona yöneldiğinde Yağmur elinde iki bardak sütle içeri girdi, geceleri süt içmeyi seviyorlardı. "Evet anlat bakalım neler oldu?" diyerek elindeki sütü genç kadına uzattığında, Su heyecanla bütün olup biteni anlattı. Yağmur, Umut'un ablasına ara ara kızmış arada da üzülmüştü ama en çok genç adamın Su'yun ailesiyle tanışmak istemesine şaşırmıştı. "Umut'un bakışlarından sana çok değer verdiğini görebiliyorum, ailenle tanışmak istemesi de seninle ciddi düşündüğünü gösteriyor ki bunu dile getirmiş zaten. Ama sana hak veriyorum canım henüz tanışmaları için çok erken. Hem daha ben doğru düzgün iki sohbet edemedim!" sonundaki isyanı Su'yu güldürdü. "En kısa zamanda dörtlü bir buluşma ayarlayalım o zaman." dediğinde lafı bir şekilde Kemal'e getirmeyi başarmıştı. "Kemal nasıl? Konuşamadık hiç."

"Gayet iyi, flört dönemindeyiz." dediğinde Su çok sevindi, Kemal'in arkadaşı için en doğru seçim olduğunu biliyordu. "Senin için çok mutluyum Yağmur, Kemal gerçekten çok iyi biri." arkadaşının gözlerinden nasıl mutlu olduğunu anlıyordu, en yakın arkadaşının mutluluğu onu da mutlu ediyordu. "Evet beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyor o kadar düşünceli biri ki onu bu zamana kadar nasıl fark etmedim bilmiyorum." Su ben biliyorum demek istese de sustu, Berk'i yeniden aklına getirip arkadaşını üzmek istemiyordu. "Umarım çok mutlu olursun Yağmur." derken sesi oldukça samimiydi, Yağmur gülümsedi. "Buluşmayı ne zaman yaparız?" diyen arkadaşının sorusunu düşündü Su, aslında erken olmasını istiyordu böylelikle Yağmur ve Kemal ile tanışırken, Umut'u da tanıyabileceğini düşünüyordu. "Umut'u arayıp sorayım." diyerek telefonu eline alıp sevdiği adamı aradı, ekrandaki ismi görünce gülümsedi yakın bir zamanda değiştirmesi gerektiğinin farkındaydı. "Güzelim? Bir şey mi oldu?" Umut'un telaşlı sesini duyduğunda endişeleneceğini düşünmediği için kendine kızdı, onu ararken saate bakmak aklına gelmemişti hiç. "Yok yok endişelenme, Yağmur bende sohbet ederken sizin hiç doğru düzgün tanışmadığınız aklıma geldi. Yağmur, erkek arkadaşı ve biz dörtlü bir buluşma yapalım diyoruz. Ne dersin?" tek nefeste konuştuğu için konuşması biter bitmez nefes aldı. "Sen biz mi dedin bana mı öyle geldi?" Umut'un şımaran sesini duyunca gülümsedi."Umuut! Soruma cevap ver, şımarma." derken sesi sert değildi. "Olur güzelim, yarın cuma zaten akşamında hep birlikte yemek yeriz. Uyar mı size?"

Su sürekli dışarıda yemek yemekten pek fazla hoşlanmazdı o yüzden teklifi biraz değiştirdi. "Onun yerine cumartesi günü bende toplansak? Çok fazla dışarıda yemeyi sevmiyorum." derken gözleri bir yandan da Yağmur'un üzerinde ondan onay bekler haldeydi, Yağmur başıyla onayladığında ona göz kırptı. "Sen nasıl rahat edeceksen öyle olsun güzelim." dediğinde anlaşmalarına sevindi birbirlerine yeniden iyi geceler diledikten sonra telefonu kapattılar. "Ev fikrini iyi düşündün Su hem daha samimi bir ortam olur." diyen arkadaşına hak vererek ayaklandı. "Hadi bakalım yatma vakti, sabah erken kalkacağız." İki kızda odalarına gidip, yataklarına uzandıklarında aşkı bulma hissiyle mutlu bir şekilde uykuya daldılar.