-32-

10.4K 458 34
                                    

Her zaman geldiğimiz lokantada otururken Alaz anında Kemal'e laf attı. "Kemal gerçekten senin gibi yakışıklı bir adamın Yağmur'la ne işi olur hala anlamıyorum." ben onun söylediklerine gülerken Yağmur ortamızda oturan Alaz'ın kolunu cimcikledi. "Sen kendi derdine yan hala seninle baş edebilecek birini bulamadın." dediğinde Alaz güldü. "Bulamadım mı? Kızım her bulduğum kadına bir kusur buldunuz, görümcelik resmen bedeninizi ele geçirmiş sizin yüzünüzden bekar kaldım ben!" haklıydı, Alaz'a kimseyi yakıştıramıyorduk. Bizimle tanıştırdığı her kızın kötü yönlerini hafızamıza kazıyor sonrada Alaz'a anlatıyorduk sayemizde kadınlardan soğumuştu. Alaz, sevgililerimize dönerek "Sizin işiniz zor beyler ileride oğlunuz olursa yandınız. Kendilerine gelin de beğenmez bunlar!" derken sesi baya sitemkar çıkıyordu.

"Dört dörtlük birini getirdin de biz mi beğenmedik?" diye soran arkadaşıma anında destek oldum. "Aynen öyle hepsi üzerdi seni biz sen üzülme diye konuştuk, iyiliğini düşündük yani." dedikten sonra göz ucuyla Umut'a baktım, bize tebessüm ederek bakması rahatlamamı sağladı. "Bırakın bu işleri." dedikten sonra elindeki bıçakla beni gösterdi Alaz. "Ben bu cadının Rüzgar abinin sevgilisine neler yaptığını bilmiyorum sanki." suratım anında kızarırken Umut tek kaşını kaldırarak bana bakıyordu. "Bir şey yapmadım." derken sesim baya kısılmıştı, suyumdan bir yudum aldığımda Alaz yeniden konuştu. "Tabi canım hiçbir şe yapmadın. Kızı görür görmez 'Ay sen de baya çirkinmişsin abime hiç yakışmıyorsun!' dedin daha ne yapacaktın acaba? Kız orada terk etti Rüzgar Abiyi." evet öyle bir patavatsızlık yapmıştım, içimden söylediğim şeyleri yanlışlıkla dışımdan söylemiş abimin ilişkisini bitirmiştim. Kızdan sonradan özür dilesem de ne beni ne de abimi affetmemişti. "Bilerek söylemediğimi sen de çok iyi biliyorsun Alaz! Hem kız baya çirkindi, zevksiz Rüzgar!" derken masadakiler benim bu halime gülüyordu.

"Rüzgar seninle uğraşırsa bu Su'yun günahlarının bedelidir Umut, fazla takılma." dediğinde daha fazla dayanamayarak bu sefer de ben cimcikledim kolunu. "Kızım yeter ama ya! Sağlı sollu mahvettiniz kollarımı!" dediğinde Kemal lafa girdi. "Alaz sen de bizim kızları fazla sinirlendiriyorsun gibi geldi bana." dedi. "Az bile yapıyorum, mahvettiler hayatımı ama kardeşlerim oldukları için hayatımdan çıkaramıyorum." gözlerim Umut'a kaydığında anlayışla Alaz'a baktığını gördüm artık onunla ilgili bir şüphesi kalmadığı her halinden belliydi. "Umut, senin Su'yun ailesiyle tanışman nasıl geçti?" diye soran Kemal'le dudağımın kenarını ısırarak Umut'a baktım, gergin geçtiği dakikalarda olmuştu ne diyeceğini merak ediyordum. "Gayet iyiydi yakın zamanda İstanbul'a gelecekler ailelerimiz tanışacak." dediğinde Alaz yeniden konuya dahil oldu. "Siz resmen evlilik yolunda ilerliyorsunuz farkında mısınız?" dediğinde başımı salladım. Umut "Bana kalsa hemen evlenirim ama Su biraz daha beklemek istiyor." diyerek topu bana attığında bakışlar ben de toplandı. "Sevgililik sürecini biraz uzatmak istiyorum hepsi bu."

Yağmur "Evlilik hazırlıkları biraz problemli olabiliyor. Çıkacak sorunlara kendini hazır hissetmiyor olabilirsin, gayet normal." dediğinde Kemal imayla konuştu. "Sende kendini hazır hissetmiyorsun yani öyle mi?" Kemal'in, Yağmur'la evlenmek istediğini biliyordum ama bu konuyu konuşup konuşmadıklarını bilmediğim için susma hakkımı kullandım. "Su sen Umut'u oyalıyorsan söyle ben başka bir arkadaşımla evlendireyim onu." diyen Alaz sabrımı baya zorluyordu. "Ya sen benim arkadaşımsın! Benim tarafımı tutman gerekiyor birini ayarlaman değil!" kızgınlığıma gülümsemesi beni daha çok sinirlendiriyordu. "Ben biriyle evleneceksem bu sadece Su olur Alaz, başkasıyla işim olmaz." diyen sevgilime hayran hayran baktım, bakışlarımız kesiştiğinde kocaman gülümsedim onu gerçekten çok seviyordum. Bakışlarımız birbirinden ayrıldığında Alaz'a 'Gördün mü?' der gibi baktıktan sonra yemeğimi yemeye devam ettim, Umut'un sözleri yeterli olmuştu çünkü bana söyleyecek söz kalmamıştı.

"Adam kendini yakmaya dünden razı ben daha ne diyebilirim ki!" diyen Alaz moralimi zerre etkilememişti, Umut'un bana gülümseyerek bakan gözleri benim için yeterliydi. Yağmur, Alaz'ın kolunu tekrardan cimciklerken arkadaşımın hafif yüksek çıkan inlemesine güldüm bunu fazlasıyla hak etmişti. "Bence daha fazla kaşınma abiciğim yoksa kolların uzun bir süre acıyacak." diyen Kemal'e hak verdim. "Küvette yatıracağım onu aklı başına gelsin." Alaz ciddi olup olmadığımı anlamak için bana dikkatle bakarken aynı şekilde karşılık verip sinsice gülümsedim. Tabii ki böyle bir şey yapmayacaktım ama bunu şu anlık bilmesine gerek yoktu. "Umut!" diye haykırdığında kendimi gülmemek için baya zorladım. "Bu akşam sende kalabilir miyim?!" Umut'a döndüğümde eğlenerek Alaz'a bakıyordu bakışları beni bulduğunda kaşlarımı kaldırdım, mesajı alan sevgilim tekrardan Alaz'a döndü. "Hayır." derken sesi oldukça keskindi. "Kendi topuğuma sıktım resmen!" diyerek küskünce önüne dönen Alaz'a güldüm bu korku ona fazlasıyla yeter, gecenin geri kalanında saçmalamasını önlerdi.

Yemekler yenmiş tatlılara geçilmişken Umut çalan telefonuyla izin isteyerek masadan ayrıldığında Alaz hızlıca bana döndü. "Bu adam sana gerçekten aşık kardeşim, senin adına çok mutluyum." dediğinde uzanıp yanağını okşadım. Yeri geldiğinde bana abilik yapmaya çalışan hafif deli arkadaşımı seviyordum,i yiliğimi her zaman düşündüğünden zerre şüphem yoktu. "Ben de ona aşığım." dediğimde bilmiş bir şekilde güldü. "O baya belli oluyor merak etme." sözlerine güldüğümde Umut masaya geri döndü. "Bazı müvekkiller insanı gerçekten sinirlendiriyor." diyerek yerine oturduğunda kimden bahsettiğini anlamıştım. Bir haftadır karısını aldatmasına rağmen boşanmak istemeyen bir adamla uğraşıyordu. Adam bu bir haftada bile kadını aldatmaya devam etmiş Umut'a da "Karımdan ayrılmamam için ne gerekiyorsa yap!" diye emir vermişti. Umut'un sabrına hayran kaldığım bir an olmuştu benim için. "Yine ne istiyor?" diye sordum merakla olur olmaz zamanlarda aramış adamı çileden çıkartmıştı. "Artık ilgilenmiyorum, avukatı olmadığımı bildirdim."

Umut'ta ben de adamın pişkinliğine sinir olmuştuk, ikimizin de eşini aldatan insanlara saygısı yoktu. Eski bir arkadaşı araya girerek, Umut'tan davaya bakmasını rica etmese o adamla bu kadar uğraşmazdı. "İyi yapmışsın." diyerek gülümsedim, içi boş insanlarla uğraşmak gerçekten zorlayıcıydı onu anlayabiliyordum. "Tatlıları da yediysek kalkalım mı?" diyen Yağmur'la hesabı istedik, saat epey geç olduğu için buradan direkt evlere dağılmayı planlıyorduk çünkü yarın gitmemiz gereken işlerimiz vardı.

"Yarın ilk iş günüm bana şans dileyin." diyen Alaz'a sıkıca sarıldım. "Senin şansa ihtiyacın var sanki." dediğimde saçlarımı karıştırmasıyla ondan ayrıldım, hiç sevmiyordum bu hareketlerini. "Bol şans yakışıklım." diyen Yağmur da Alaz'a sarıldığında göz ucuyla Kemal'e baktım, onlara gülümseyerek bakması rahatlamamı sağlamıştı ikinci bir kıskançlık vakasını kaldıramazdım. "İyi şanslar kardeşim." diyerek birbirlerinin yumruklarına vuran Kemal ve Alaz'dan sonra Umut elini uzattı. "İyi şanslar." Yağmur ve Kemal vedalaşarak yanımızdan ayrılırken bizde arabaya geçtik, tek isteğim eve geçip bir an önce dinlenmekti.

Kalbimin KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin