-26-

11.5K 481 43
                                    

Sofraya geçtiğimizde Umut'un yanına oturmuş, abimin sert bakışlarını hedefi olmuştum. "Yemekler çok güzel olmuş ellerinize sağlık, Su'yun hamaratlığı nereden geliyor belli oldu." Umut'un sözlerine annem gülümseyerek teşekkür ederken, abimin delici bakışlarını üzerimde hissediyordum. "Su sana yemek mi yaptı?" ses tonunun keskinliği yutkunmamı zorlaştırdı. "Evet, Yağmur ve Kemal de bize katıldı, dörtlü bir şekilde yemek yedik." derken Umut gayet sakindi, eve geldiği anda ki tedirginliği kaybolmuştu. "Anladım." diyen abim yemeğine devam ederken bundan memnun olmadığı her halinden belliydi. "Ailen nasıl Umut? Hepiniz avukat mısınız?" babamın sorusuyla Umut zaten bildiğim, aileme de anlattığım şeyleri tekrarladı. "Geçen hafta kuzenimin nişanına gittik, ailem sizinle tanışmak istediklerini Su'ya bildirmişlerdi." diyerek sözünü tamamladığında bakışların hedefi olmuştum.

"Ne acelesi var? Önce birbirinizi tanıyın." diyen abime dik dik bakmakla yetindim ,onunla Umut'un önünde tartışmak istemiyordum. "Tabii biz de onlarla tanışmayı çok isteriz. Öyle değil mi Ali?" diyen anneme gülümsedim, en büyük kurtarıcımdı. "Öyle öyle .En kısa zamanda İstanbul ziyareti yapmayı planlıyoruz zaten o zaman görüşürüz." böyle bir şey planladıklarından haberim yoktu, muhtemelen babam tanışma isteğinden sonra aniden planlamıştı bu ziyareti. Tatlılara geçtiğimiz sırada Umut, ablasıyla olan sorununu üzeri kapalı bir şekilde aileme anlattı. "Konuşmadığımız için olur da sizinle tanışmaya gelmezse, şimdiden onun adına sizlerden özür diliyorum. Uzun zamandır beni hayatında istemediği için ne yapacağını kestiremiyorum." Umut'un sözlerinden sonra babamın gözlerindeki sertlik yerini yumuşamaya bıraktı, annem ise Umut'un eline uzanıp sıkarken tebessüm ederek konuştu. "Aileler arasında problemler olur biz de benim ailem yüzünden çok fazla sorun yaşadık. Merak etme seni en iyi biz anlarız, ailen bile olsa başkaları adına sakın mahcup olma." dediğinde babam da anneme destek verdi. "Bizim için önemli olan senin ve annenle, babanın kızımıza nasıl davrandığı, sizin birlikteliğinizden önce de ben, Mehmet Bey'in kızıma iyi davrandığını biliyorum. Senin hal ve hareketlerinden, kızıma olan bakışlarından onu üzmeyeceğin çok belli, o yüzden geri kalan şeyleri kafana takma." babamın dedem gibi olmayacağını bu sözlerinden sonra çok iyi anladım, Umut'a olan desteklerinden sonra derin bir nefes alarak suyumdan bir yudum aldım.

"Aileleri tanıştırmak konusunda biraz aceleci davranmıyor musunuz?" diyen abim sabrımın sınırlarını zorlamak için yemin etmiş gibiydi. "Gizli saklı bir ilişki yaşamamı mı tercih ederdin abi?" diye sorduğumda sesimdeki sert ton zerre umurumda olmadı. Ben kavga etmemek için uğraşırken o inatla üzerimize gelmeye devam ediyordu. Abim konuşacağı sırada annem "Rüzgar kıskançlık işini sence de biraz abartmadın mı oğlum?" diye sorduğunda abimin gözlerini devirdiğini gördüm. "Abartmıyorum anne sadece kardeşimin, yanlış bir karar alıp daha sonradan üzülmesini istemiyorum." itiraz barındıran sesi, anneme karşı biraz yükseldiğinde devreye babam girdi bense gözlerimi Umut'tan ayırmıyor abime karşı olan bakışlarını inceliyordum. "Annenle konuşurken ses tonuna dikkat et bir daha uyarmam Rüzgar!" dediğinde abim bakışlarını masaya çevirdi, Umut'un önünde azarlanmak hoşuna gitmemişti belli ki Umut ise bu duruma takılmamış rahat bir tavırla olanları izliyordu. "Ayrıca kardeşini her şeyden koruyamazsın, üzülmemesini isterken onu kendin üzüyorsun farkında değilsin. Umut onun değer verdiği birisi, bizimle tanıştırmaya getirdiği gün böyle şeyler yapman sadece Su'yu üzer .Biz senin kıskandığından, kardeşine olan düşkünlüğünden bunları yaptığını biliyoruz ama Umut seni henüz o kadar iyi tanımıyor. Sürdürmeye çalıştığın bu davranış buradan çıktıktan sonra onların arasında sorunlara yol açabilir. Kıskançlığı bırak, olgun davran."

Babama hayran bir şekilde bakarken ona sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyordum .Abimin bu tavrını daha fazla sürdürmeyeceğinden emindim, masanın altından elimi tutan Umut'un elini daha sıkı tuttum. "Ali Bey ,ben Rüzgar'ın tavrını anlayabiliyorum, emin olun bu durum Su ile aramda herhangi bir probleme neden olmayacak .Ben de ablam evlenmeden önce kıskanmış onlara zorluk çıkarmıştım, şu an aynı şeyleri yaşadığım için Rüzgar'a kızmıyorum. Onun da sizin de bilmenizi istediğim tek şey size Su'yu üzmeyeceğim diye söz veremeyecek olmam. Hayat bu bilmeden üzebilirim, kavga edebiliriz, birbirimize küsebiliriz ama asla onu incitecek şeyler çıkmayacak ağzımdan. Her zaman değerini biliyor olacağım." Umut'un sözleri annemle babamın hoşuna giderken, abimin de tebessüm ettiğini gördüm. "En iyisi ben kahve yapayım, içelim!" diyen annem ortamdaki havayı dağıtıp, tebessüm etmemize sebep olmuştu.

Kahveleri içtikten sonra Umut "Benimle mi geleceksin yoksa daha kalacak mısın?" diye sorduğunda babamın bakışları bana yöneldi, gideceğimi biliyordu ama yine de ondan onay bekliyordum. Başıyla beni onayladığında gülümseyerek sevdiğim adama döndüm. "Seninle gelirim bana da bilet al." Umut beni onaylayarak telefonunu cebinden çıkardığında abim lafa girdi. "Keşke biraz daha kalsaydın özlemimi gideremedim bile." dediğinde Umut'un yanından kalkıp onun yanına oturdum ve beline sarıldım. "Yine gelirim abim hem babamlar İstanbul'a gelecekmiş sen de onlarla gelsen olmaz mı?" diye sorduğumda saçlarımı öptü. "Gelmeye çalışırım ama söz vermiyorum." geleceğinden emindim. Umut'un ailesiyle tanışıp, nasıl insanlar olduklarını kendi gözleriyle görmek isteyecekti ."Anlaştık yakışıklım." dediğimde Umut'un sesini duydum. "Saat 23.00 'e var Su, uyar mı sana?" saatime baktığımda sekize yaklaştığını gördüm. "Olur, sorun değil 21.00 gibi çıksak sorun olur mu?" dediğimde başını hayır anlamında salladı. Umut bileti alırken ben de odamda ki birkaç eşyamı toplamak için ayaklandım. "Çantamı son bir kez kontrol edip geliyorum, abi Umut'a iyi davran geldiğimde kaçmış olmasın." dediğimde herkes gülümsedi ."Kaçarsa kendi bilir." diye omuz silken abime Umut "Kaçmayacak kadar çok seviyorum." diye yanıt verdiğinde babamdan utanıp hızlıca salondan ayrıldım.

Odaya çıkıp eşyalarımı yerleştirirken annem içeri girdi. "Kendin gibi gönlü güzel bir adamla tanıştığın için çok mutluyum." diyerek bana sarıldığında şaşırdım. "İlk günden nasıl anladın bunu Hale Sultan?" dediğimde göğsünü kabarttı. "Ben anneyim anlarım." dedikten sonra odada gözlerini gezdirdi. "Aldın değil mi bütün eşyalarını? Unutmadın bir şey?" diye sorduğunda ben de bir göz gezdirdim. "Yok yok aldım merak etme." dedikten sonra küçük bavulumu ve çantamı aldım. "Aşağıya inelim de abim Umut'u delirtmesin." dediğimde annem güldü. "Bu zamana kadar delirmediyse daha da bir şey olmaz merak etme!" salona geçtiğimizde babamlarla Umut'un gülerek sohbet etmesi derin bir nefes almama ,içimin mutlulukla dolmasına sebep olmuştu. "Ne konuşuyorsunuz bakalım?" diye sorarak babamın yanına oturduğumda beni hemen kollarının arasına aldı. "Abin senin rezil olduğun anıları anlatıyor Umut'a." dediğinde abime sert bakışlarımı yolladım. "Sen nasıl bir abisin ya? İnsan kardeşini rezil eder mi hiç? Yazıklar olsun!" dediğimde abim kahkaha atıyor, Umut ise hem gülümseyerek hem de aşkla bana bakıyordu. Fazlasıyla yaramaz bir çocuk olduğum için utanç verici bir sürü anım vardı, abimin hangisini anlattığını bilmemek canımı sıkmaya yetmişti. "Güzelim merak etme az rezil olduğun anları anlattım." dediğinde daha ne kadar utanabilirdim bilmiyordum.

"Sorun değil abi elbet senin de bizimle tanışmaya getireceğin biri olacak, bugünü sana misliyle yaşatacağımdan emin olabilirsin." dediğimde onun gülüşü solarken benim dudaklarım daha fazla kıvrıldı ."Kindar bir kız kardeşim olduğunu unutuyorum bazen." diye mırıldandığında daha fazla güldüm. "En iyi şekilde hatırlatacağımdan emin olabilirsin." dedikten sonra Umut'a döndüm. "Kalkalım mı yavaş yavaş?" bunu söylediğimde kendimi evli gibi hissetmiştim, Umut'un gözlerinin parlamasıyla onunda aynı şeyi hissettiğini anladım. "Olur güzelim, kalkalım." dediğinde şapşal bir ifadeyle yerimden kalktığıma emindim .Bizle beraber annemlerde ayaklandı, ilk olarak anneme sarıldım. "İstanbul'a gelmeden önce haber ver hazırlık yapayım." diyerek kulağına mırıldandığımda, beni sıkı sıkı sardı. "Hazırlığa gerek yok ama haber veririm hiç değilse basılmazsınız." dediğinde utançla güldüm .Ondan ayrılıp abime geçtiğimde ise beni sıkıca sardı. "Seni kırdıysam özür dilerim." kırmıştı, Umut'la olan ilişkimi hemen kabullenmeyeceğini biliyordum ama ters davranmasını da beklemiyordum, yine de kırgın ayrılmak istemiyordum. "Sorun yok, seni anlayabiliyorum."

Abimle sıkıca sarıldığımda Umut'ta annemle vedalaşıyordu. "Kızımı bırak artık Rüzgar." diyen babamla gülerek abimden ayrılıp onun kollarının arasına girdim. "Desteğin için teşekkür ederim baba." dediğimde gülümsedi. "Ben dedenden çok çektim başkasına çektirmem, sen asıl abinden koru Umut'u." dediğinde güldüm, haklıydı. "Seni seviyorum baba." diyerek ondan ayrıldığımda aynı şekilde karşılık verdi. "Kardeşim sana emanet." abimin beni Umut'a emanet etmesini beklemediğimden oldukça şaşkındım ama suskunluğumu korudum. Tam gitmek üzereyken beni yeniden sinirlendirmesini istemiyordum.

"Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum." diyerek babamın elini sıkan Umut'a baktım ,bugünü benden daha çok beklemiş benden daha fazla heyecanlanmıştı. "Ben de öyle evlat." diyen babam Umut'a sarıldığında sevindim, onu evladı gibi benimseyeceğini biliyordum. Evden ayrılırken son bir kez herkese yeniden sarılıp, Umut'un kiraladığı araca bindim. Umut arabayı çalıştırıp mahalleden ayrılırken derin bir nefes alıp gülümsedim. "Bunu da atlattık."

Kalbimin KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin