Nişanı olaysız bir şekilde atlatmıştık, birkaç kere Kayra'nın kıskanç bakışlarını yakalasam da Umut'un yanına gitmek gibi bir hata yapmadığı için sorun yaşamamıştık. Umut benimleydi, Kayra da bunu anlamıştı. Umut ailemle tanışacağı için bir gün önceden Balıkesir'e gelmiştim, aileme yüz yüze aramızda olanları anlatmam gerekiyordu. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alarak zile bastım, babamın ve abimin kıskançlık yapmasından korkmuyorum desem yalan olurdu, tek dileğim hafta sonunu sorunsuzca atlatmaktı. "Kızım hoş geldin!" diyerek kapıyı açan güler yüzlü anneme sıkıca sarıldım, neredeyse üç aydır görüşmüyorduk ve oldukça özlemiştim. "Hoş buldum annem." sarılışına sıkıca karşılık verdiğimde, onun kolları arasında olmaktan mutluydum. "Kızı bırakta biraz biz sarılalım." babamın sert sesini duymamla gülümseyerek annemden ayrıldım. "Birileri beni özlemiş galiba." diyerek babama yaklaştığımda kollarını açarak sarılmamı bekledi, bu teklifini geri çevirmeyerek sıkıca sarıldım. "Özledik tabi hayırsız .Ne arıyorsun ne geliyorsun!" babamın sitemkar sesini duyduğumda istemsizce dudağımı dişledim anlaşılan laf sokmadan İstanbul'a yollamayacaktı.
"Aman bırak şimdi kızımla uğraşmayı da içeri geçelim bir sürü şey hazırladım." diyen annem her zamanki gibi kurtarıcım olmuştu. "Abim nerede?" diyerek salona geçtiğimde babam kapıdaki bavulumu aldı. "Ameliyatı var bugün bittiği gibi gelecek." annem mutfaktan seslenerek söylemişti bunları, koltuğa oturduğumda etrafa göz gezdirdim annem her zaman olduğu gibi biblolarına yenilerini eklemişti. Bitmek bilmeyen bir aşk gibiydi bibloları onun için, bazen bizden daha fazla değer verdiğini düşünürdüm. "Ee anlat bakalım nasıl gidiyor İstanbul hayatı?" diyen babamla oturuşumu düzelttim ."Gayet güzel baba, mezun oldum biliyorsunuz artık avukat olarak çalışacağım, stajyer avukat olarak değil." yüzünde anbean beliren mutluluk gururlanmama sebep oldu. "Gözlerindeki ışığı sakın kaybetme kızım senin mutluluğun benim mutluluğum. Seninle gurur duyuyorum." yanına giderek göğsüne yatıp sıkıca sarıldım. Avukat olmamı istemediği için benimle küsen babamdan bunları duymak, benim için ayrı bir mutluluktu ,başardığımı bilmek başka bunu babamda duymak bambaşkaydı. "Hadi ayrılında sofraya gelin." diyen annemle birbirimizden ayrılıp kahvaltı sofrasına geçtik. "Annem yine döktürmüşsün sayende kilo alarak döneceğim."
Sofraya oturduğumuzda annem çayları koyarken konuştu. "Kilo al zaten biraz Su, incecik kalmışsın, yeme içmene hiç dikkat etmiyor musun kızım sen?" annem konuşurken bir yandan da tabağımı dolduruyordum. "Ediyorum anne hatta kiloyu takmadan yiyip duruyorum ama metabolizmam hızlı çalışıyor, biliyorsun." bu söylediklerimin ona yeterli gelmeyeceğini biliyordum, her defasında kiloma laf ettiği için alışmıştım artık. "Sen kiloyu bırakta Umut'tan bahset." diyen babamın sert sesiyle gerildim, onunla böyle bir şeyi konuşuyor olmak biraz utanmama neden oluyordu. "Patronum ve komşum." diyerek söze başladığımda aklıma tanıştığımız ilk gün geldi, üzerine devrilen koliler yüzünden sürekli laf yemiştim .O günü hatırlamak gülümsememe neden olurken, babamın pür dikkat beni izlediğini fark edince kendimi toparladım. "Aslında ilk olarak taşındığım binada karşılaştık daha sonradan öğrendim patronumun oğlu olduğunu, Mehmet Bey işleri ona devrettiğinde bir süre yanında çalışmamı istedi o şekilde samimiyet kurduk." sesim sonlara doğru kısıldığında kendime inanamadım, aileme sevdiğim adamdan bahsetmek gerçekten zordu, utanıyordum. "Nasıl biri peki?" babamın ses tonu biraz yumuşadığında kendimi iyi hissetmeye başlamıştım.
"İşinde oldukça iyi, iş disiplinine çok önem veriyor, haksızlığa asla gelemez ve çalışanlarına üstten bakan biri değil, aksine onlarla hem yakın hem resmi aradaki çizgiyi korumasını çok iyi biliyor." dediğimde babamın yüzü düşünceli bir hal aldı. "Sana karşı tavırları nasıl? Kaç kardeşler?" diye soran anneme döndüm bu sefer. "Kısa süredir birbirimizi tanımamıza rağmen hayatında önceliğim olduğunu hissediyorum, bunu bana fazlasıyla hissettiriyor. Fikirlerime önem veriyor ve asla beni kıracak bir davranışta bulunmuyor .Üç kardeşler zaten ondan küçük kardeşiyle aynı bölümdeydik birlikte okuduk .Ablası var bir de ama onunla araları bozuk sizden ricam bu konu hakkında ona imada bulunmamanız." böyle bir şey yapmayacaklarını bilsem de uyarmak istemiştim ."Neyse biz kahvaltımızı edelim, yarın geldiğinde anlarız nasıl biri olduğunu." diyen babam konuyu kapatmıştı, kahvaltının geri kalanı ayrı kaldığımız üç ayda yaptıklarımızdan ibaretti.
Dört saat sonra kapı çaldığında heyecanla gidip açtım. "Abi!" diyerek boynuna atladığımda abim belimden kavrayarak beni biraz havaya kaldırdı. "Hoş geldin canım." abime sıkı sıkı sarıldığımda onu ne kadar özlediğimi bir kere daha anladım, uzun süredir telefonla da konuşamadığımız için özlemden resmen gözlerim doldu. "Çok özledim." sesimin titremesine engel olamamıştım. "Ağlıyor musun sen küçük cadı?" benden ayrıldığında gülümsedim. "Ağlama güzelim." tek eliyle omzumdan kavrayıp beni kendine çektiğinde saçlarıma minik bir öpücük kondurdu, ellerimle gözyaşlarımı silip içeriye geçtiğimizde annemle babam bu halimize gülerek bakıyordu. "Bizi gördüğünde bile ağlamadın, resmen abisini daha çok özlemiş!" diyen babamla güldük. "Kıskanmayın Ali Bey, kızınız beni daha çok seviyor kabullenin artık." diyen abimin karnına vurdum, babama söylenecek laf mıydı şimdi bu? Tribini yine ben çekecektim. "Sen abime bakma baba seni daha çok seviyorum ben." derken bile abimin kollarındaydım. "Küçük cadıya bak sen hemen de sattı beni." diyen abime göz kırpmakla yetindim. "Rüzgar aç mısın oğlum?" annemin sorusuyla birbirimizden ayrıldık. "Yok annem yedim sağ ol." abim koltuğa geçerken beni de beraberinde götürmüş oturduğumuz gibi kollarının arasına almıştı. "Anlat bakalım neler yaptın? Kim bu Umut?" Umut'u sorarken sesinin sert çıkmasına takılmadan babamlara anlattıklarımı ona da anlattım ve babamla aynı tepkiyi verdi ."Yarın gelsin de bakalım nasıl biriymiş."
Babamla olan benzerlikleri beni bazen korkutsa da Umut'a kötü davranmayacaklarını biliyordum. "Ben gidip bir duş alayım yol yorgunuyum." diyerek abimin kollarından ayrılıp odama geçtim. Varlığını unuttuğum telefonum aklıma geldiğinde, çantamdan hızlıca çıkardım evin önüne geldiğimde Umut'a sadece geldim beni merak etme yazıp yollamış, cevabına bakmamıştım. Tamam güzelim, ailenle konuştuktan sonra haberleşiriz.
Güzelim bir sorun yok değil mi? Bebeğim cevap verir misin? Anlaşılan unutuldum, öyle olsun Su Hanım. bunun gibi birkaç mesaj daha ve iki arama vardı, diğer üç mesajla bir arama ise Yağmur'a aitti. Ona sadece kısa bir mesaj atıp Umut'u aradım, bütün gün sesini duymadığım için açıkçası baya özlemiştim. "Aklınıza geldim demek ki Su Hanım." diyen sesini duyduğumda güldüm. "Hep aklımdaydınız Umut Bey fakat tahmin edersiniz ki sorguya çekildiğim için bol bol sizden bahsettim, aramaya fırsatım olmadı." dediğimde gülümsedi. "Sorun yok bebeğim, ailen ne diyor ilişkimiz hakkında?" diye sorduğunda güldüm. "Yarın sen geldiğinde nasıl biri olduğuna kendileri bakacakmış." söylediğime güldüğünde benimde gülümsemem büyüdü, Umut benim mutluluğumdu. "Seni özledim." duyduğum şeyle derin bir nefes aldım. "Ben de seni özledim hayatım ama buraya gelmenin bana iyi geldiğini söylemeden edemeyeceğim. Ailemi özlemişim."
"İstediğin kadar kalabilirsin, biliyorsun. Gerçi ben kalmaman taraftarıyım ama senin isteklerin önemli." ses tonu kalma diye bağırırken, sırf beni kırmamak için kal demesi oldukça tatlı bir davranıştı. "Kalmayacağım, malum pazartesi avukat olarak işe başlıyorum bunu geciktirmek istemem." dediğimde sert sesini duydum. "Sadece bunun için kalmayacaksın yani. Öyle mi?" yaptığım hatayı fark ettiğimde dudaklarımı ısırdım. "Hayır tabii ki de çok sevdiğim sevgilim İstanbul'da onu özlediğim için erken geleceğim." dediğimde inanmadığını belirten mırıldanmalarını duydum. "Neyse ben adliyeye geldim, sonra konuşuruz." diyerek telefonu kapattığında alındığını biliyordum. Yarın babamlara çaktırmadan bu durumu düzeltmem gerektiğini aklıma not ederek kendimi banyoya attım, rahatlamam ve yarına hazırlanmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Komşusu
RomanceHem komşum hem iş arkadaşımdı... Bir de... Kalbimin sahibiydi... Eski ismiyle Komşu, yeni kitap olarak yayında..