Kalbimin Komşusu

-23-

Aradan geçen bir buçuk ayda Yağmur ve Alin'i tanıştırdım ve tahmin ettiğim gibi muhteşem ikili oldular. Umut o gün paylaştığı fotoğrafın ardından Yağmur'larla olan kareyi de paylaşmış bir anda küçük bir kitlenin düşmanı olmuştum. Bizi yakıştıranlar kadar yakıştırmayanlar da vardı ve olumsuz taraf zerre umurumda değildi. Geçen hafta Arzu iş yerinden ayrılmıştı sebebi ise Umut'la beni birlikte görmeye katlanamamasıydı, sanki yıllardır birlikte olduğu adamı elinden almışım gibi davrandığı için gitmesine hiç üzülmemiştim. Umutla olan ilişkimde de erken olduğunu bile bile büyük adımlar atmaya başlamıştım, iki gün önce ısrarlarına dayanamayarak anneme ilişkimizden bahsettim. "Biliyordum sen de bir haller olduğunu yoksa benim kızım beni aramayı unutmazdı." diyerek önce gönül koymuş ardından da benim için çok sevinmişti. Haftaya Umut'u onlarla tanıştırmaya götürecektim, kendi ailesi beni tanıdığı için böyle bir girişimde bulunmaya gerek görmemişti. Allah'tan anlayışlı insanlardı da Umut'un bu tavrına bir şey dememişlerdi. "Su küpemi bulamıyorum!" Alin ve Mert'in nişanına hazırlanıyorduk Yağmur'la, son hazırlıklarımızı tamamlarken Yağmur'un her zaman olduğu gibi eli ayağı birbirine dolanmıştı. "Odamdaki aynanın önüne bıraktın." diye seslendiğimde koşarak odama gittiğini gördüm.

Ben her anlamda bu geceye hazırdım, hem Umut'un sevgilisi olarak insanlarla tanışmaya hem de Kayra ile karşılaşmaya hazırdım. Umut'un fotoğraf paylaşımından sonra Kayra onu takip etmeyi bırakmıştı bu durum bana sevgilimden ümidini kestiğini düşündürse de asla tam anlamıyla emin olamazdım. O yüzden bu akşam ki hedefim sevgilime yapışık bir şekilde ortalıkta dolaşmaktı tabii ne kadar başarılı olurdum orası muammaydı. "Oh be bitirdim hazırlığımı!" diyerek salona giren arkadaşımın üzerinde gezdirdim gözlerimi. "Kemal seni görünce düşüp bayılmazsa iyidir." Kemal ve Mert'i de Umut tanıştırmıştı, biz kızlar günü yaparken onlar erkekler günü yapmış akşamında da hepimiz buluşup yemek yemiştik. Herkesin birbiriyle iyi anlaştığını görmek beni ayrı bir mutlu ediyordu. "Sen asıl kendine bak, Umut yanından ayrılırsa vay haline! Anında kaparlar!" Yağmur'un söylediklerine gülümserken çalan kapıyla ayaklandım. Karşımda takım elbisenin en çok yakıştığı adamı gördüğümde hayranlıkla süzmeden edemedim. "Çok güzelsin Su, evde oturup gitmesek mi.?" diyen sevgilime hayran hayran bakarken gülümsedim. "Çok yakışıklısın Umut ama kuzenin nişanlandığı için, gitmek zorundayız." diyerek bir adım atıp sarıldım. "Benim sevgilim içeride herhalde ben en iyisi onun yanına gideyim." diyen Kemal'i umursadığımız söylenemezdi. "Yanımdan ayrılmanı an itibariyle yasaklıyorum." canıma minnetti. "Bana uyar." Yağmur ve Kemal yanımıza geldiğinde Yağmur'un elindeki çantamı ve telefonumu aldım. "İşimiz zor Umut." Kemal'in isyan eden sesini duyduğumda Yağmur'un gülüşüne eşlik ettim, kırk yılın başında katılıyorduk böyle yerlere idare etmeyi öğrenmeleri gerekirdi.

Nişanın yapılacağı mekana geldiğimizde gerilmeye başlamıştım, Umut'un ailesiyle tanışıyor olsam da oğullarının sevgilisi olarak ilk defa karşılarına çıkacağım düşüncesi heyecanımı körüklüyordu. "Sakinleş biraz güzelim ailemi zaten tanıyorsun." Umut'un belimdeki eli, ellerimi bulurken farkında olmadan elini sıkmaya başladım. "Güzelim lazım o el bana." dediğinde ne yaptığımın farkına vardım. "Özür dilerim." dediğimde Umut bu hallerime gülümsedi. "Alin'in yanına gitmeyi ihmal etmeyelim." diyen Yağmur'a verdim dikkatimi, uzun yıllardır tanışıyorlarmış gibi sahiplenmişlerdi birbirlerini bu durum sürekli gülmeme sebep oluyordu. "Olur gideriz ama bekle biraz." dediğimde salona giriş yaptık. Gözlerim yavaş yavaş toplanmaya başlayan kalabalığı tararken fotoğraflarından aşina olduğum Kayra'yı gördüm, gözlerini bize dikmiş dikkatle bakıyordu. Umut'a biraz daha yanaştığımda sevgilim saçlarıma minik bir öpücük kondurdu. "Kıskanç kadın." dediğinde tırnağımı hafifçe derisine batırdım. "Benim olana sahip çıkıyorum sadece." hem konuşup hem de masamıza doğru ilerlerken Umut'un anne ve babasından ayrı bir yerde oturduğumuzu fark etmemle rahatladım, bunu Alin'in düşündüğünü biliyordum en kısa zamanda ona teşekkür edecektim. Bugün etmem hoş olmazdı onun gününde kendi heyecanımla kızı boğmamalıydım.