Alaz yanıma oturup elimi tuttuğunda gülümsedim. "Neler olduğunu anlatır mısın?" gelir gelmez sorunların içinde kaldığı için üzülmüştüm. "Eski sevgilisi Umut'un aile dostlarının kızı, kuzeninin nişanında o da vardı. Geleceğini biliyordum, kuzeninin nişanlısı baştan uyarmıştı ama masamıza kadar gelip konuşmaya çalışacağını tahmin etmemiştim. Kızın sözünü kesmesem Umut'un eski sevgilisi olduğunu utanmadan söyleyecekti. Ben onun için bunlara katlanırken onun gönülsüz bir şekilde sana kal demesine katlanamadım, olan bu." Alaz dikkatle beni dinlemişti, Yağmur koltuğa oturduğunda "O da üzüldü Su." dese de umursamadım sonradan üzüleceği hareketleri yapmamayı öğrenmeliydi. "Eski sevgilisiyle karşılaşmak zorunda olman kötü bir durum gerçekten." diyen Alaz'ı başımla onayladıktan sonra elini sıkarak konuştum. "Eğer ben de kalmazsan bir daha yüzümü göremezsin Alaz. İnat uğruna söylemediğimi biliyorsun, kaç senelik arkadaşımsın sen benim. Ailem bile ben de kalmana ses etmiyorken Umut asla bir şey diyemez hele ki biraz önce anlattığım şeyler yaşanmışken."
Alaz bir süre düşündü kafasında olup bitenleri tarttığını biliyordum. Umut'un saçma tavırları yüzünden arkadaşıma sırtımı çevirecek değildim .Alaz ben de kalsın teklifini sunsaydı bu kadar tepki göstermezdim ama o arkadaşımın nereye gideceğiyle zerre ilgilenmemiş, alt metni git olan sorun yok kelimesini söylemekle yetinmişti. "Tamam güzelim, kalıyorum. Umut Bey madem ki benim kız kardeşimi eski sevgilisiyle aynı ortama sokabiliyor, sevgilisinin de yakın arkadaşıyla aynı evde kalmasına ses etmeyecek artık." Alaz'ın kalacağını öğrenmek içimdeki yükü azaltmıştı, Umut yüzünden gitmesinden korkuyordum. Sıkıca sarılıp "Teşekkür ederim Alaz." dediğimde Yağmur da derin bir nefes aldı. "Ben en iyisi Kemal'i arayayım akşam yemeğini dışarıda yiyelim." dediğinde Alaz'la onu onayladık.
"Umut'u da çağır istersen." diyen Alaz'a baktım, çok güzel bir kalbi vardı. "İstemiyorum, onun asık suratlı halini görmektense hiç görmemeyi tercih ederim." dediğimde sessiz kalmayı tercih etti. Yağmur telefonla konuşmak için çıktığı salona elinde benim telefonumla geldi. "Alin arıyor." diyerek bana uzattığı telefonu ayağa kalkarak açtım. "Efendim Alin." salondan çıkıp mutfağa geçtiğimde sandalyeye oturdum, Yağmur muhtemelen Alin'in kim olduğunu Alaz'a anlatıyordu. "Nasılsın Su?" diye sorduğunda sesi biraz telaşlı geliyordu. "İyiyim sen?" diye sorarken kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. "Ben iyiyim de Umut aradı biraz önce Mert'i 'Su beni terk etti galiba.' dedi, daha sonra arkadan kırılma sesleri gelince Mert apar topar yanına gitti ben de seni aradım. Neler oluyor?" şaşkınlıkla Alin'i dinlerken Umut'un durumu böyle değerlendirmesine öfkelenmiştim.
"Liseden Alaz diye bir arkadaşım bana kalmaya geldi." diye başlayarak olan biten her şeyi anlattığımda Alin konuşmam bitene kadar beni dinlemiş hiçbir yorumda bulunmamıştı. "Anlayacağın Umut kafasına göre yorumlamış." diyerek konuşmayı bitirdiğimde Alin'in sesini duydum. "Açıkçası tepkilerinde haklısın ben olsam aynı senin gibi davranırdım. Yine de Kayra'yı artık önemsemediğini bilmeni istiyorum sadece sana gerçekten aşık." dediğinde güldüm. "Önemsemiyor diye rahat rahat o kızla aynı ortamda bulunamam Alin, açıkçası artık kına gecene ve düğününe gelmemeyi düşünüyorum. Seni gerçekten çok sevdim en mutlu gününde de yanında olmak isterdim ama ben bu durumu bile olgunlukla karşılarken, Umut'un bu şekilde davranmasına karşı ister istemez 'Ben neden kendimden taviz veriyorum?' diye düşünüyorum."
Alin sözlerim biter bitmez telaşlı bir şekilde lafa girdi. "Sakın düğünüme gelmemeyi düşünme! Umut'un dün ailenle tanıştığını hepimiz biliyoruz Su, sen artık ailedensin bunu sakın unutma. Düğüne gelmemesi gereken biri varsa bu Kayra, sen değilsin ayrıca merak etme gelmemesini sağlayacağım. Kapatmam lazım şimdi birkaç işim var seni sonra ararım." dediğinde vedalaşarak telefonu kapattık, Kayra'yı değil de beni seçmesi ister istemez gururumu okşamıştı. Salona geçtiğimde Yağmur ve Alaz sessizce oturmuş beni bekliyorlardı. "Bir sorun mu var?" diyen Yağmur'un yanına oturdum. "Umut buradan çıkar çıkmaz Mert'i aramış 'Su beni terk etti galiba.' deyip evde bir şeyleri kırmış. Mert buraya gelmek için Alin'in yanından ayrılınca o da beni aradı, olan biteni anlattım." dedikten sonra telefonu sehpanın üzerine bıraktım, aklım Umut'ta olsa da aramayacak veya yanına gitmeyecektim. "Alin ne dedi peki?"
Yağmur'un sorusuyla Alin'in söylediklerini ek olarakta Kayra hakkındaki konuşmalarımızı anlattığımda "İstersen yanına git." diyen Alaz'a dönerken başımı sağa sola salladım. "Hayır, Mert'e anlatmasını ve ondan fikir almasını bekleyeceğim, hatasını anladığında kendi gelecek nasıl olsa." bundan emindim .Mert'in onun gibi düşünmeyeceğini ve Umut'u bu konuda uyaracağını biliyordum ama yelkenleri hemen suya indirmek gibi bir niyetim yoktu. Arkadaşımdan özür dileyene kadar bu konuyu uzatmayı planlıyordum. "Kemal yer ayarlamış mı?" diye sordum Yağmur'a konunun artık kapanmasını istiyordum. "Mesaj attı biraz önce her zamanki yere gideceğiz." dediğinde başımla onayladım, evden uzaklaşmak kafamı dağıtmak için en etkili yoldu. "Ben sizden bir saat müsaade istesem olur mu?" Alaz'a dikkatli bir şekilde baktım. "Nereye gideceksin ki?"
"İş için halletmem gereken evraklar var cadı, siz hazırlanırken ben de onları halledeyim." dedikten sonra ayaklandı. "Tamam ama dikkat et kaybolma." dalga geçtiğim için her zaman yaptığı gibi saçlarımı karıştırdı. "Senin dilin fazla uzamış ama halledeceğim, merak etme." dedikten sonra kapıya yöneldi. Alaz'ı geçirirken Mert'i, Umut'un evine girerken görmüştüm sesimi çıkarmadan kapıyı kapattığımda Umut'la bu halde olmaktan nefret ettiğimi fark ettim. "Ben bu adamla ne yapacağım Yağmur?" diyerek kendimi koltuğa bıraktığımda bir yanım deli gibi gidip Umut'a sıkıca sarılmak istiyordu. Diğer yanım ise bu konuda taviz verirsen önüne daha büyük isteklerle gelebilir diyerek bedenimi ele geçiriyordu. "Konuşmadan hiçbir şeyi halledemezsiniz Su."
"Alaz'ı geçirirken Mert'in içeri girdiğini gördüm o kadar Umut odaklıydı ki beni fark etmedi bile. Kötü bir şey olmamıştır değil mi?" dediğimde bir gözüm telefondaydı. Alin'i arayıp bilgi alsam mı diye düşünürken Yağmur "Saçmalama Su kötü bir şey olsa illa ki duyardık." dedi. Derin bir nefes alarak sakinleşmeye .çalıştığım sırada kapı çaldı, Alaz'ın bu kadar kısa sürede gelmeyeceğini biliyordum. "Ben bakarım." diyerek ayaklanan Yağmur'u durdurdum içimden bir ses gelenin Umut olduğunu söylüyordu. Kapıyı açtığımda ise yanılmadığımı gördüm, Umut biraz yıkık bir şekilde bana yaklaştı, kendimi bir anda onun kollarında bulduğumda oldukça şaşkındım. "Umut neler oluyor?" diye sorduğumda yüzümü ellerinin arasına aldı. "Benden gitmene izin vermiyorum Su. Hatalıyım biliyorum, senden fedakarlık beklerken aynı şeyi ben yapmadım ama beni affetmeni istiyorum. Bana bir daha git deme yalvarırım."
Dolaylı yoldan git dediğim için kendimi suçlu hissederken Umut'un bu üzgün hali daha da beter hissetmeme sebep olmuştu. "Mert'le konuşmadan yaptığın hatayı fark edemedin, değil mi?" diye sorduğumda gözlerini kaçırdı. "Aldım ben cevabımı." diyerek sustuğumda gözlerimizi yeniden buluşturdu. "Güzelim, ilk defa kendimi kaybedecek kadar kıskanıyorum. Hata ettim, Alaz'dan da özür dileyeceğim senden de özür diliyorum. Affet beni." kapının önünde daha fazla durmak istemediğim için "İçeri geç." diyerek kenara çekildim. O salona ilerlerken Yağmur odadan çıkmış "Eve geçip üzerimi değiştireyim, Kemal'le geliriz." dedikten sonra kulağıma yaklaşıp ses tonunu düşürdü. "Umut içinde yer var çekinmeden davet edebilirsin." dedikten sonra geri çekildi. "Teşekkür ederim Yağmur iyi ki varsın." diyerek sarıldıktan sonra Yağmur evden ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Komşusu
RomanceHem komşum hem iş arkadaşımdı... Bir de... Kalbimin sahibiydi... Eski ismiyle Komşu, yeni kitap olarak yayında..