13

778 48 6
                                    

10 KASIM 2015

Kevin Greenwood'a dönmüş, Ellen işi hallolmuş, her şey normale dönmüştü.

Sam'in bilgisayarından sosyal medya hesaplarımı kontrol ediyor, bir yandan Facebook'ta uzun zamandır oynamadığım oyunlara bakıyordum, aynı zamanda müzik dinleyip ayaklarımla masada dinlediğim müziğin ritmini tutuyordum. 

Yann Tiersen'in Amelie için hazırladığı müziklerdendi. Filmi izlemiş değildim ama müzik tarzı benimkine benzeyen bir arkadaşımın önerisi üzerine müzikleri dinliyordum. Bunca zaman sonra aklıma gelmesi bir mucizeydi. 

Sam'in sesi müziğime karışınca kulaklığımı çıkarıp bağırdım. "Ne?"

"Candy Crush mı oynuyorsun cidden, dedim." diye cevap verdi ve güldü.

"Şekerleri patlatmak hobilerimden birisi." dedim. "N'aber?"

"Bildiğin gibi." dedi. "Senden n'aber?"

"Bilmiyorum ki." dedim. "İyiyim herhalde."

Ağzını açıp geri kapattı, konuşmaktan vazgeçmişti. "Ne?" diye sordum.

"Hiç, önemli değil." dedi, kapıya yöneldi.

Arkasından bağırdım. "Ne var, Sam?"

"Hüzünlü görünüyordun ve ailen..."

Üzülürdüm. Üzüldüm de. Ama bunu belli etmeye gerek yoktu, ben de ağzımdan çıkan yalanları durdurmadım. "Yo, hayır." dedim. "İyiyim, cidden. Espri yapar gibi söylemediğini biliyorum. Sorun değil."

Cidden espri yapmıyordu ama üzülmüştüm, onları hatırlayınca.

Konuyu dağıtmak için internette okuduğum bir şeyden bahsetmeye başladım. "Bir haber var. Bize göre olabilir diye düşündüm." dedim.

"Neymiş?" dedi, bilgisayara yöneldi. 

Haberin olduğu sekmeyi açtım, birkaç dakika önce okuduğum şeyleri ona detaylıca anlatmaya başladım.

"Bir ay önce Aaron Carter'ın ölümüyle başlamış. Aaron bir süre kayboluyor, sonunda annesi onun kaybolduğu yere, yazlıklarına gidiyor. Ve kadın yazlığı kurcalarken oğlunu bütün vücudu birbirinden ayrılmış şekilde dondurucuda buluyor." 

Sam bana döndü, tebessüm etti ve konuştu. "Pek korkunç gelmedi." dedi. 

"Ondan sonra birer hafta aralıklarla Alexis Schneider, Tim Harmon ve bu hafta da Matt Lee aynı şekilde ölüyor."

Banyo kapısının önünden Dean'in sesi duyulunca Sam ve ben o tarafa döndük. "Seri katil." dedi Dean. "Bunu bir av olarak düşünmen bile komik."

Sinirim bozulsa da sakinlikle "Ben bakmalıyız derim." dedim. "Çünkü bir de beş sene önce bu şekilde ölen Amy Williams var. Şehirdeki gençler onun hayaleti olduğunu söylüyor."

Sam bunu duyunca benim tarafıma geçmiş gibi, "O zaman bakmaya değer bir şey olabilir." 

Dean atılıp sordu. "Nerede oluyor bu olaylar?"

"Harrisburg, Illinois." diye cevap verdim.

"Neredeyse dört saat." dedi Dean. "Öğleden sonra yola çıkar, akşam orada oluruz. Yarın sabah araştırmaya başlarız."

***

Tahmin edilenden biraz daha uzun süren bir yolculuktan sonra Harrisburg'e varmış, en ucuz motellerden birinde bir oda kiralamıştık. Üç kişilik odaları olmadığından bir kişi koltukta yatacaktı, onlara karşın daha az iri olduğum için koltukta yatmayı kabul etmiştim. Ayrı bir oda için para harcamalarını istemiyordum ve koltuğa sığabilirdim.

DoğaüstüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin