25 Ağustos 2017
Merhaba. Ben Rachel Parker.
Bugün, son bir yılımın ilk günü, ve bir yılınız kalınca, sanırım günlerinizi dolu geçirmek ve ölümsüzleştirmek istiyorsunuz, çünkü sizden geriye hiçbir şey kalmaması fikri bazen oldukça korkutucu olabiliyor.
Hayatımın geri kalanını da, bugüne kadar yaşadığım şekilde sürdüreceğim çünkü son zamanlarımı avlanarak geçirdim ve insanları kurtarmanın hissettirdiği mutluluğu tatmış bulundum.
Ve bu hissin nasıl olduğunu unutmak istediğim her şeyi bir kenara bırakarak hatırlamak istiyorum. Aklımın bir köşesine kazımak, sonsuza kadar orada tutmak istiyorum.
Bunu yaparken yaşadığım her şeyin de sadece birer anı olarak kalmaması için elimden geleni yapacağım.
hoşçakalın, Rae
Defterin kapağını kapattım ve yanımda uyuyan Dean'e baktım. Onun için, ona biraz daha doyabilmek için ondan ebediyen uzak kalma riskini almıştım, ve yüzüne her bakışımda bunu yaptığım için tekrar tekrar kendimle gurur duyuyordum. O, asla bir pişmanlık değildi, asla da olamazdı.
Yataktan yavaş hareketlerle indim ve saate aldırış etmeden duş almaya gittim. Yaklaşık on beş dakika sonra, odaya geri dönüp giyindim ve saçlarımı ses yapmamaya özen göstererek taradım, bir havluyla hafifçe kuruladım.
Dean'in kollarına geri girdiğimde, kesinlikle uyuyamayacağımı biliyordum, çünkü korkuyordum.
***
Tavada pişen krepi ters çevirdikten sonra küçük tepsiye yerleştirdiklerimi masaya götürdüm. Dean Impala'yı kaçırdığımı öğrense beni öldürürdü ama kahvaltı için bir şeylere ihtiyaç vardı.
Her şeyi hazırladıktan sonra, "Sam!' diye bağırdım. "Dean, hadi uyanın!"
İkisinden de ses gelmiyordu. Saat oldukça erkendi, güneş yeni doğuyordu ve yorgun olduklarından uyanmaları zordu. Ama pes etmedim, her şey zaten hazırdı. Önce Sam'in odasına gittim ve onu uyandırdım ki bu işin kolay tarafıydı, en azından, Dean'in yanına gittiğimde onu yatakta otururken görene kadar. "Günaydın." dedim, neşeyle içeri girip yanına koştum.
Keyifli olmam onu şaşırtmış olacak ki, kaşları havada bir şekilde bana döndü. "Günaydın." dedi. "Nasıl hissediyorsun?"
Bir yıl sonra ölecek gibi.
"İyi." dedim. "Oldukça enerjiğim."
"Yani, hiçbir sorun yok mu?"
"Eğer anlaşmadan bahsediyorsan," ona döndüm ve sol elini ellerimin arasına aldım. "iyiyim, işte. Sonuçta, yaptığımız iş riskli ve yarın bile ölebilirdim, en azından, şimdi ne zaman öleceğimi biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü
FantasíaAilesi doğaüstü bir şekilde öldürülen Rachel Parker'ın Winchester'larla devam ettiği yolda karşısına neler çıkacak?