11.2

929 53 21
                                    

ÖNCE

Sam, "Mezarı Indiana, Fairmount'da. Kemikleri orada mı bakmadım, anıt mezarı da olabilir. Belki onu çoktan yakmışlardır." dedi. "Umarım yakmamışlardır."

"Böylece işimiz kolaylaşır." dedim.

Dean başını sallarken kapı çalınınca irkilip o tarafa döndüm. Kim gelirdi ki?

ŞİMDİ

Dean "Kevin olmalı." deyince rahatladım. "Gelecekti. Söylemişti."

"Ben bakarım." dedim, kalkıp kapıya gittim. Bir kez daha tıklanınca seslendim. "Amma da sabırsızmışsın!"

Kapıyı açınca eli havada kalmıştı.

Yüzünü görünce nedendir bilemem ama, huzurlu hissetmiştim. "Selam Kevin." dedim.

"Zeki olan." dedi, elini uzattı.

Elini sıkıp güldüm. "Sabırsız olan." dedim.

"Beklemeyi sevmeyen." diye düzeltip o da güldü. "N'aber?"

Sam, "Flört ediyorlar." dediğinde oraya döndüm.

Dean de onu onayladı. "Kesinlikle flört ediyorlar."

Elimi Kevin'in elinden ayırıp Dean ve Sam'in yanına gittim. İkisinin de başını okşayıp konuştum. "Bravo çocuklar."

Dean sinirle dönüp bana bakınca güldüm ve boynunu gıdıkladım.

"Ufaklık, ne zamandan beri..." deyince fazla bozulmuştum, öyle ki onu yarıda kesip konuştum.

Geri çekildim, "Öyle mi?" dedim.

Kapıyı çarpıp çıkmak istiyordum ama o an ceketimin bile nerede olduğunu hatırlamıyordum. "Ben hava almaya gidiyorum." dedim.

Birkaç dakika orada durup hava almayı planlıyordum. Kapıdan çıkarken Dean seslendi. "Üstüne bir şey giy!"

"Bu benim sorunum." diye cevap verip çıktım.

Bana ufaklık demesi sinirimi bozuyordu. Bunu daha yeni tanıştığım birisinin yanında söylemesi daha da sinirimi bozuyordu. Ve beğendiğim birisi olunca da küçük düşürücüydü.

Kevin'i beğenmiştim.

Sinirden ne yapacağımı şaşırmış durumda yürürken arkamdan gelen kapı sesi yüzünden irkilip yerimden sıçradım. Sam'di.

"Gittin diye düşünüyordum. " dedi.

"Nereye gideyim?" dedim. "Sam, Dean konusunda, biliyor musun, sanırım çok sinir bozucu. Buna katlanmak istemiyorum. Eve gitmek istiyorum."

"Evin olmadığını..."

"Evet biliyorum." diye onu böldüm. "Gitmek istiyorum."

"Rachel her istediğinde bizimle olup her istediğinde eve dönemezsin. Bu kadar kolay değil." dedi. "Bu işe girip de çıkmanın bir yolu olsa Dean ve ben de burada olmazdık. İnsanları kurtarmak güzel. Birilerinin senin sayende rahat uyuduğunu bilmek. Ama bunun bir geri dönüşü yok. Bana sorarsan, annemin yaşadığı, Jessica'nın yaşadığı bir dünya..."

Yüzüme bakıp gözümdeki yaşları görünce sustu. "Ağlama." dedi, elini sırtıma koydu. "Seni çok iyi anlıyorum."

Tüm vücudumu ona çevirip "Sana sarılabilir miyim?" dedim.

Afallamış bir şekilde baksa da sonra hızla cevapladı. "Tabi, yani sen..."

Susmasını beklemeden ona sarıldım.

DoğaüstüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin