Selam!!! Ben geldim. Hem de iki bölüm birdenle :)
Sevgiler
Özlem A.
15. Bölüm
"Ne demek gidiyor nasıl böyle aniden gidebilir Selin?"
Selin yüzünde ki sırıtmayı saklamaya çalışarak "Ne bileyim ben abi.Toplamış eşyalarını sabah erkenden gideceğim dedi.İkna etmeye çalıştım ama sanırım başaramadım......hey nereye gidiyorsun?"
Aslında Uluç'un nereye gittiği o kadar açıktı ki Selin neden öyle tepki verdiğini anlamadı. Uluç , Selin'in sözünü bitirmesini beklemeden ok gibi fırlamıştı merdivenlere.
Uluç hakkı olmadığını bile bile inanılmaz bir şekilde sinirlenmişti Mina'nın bu davranışına. Aslında hissettiklerini sinir maskesinin ardına sakladığını ya fark etmiyor yada bilerek görmezden geliyordu.Mina'nın kapısının önüne geldiğinde iki tıklatmanın ardından içeriden ses bile beklemeden odaya daldı.
Mina kapısının sertçe çalınmasına anlamaya çalışırken kapının acele ile açılması ile korku içinde kaldı.Gelenin Uluç bey olduğunu görmenin şaşkınlığı ile korkusunu unutup "Uluç bey" diye haykırdı resmen "Ne işiniz var odamda" derken çoktan ayağa fırlamıştı bile.
"Sen hep böylemisindir?" dedi Uluç'ta sorduğu sorunun anlamsızlığı ile.
Mina, bir yandan O'nun ne demek istediğini anlamaya çalışırken bir yandan da nasıl olup ta odasına dalma cüretini gösterdiğini sorguluyordu.
"Anlamadım.Hem nasıl dalarsınız odama bu şekilde.Uygunsuz bir durumda da olabilirdim" dedi haklı olarak.
Uluç derin bir nefes alarak baktı Mina'ya.Yaptığı hareketin yeni farkına varmış gibi bir hali vardı.Ama bunu kabullenecek durumda değildi.
"Boşver şimdi bunu.Bak uygunsuz bir durumda da değilsin.Soruma yanıt bekliyorum Mina.Hep kolay yolu tercih edip, arkana bakmadan kaçar mısın?Sen de hayatını bir korkak gibi yaşayanlardan mısın?"
"Ne demek istediğinizi gerçekten anlamıyorum Uluç bey" dedi Mina
Uluç kafası ile yerde duran çantayı işaret ederek "Bundan bahsediyorum küçük hanım" dedi."Sizi nasıl zor bulduğumuzun farkında mısınız siz.Dedemin yanında istediği tek insan siz oldunuz ve biz sizin gitmenizi istemiyoruz" dedi asıl derdini ortaya dökerek.
"Öncelikle ben bir korkak değilim Uluç bey ve nerede durmam gerektiğini çok iyi bilirim.Az önce aşağıda duyduklarım bu evden gitmem için yeterli benim için ve bunun korkak olmakla değil gururlu olmakla ilgili olduğuna inanıyorum.Aslında şimdi gidecektim ama dedenizle vedalaşmadan gitmek istemedim" dedi dürüst bir şekilde.
Uluç kızın gözlerine bakarak O'na yaklaştı.Mina O'nun bu odadaki varlığından giderek daha çok rahatsız olmaya başlamıştı.
"Bak seni anlıyorum" dedi Uluç siz diye hitap etmekten sana geçerek."Aşağıda duydukların hoş şeyler değildi ve inan Nazan'ın dışında kimse böyle şeyler düşünmüyor.O'nun da nasıl böyle bir şey düşündüğüne hala inanamıyorum ama dedemi bırakıp gidemezsin."
Uluç'un samimi hali Mina'yı da etkilemişti şimdi.O da içinden geldiği gibi konuşmaya karar vererek "Benden hoşlanmadığınızı düşünüyordum" dedi.
Mina dan böyle bir yanıt beklemeyen Uluç bir anlığına da olsa afalladı ama toparlanması uzun sürmedi.Sesine ciddi bir ton vererek "Seninle bir derdim yok Mina.Dürüst olduğun ve dedeme iyi baktığın sürece benim için bu evde her zaman yerin var.Ama bu dediklerimin dışına çıkarsan o zaman bende senin karşında olurum" dedi açık bir ifade ile.
Konuşma Mina için "dürüst" kelimesinden itibaren boyut değiştirmişti.Musa dede her şeyi bildiği için şimdiye kadar daha rahattı içi ama şimdi Uluç'un gerçekleri öğrendiği takdirde yapabilecekleri O'nu ürkütmeye başlamıştı.
"Elbette" dedi kekelememeye çalışarak "Bunun için buradayım ve bundan sonra daha özenli davranacağım.Gerçi öyle bir izlenim verdiğimi bilmiyordum ama..." dedi sesinin titremesini engelleyemeyerek.
Uluç bu kızın gereğinden fazla hassas ve korumasız olduğunu çoktan anlamıştı ve bu yüzden üzerine gitmemeye karar verdi.Yumuşak bir sesle "Vermedin de zaten.Bu konuda için rahat olsun.Ayrıca bunun dedemin kulağına gitmesini istemiyorum" dedi uyarı mahiyetinde ama kızın kocaman gözlerinde gördüğü yaşlar ileri gittiğini anlamasına neden oldu.
"Dedeme söyleyeceğini kastetmedim" dedi acele ile ama Mina çoktan arkasını dönmüş gözlerinden süzülen yaşları silmeye başlamıştı.
Mina sesi çıkacak kadar iyi olduğunda Uluç'tan yana dönerek "Bundan daha büyük bir utanç olamaz benim için " dedi."Haklısınız Musa dedeyi ortada bırakamam.Çalışmaya devam edeceğim ama sizden ricam yeni birisini bulmaya başlamanız.Siz bulana kadar çalışırım ama sonra ayrılmak istiyorum" dedi kararlı bir şekilde.
Uluç O'nu ikna edememiş olmanın verdiği sinirle "Tamam" dedi gereğinden yüksek bir sesle."Bakacağım ama sizde o zamana kadar hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam edeceksiniz.Bunun dedeme yansımasını istemiyorum"
Uluç kapıya doğru yürürken bu kızın göründüğünden daha güçlü ve inatçı olduğunun farkındaydı.Kapının kolunu tutarak geri döndü ve "İyi geceler" dedi
Uluç odadan dışarı çıktığında kısa süreliğine de olsa sorunu hallettiğini düşünürken , dedesinin ateş saçan gözleri esas sorun şimdi başladığını haykırıyordu.
"Dede!!!"
Uluç sesinin çıkmasını dua ederek dedesine seslendi.Ne kadarını duyduğunu merak ediyor ama bunu sormaya cesaret edemiyordu."Ne işin var senin gecenin bu saatinde"
"Esas senin ne işin var gecenin bu saatinde Mina'nın odasında"
Uluç o an dedesinin konuşulanları duymadığını anladı ama bu anlamak O'nu rahatlatmaktan çok telaşlandırdı."Ne işim olabilir ki Allah aşkına" dedi sanki odadan çıkan kendisi değilmiş gibi.
"Bende O'nu soruyorum Uluç.Kelime oyunu yapma bana" dedi otoriter bir sesle.
Uluç ne diyeceğini bilmeyerek baktı dedesine."Ne sandığını bilmiyorum dede ama düşündüğün gibi değil ben sadece..."
Musa dede sabrının son haddinde "Geveleme Uluç.Basit bir soru ne işin vardı O kızın odasında"
Uluç ta yeni yetme delikanlı gibi azarlanmaktan sıkılmaya başlamıştı."Yapma dede ne işim olur benim evin çalışanlarıyla.Konuşmamız gereken acil bir konu vardı mesele bundan ibaret."
Bu yanıt elbette Musa dedeyi tatmin etmemişti ama torununun da gerildiğinin farkındaydı.
"Orasını bilmem ama seni uyarıyorum.Mina hayatın sillesini çoktan yemiş.Daha fazlasını kaldıracak gücü yok.Bu yüzden O'na karşı mesafeni koru.Yoksa ikinizde çok üzülürsünüz" dedi ve başka bir şey demeden ardında aklı karışık bir Uluç bırakarak odasına girdi.
Uluç dedesinin ne demek istediğini anlamaya çalışırken Mina'nın neler yaşamış olabileceğini düşünüyordu.
Uluç dışarıda bunları düşünürken Musa dede Uluç'un gözlerinde gördüğü paniği çözmeye çalışıyordu.Dili her ne kadar başka şeyler söylese de gözleri ele veriyordu torununu.Yaşlı adam şimdiye kadar sadece garip bir kıza yarım ettiğini düşünüyordu ve bunun için mutluydu.Ama şimdi işin boyutunun değişeceği düşüncesi içini kemiriyordu.Bir garibe yardım etmek farklıydı ama torununun O'na aşık olması bambaşkaydı.
"Buna hazırmısın?" diye yokladı kendisini."Torunlarının annesinin bir katil olmasını kaldırabilecekmisin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomanceArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...