Nerede olduklarının bir önemi yoktu ikisi içinde.Sanki bütün evrende sadece ikisi kalmış , diğer bütün insanlardan binlerce kilometre uzaklaşmış gibiydiler.
Mina , az önce önünde öpüşenlere kızan kendisi değilmiş gibi teslim etmişti dudaklarını Uluç'a ve o an için bu umurunda bile değildi.Hayatında ilk defa önünü arkasını düşünmeden istediği gibi davranıyor , Uluç'un ellerinin ve dudaklarının özgürce dolaşmasına izin veriyordu.Tutkunun ne demek olduğu ilk defa o an düştü Mina'nın kalbine ve dudakları hala birbirine kenetliyken aşkı en derinlerde bir yerde hissetti.Bunun verdiği panikle birden itti Uluç'u ve kalabalığı yararak ilerlemeye başladı ardında nasıl bir Uluç bıraktığını bilmeden.
Uluç tek eliyle duvara yaslanmış diğeri ile ensesinden süzülen terleri siliyordu.Derin derin soluklanıyor ve kendine gelmeye çalışıyordu ama bunun mümkün olmadığının O da farkındaydı.
Ne yaptığının pek de farkında olmadan delice bir istekle çekmişti Mina'yı ve O'nun çekingenlik ama aynı zamanda alev gibi bir tutkuyla dolu bakışları ile aklı başından gitmişti.
Son kez derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarından geçirerek yürümeye başladı.
Selin Mina'yı gördüğü ilk an anlamıştı olan biteni ve "Yuh be abi" demeden edemedi.Mina ne kadar saklamaya çalışsa da alt üst olmuş bir haldeydi ve dudakları kadar kırmızı olan yanakları her şeyin gün gibi ortada olduğunun bir kanıtıydı.O'nun halini daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmamak için hiçbir şey belli etmedi.Ama Mina'nın sessiz bakışlarında ki teşekkürü görünce sımsıcak bir şekilde gülümsedi.Aslında ona soracak soruları vardı ama abisinin yanlarına gelip "Kalkalım artık" demesi iler hepsini sonraya saklamaya karar verdi.Sessiz bir şekilde arabaya geri dönerlerken aslında konuşması gereken ilk kişinin abisi olduğunu düşünüyordu.
Uluç masaya döndüğünde Mina'nın koltukta ki sinmiş hali içini acıttı.O'nun aralarında olacakları kaldıramayacak olduğunun elbette farkındaydı ama kendiside bedenine söz geçiremiyordu ve bu andan itibaren de kesinlikle söz geçirmek istemiyordu.Ne olursa olsun , kim ne yara alırsa alsın eninde sonunda Mina ile olacağını biliyordu ve artık kendisini tutmamaya son derece kararlıydı.Kartlarını açık oynadığı bir ilişkide Mina'nın da acı çekmeyeceğini düşünüyordu ve haklımı yoksa haksız mı olduğunun zamanla ortaya çıkacağına inanıyordu.
Uluç çok içtiğinin farkında arabayı Selin'in kullanmasını istemişti.Aslında bu sadece bir bahaneydi ve Selin'in de bakışlarından bunu anladığının farkındaydı.O an için istediği tek şey bugün Mina'yı ilk gördüğü andan beri hissettiklerinin analizini yapmaktı ve O'nun arka koltukta oturduğunu bilmek bu işi gittikçe zorlaştırıyordu.
Mina , Selin arabayı park ettiğinde daha kontağı kapatmadan indi.O'nun da istediği sadece yalnız kalmaktı.Aklı o kadar karışık bir haldeydi ki ne hissedeceğini bilmiyordu.Bir yanı oradan olabildiğince uzaklaşmasını haykırırken , diğer yanı usul usul yaşanacakları beklemesini fısıldıyordu.
Diğerleri de yanına geldiğinde istediği kadar hızlı hareket edemediğini anladı.Adımlarını yavaşlatmaktan başka çaresi olmadığının farkında ayak uydurdu onlara.Selin odasına geldiğinde "İyi geceler size " diyerek hemen içeriye girdi.Mina O'nun ile yalnız kalmaya hazır değildi ve odasına kadar olan mesafe kilometrelerce uzak geldi gözüne.
En sonunda kapıya geldiğinde derin bir nefes aldı rahatlayarak.Kartı kilide yerleştirdiğinde elinin üzerinde O'nun elini hissedince tepeden tırnağa titredi.
"Mina" dedi Uluç nefesi O'nun ensesinde.
Mina hiç kıpırdamadan , nefes bile almadan bekledi O'nun ne diyeceğini.Uluç O'nun elini avucunun içine alarak "Hemen gitme" diye fısıldadı sessizce "Sahilde yürüyelim biraz.Bize olanlar hakkında konuşmamız gerek biliyorsun değil mi?.Artık duygularımız yok sayamayız."
Mina bir an gözlerini kapatarak "Hayır" dedi içinden "Konuşmak istemiyorum"
Ama dudakları "Tamam" dedi O'nu da hayretler içinde bırakarak.Uluç'a döndüğünde hala kararsızdı ama O'nun bakışlarından her şeyi göze alması gerektiğini hissetti.O'nu da korktuğunu anladı kalbinin bir yerlerinde ve titrek bir tebessümle , daha güçlü bir sesle "Haklısın konuşmalıyız" dedi.
Uluç hissettiği coşkunun çocukça olduğunu biliyordu ama böyle hissetmekten de alıkoyamıyordu kendisini.En son ne zaman bu kadar koy verdiğini düşündü ama bulamadı.Bu düşünce kaşlarının çatılmasına neden olsa da yanında ki Mina dan yayılan sıcaklı kanının yeniden kaynamasına neden oldu.Yürürken O'nun beline hafif dokunuşlar bırakarak sahile doğru yürümelerini sağladı.Biraz ilerledikten sonra hala güneşin sıcaklığını barındıran kumlara değdi çıplak ayakları.Uzun sayılabilecek bir süre sadece sessizliği paylaştılar ama Uluç'un bu sessizliği devam ettirmeye niyeti yoktu.
"Mina" dedi bu akşam her söylediğinde olduğu gibi buğulu bir sesle.Mina O'nun ne diyeceğini delice merak ederek olduğu yerde durdu.
Uluç'un elleri yeniden Mina'nın yüzüne gitmişti.O'na dokunmanın en güvenli yoluydu bu çünkü.
Mina da ilk defa bu kadar uzun bakıyordu O'nun gözlerine.O'nun hareketlerinde ki pervasızlık Mina'ya da geçmiş gibiydi şimdi.O'nun bakışlarının duruluğu yeniden içini titretti Uluç'un ve yeniden eğilmeye başladı Mina'nın dudaklarına doğru.O'ndan çaldığı her minik öpücüğün arasında "Elimde değil"..."her an..." daha da"....."çekiliyorum sana" diyordu onu küçük küçük öperken.O kadar hafif buseler bırakıyordu ki Uluç Mina karşılık bile veremiyordu.Varla yok arası öpüyordu Uluç ama bu kadarı bile Mina'yı titretmeye yetiyordu.
Uluç , biraz geriye çekilerek O'nun yüzünü ellerinin arasına aldı "Neden böyle hissediyorum Mina.Bunun adı ne.Aşk mı yoksa delicesine bir arzu mu ? Senin kalbin ne diyor buna" dedi onun ne düşündüğünü anlamak istercesine.
Mina ne kadar tecrübesiz olursa olsun O'nun bu tuzağına düşmeyecek kadar zekiydi."Aşk değil" dedi kafasını iki yana sallayarak."Biliyorum ama aşk değil" dedi bir kez daha kesin bir dille.
O'nun bu kadar kati cevap vermesi Uluç'un kaşlarının çatılmasına neden oldu."Nereden biliyorsun aşk olmadığını.Daha önce kaç kere aşık oldun ki bu kadar eminsin aşk olmadığının" dedi daha da sert bir sesle.
Mina O'nun sesinden istediği cevabı almıştı.O'nu bu kadar kızdırmanın verdiği sevinçle "Daha önce hiç aşık olmadım ama eminim aşk değil bu" dedi daha kararlı bir sesle."Ne olduğunu bende bilmiyorum ama kesinlikle aşk değil"
"Ne peki" dedi Uluç bir nefes uzağında kulağının dibinde."Arzumu , tutkumu yoksa sadece cinsellik mi? Bana karşı hislerin hangisi ? Yada şöyle sorayım bunu kendine itiraf edecek kadar dürüst müsün?"
Gözlerini gözlerine dikerek yanıtını bekledi sabırsızca.Mina'nın cevabı geciktikçe daha da sabırsızlandı ve yani bir atakla "Beni istediğini inkar edebilirmisin Mina.Hangisi olursa olsun inkar edebilirmisin" dedi O'nu daha da köşeye sıkıştırdığını bilerek...
.Uj2u
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomanceArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...