23. Bölüm
Uluç kollarından kurtulmaya çalışan Mina'yı zapt etmeye çalışıyordu ama bunu pek de başardığı söylenemezdi.
"Sakin ol!!" diyerek omuzlarından tutup sarstı hafifçe.
Sonra ellerini havaya kaldırarak "Bak bıraktım.Sakin ve lütfen bağırma" dedi tane tane.
Mina O'nun kendisinden uzaklaşması üzerine çırpınmayı bıraktı.Kafası önünde bir müddet soluklandıktan sonra "Özür dilerim.Bir an kim olduğunuzu anlayamadım" dedi.
Uluç kaşları bu laf üzerine çatılırken Mina içinden "Yalandan kim ölmüş" diyordu sessizce.
"Anladım" dedi Uluç renk vermeden."Neden bu saatte ayaktasın.Selin hasta olduğunu söylemişti"
Ayakta kalmaya daha fazla dermanı olmayan Mina arkasında ki masaya bıraktı ağırlığını.Uluç O'nun düşeceğini sanarak uzandıysa da masaya yaslandığını anladığında kollarını indirdi.
"Su içmek için kalktım" Orada O'nunla daha fazla yalnız kalmak istemeyen Mina aniden doğrulunca dönen başı yüzünden yeniden yaslanmak zorunda kaldı.
Uluç O'nun gitmek istediğini anladığından "Anlaşıldı tek başına yürüyemeyeceksin.Sen bu halde aşağıya nasıl indin" dedi ve Mina'nın şaşkın bakışları ve hayret nidaları eşliğinde O'nu tek hamlede kucağına aldı.
Mina kısa bir şaşkınlığın ardından "Bırakın beni kendim yürüyebilirim" dese de Uluç'un O'nu bırakmaya niyeti yoktu.
"Belli oluyordu nasıl yürüyeceğin" dedi alayla.
Kucağında ki kadın o kadar hafifti ki neredeyse varla yok arasındaydı.Kendini tutamayarak "Sen ne ile besleniyorsun Allah aşkına" dedi sinirle
Mina o kadar şaşkın ve heyecanlıydı ki O'nun ne demek istediğini anlamadı bile.Uluç'un kucağında O'na temas etmemeye çalışarak iğreti bir şekilde duruyordu ve bu durum dengelerinin bozulmasına neden oluyordu.Merdivenlerin başına kadar bir şekilde yürümeyi başaran Uluç aniden durdu.
"Eğer böyle yürümeye devam edersek merdivenlerden yuvarlanırız haberin olsun" dedi
"Anlamadım" dedi Mina gözleri kocaman olmuş bir şekilde.
O'nun gerçektende anlamadığını gözlerinden okuyordu Uluç ve ilk kez göründüğü gibi masum olduğunu hissetti.Gözleri daha önce kimsede görmediği bir saydamlıkla parlıyordu ve bu ,gecenin kör karanlığında bile belli oluyordu.
Bakışları o kadar yakındı ki nefeslerini hissetmemeleri imkansızdı.Mina hayatında ilk kez bir erkeğe bu kadar yakın duruyordu ve bundan giderek korkmaya başlamıştı.
Uluç da ondaki değişikliğin farkındaydı.Mina'nın kollarında kasılması üzerine "Korkma.Sana zarar vermem" dedi fısıltıyla kendisi bile neden öyle dediğini bilmeden.Ama bu garip bir şekilde rahatlatmıştı Mina'yı ve Uluç da bunun farkındaydı.
"Şimdi omzuma tutunda yukarıya çıkalım"
Mina hissettiklerinin sorgulamasını sonraya bırakarak sadece kafasını salladı ve elini usulca Uluç'un omzuna değdirdi.
İkisi de hiç beklemediği bir şekilde titrediğini hissetti.Mina panikle bakışlarını kaçırırken hayretle Uluç'un da aynı durumda olduğunu fark etti.
Uluç , Mina'nın parmaklarını teninde hissettiği ilk an anlamıştı O'nu kucağına almasının yanlış olduğunu.Daha dokunmadan O'ndan bu kadar etkilendiği düşünülecek olursa verdiği tepki çok normaldi aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
Roman d'amourArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...