Yeni Bir Hayat

49. Bölüm

Araba sıcaktan erimiş asfaltın üzerinde hızla yol alırken Mina yaşadığı son bir haftayı düşünüyordu kafası cama dayalı bir şekilde.Bir haftada o kadar çok şey yaşanmıştı ki Mina olanların gerçekliğine hala inanamıyordu.Kafasını çevirerek arkada uyuyan annesine baktı.Tekrar önüne dönerken göz ucu ile yanında araba kullanan Uluç'a takıldı bakışları.Geçen akşam yaptıkları şiddetli kavgadan beri Uluç kendisi ile neredeyse hiç konuşmuyordu.O'nun direksiyonu sıkan ellerinden ne kadar gergin olduğunu anlamak mümkündü.Mina bakışlarını yeniden cama çevirdiğinde "Kendi kaşındı" dedi inatla içinden.

Uluç da O'nun kaçamak bakışlarının farkındaydı ama ona söylediklerinden dolayı hala kızdındı....Hayır... hissettiği kızgınlıktan öte kırgınlıktı ve Mina bunun farkında bile değildi.

Uluç içinde son bir hafta oldukça hareketli geçmişti.İlk iş olarak Serhan'ı oradan sepetlemenin yollarını aramaya başlamıştı ama buna gerek kalmadan kendisi işleri bahane ederek şehirden ayrılmayı tercih etmişti.Sonrasında ise Mina'nın buna verdiği tepkilerle boğuşmaya başlamışlardı ki en son geceki kavgalarına kadar Uluç son derece alttan almıştı.Ama O'nun kendsine yönelttiği suçlamalar ve hakaretler ile Uluç'un sabrı taşmış ve ondan sonra da hastane odasında kıyamet kopmuştu.

"Hayatıma karışmandan bıktım artık.Ne hakla Serhan'a aramızda bir şey varmış izlenimi verirsin" demişti ilk defa açık açık.

Uluç sakinliğini bozmadan "Ben vermedim kendisi anlamış" demişti ve kendisini tutamayarak , alaycı bir tavırla "Akıllı çocukmuş" demişti.

Mina ise o andan sonra kontrolünü iyice kaybederek "Seninle aramda hiçbir şey yok Uluç" diye haykırmıştı." Ve de asla olmayacak"

"Aramızda bir şeyler var.Bunu inkar edemezsin.İstediğin kadar görmezden gel aramızda ki çekimi yok sayamazsın.Biz seninle....."

"Biz seninle sadece yattık Uluç hepsi bu ve bunun üzerindende oldukça uzun bir zaman geçti."

Uluç ise aralarında yaşananların bu kadar hafife alınması karşısında çılgına dönerek "Ne demek sadece yattık.Nasıl bir konuşma bu böyle.Kendimi geçtim sen kendini nasıl bu kadar hafife alabiliyorsun?" diye kükremişti ama Mina da en az onun kadar hatta daha da beter bir derecede saldırganlaşmıştı.

"Ne dememi istiyorsun.Sana senin sevgilin olduğumu mu söyleyeyim.Sence bu doğrumu.Öyle bir yakınlık var mı aramızda sence?"

Mina'nın sorduğu her soru karşısında Uluç sinirden biraz daha morarıyordu ve bu da Mina'ya garip bir şekilde haz veriyordu."Bunların hiç birinin olmadığını biliyorsun......."

Uluç O'nun sözünü keserek "Bize bir şans vereceğine söz vermiştin" diye inledi Uluç acı çektiği her halinden belli oluyordu ama Mina buna aldırmadan "Yapma.Lütfen yapma.Elime valizi tutuşturup beni kapının önüne koyduktan sonra yapma bunu."

Uluç'un bütün bedeni O'nun haklılığı karşısında acı içinde titremişti.Şimdi bile o kadar kötü bir haldeydi ki arabayı kenara çekip çekmemek konusunda kendisi ile çelişiyordu.Derin bir nefes aldıktan sonra sakinleştiğine karar vererek kenara çekmekten vazgeçerek yola devam etti.Ama aklının o geceye yeniden kaymasına engel olmayı bir türlü başaramıyordu.

Bu kavganın patlak vereceğini ve bu konuların konuşulacağını elbette biliyor hatta bunu istiyordu ama yeri ve zamanı son derece yanlıştı.Yan odada Mina'nın annesi yatarken bu konuları konuşmanın yeri değildi.

"Biliyorum" dedi ellerini havaya kaldırarak "O gece yaptıklarımın dediklerimin telafisinin zor olduğunu biliyorum ama sen de beni anla.Oturup Serhan denen o adamın sana yaklaşmasına seyirci kalmam.Kalamam"