38. Bölüm

27.5K 1.8K 15
                                    

Mina için o kadar özgür geçen günden sonra yeniden eve kapanmak tam bir işkence haline geliyor.Bu günlerin sayılı olmasını bilmesine rağmen Nazan'ın giderek artan kaprisleri ve saçma sapan istekleri ile neredeyse çıldırma noktasına gelmişti Mina.Şimdi elinde ki cam bezi ile camlar silerken bunun kendi işi olmamasına rağmen neden yaptığını da düşünmeden edemiyordu.

Musa dede evde olduğunda her şey rahattı ama O evden adımını attığı anda Nazan , gerekli gereksiz her şeyi Mina dan buyurmayı alışkanlık haline getirmişti.Mina ise hem tatsızlık çıkmaması için hem de çok fazla takmadığı için sesini çıkartmamıştı.Ama giderek artan talepleri ve bu cam silme olayı ile iş iyice çığırından çıkmıştı.Bunu Musa dede ile konuşmaya kararlıydı ama yaşlı adama da gelinini şikayet eder konuma düşmek istemiyordu.

Camda leke kalıp kalmadığını kontrol etmek için biraz geri çekildi.Arkasından gelen "Sen ne yapıyorsun Allah aşkına" diyen Uluç'un sesini duyduğunda dengesini kaybedip camdan düşmesi neredeyse an meselesiydi.Ama Uluç ta bunun farkında , Mina'yı kolundan tuttuğu gibi içeriye çekti ve ateş saçan bakışlarla Mina'ya bakmaya başladı.

Eve geldikleri ilk gün yaşananlardan sonra bu yüz yüze ilk karşılaşmalarıydı ve her ikiside o an için bunun farkında bile değildi.

Uluç elini Mina'nın kolundan çekmeden "Evet Mina senden bir açıklama bekliyorum.Ne işin var senin o camın tepesinde" dedi sesinde ki sertlikten hiçbir şey kaybetmeden.Mina kolunu kurtarmaya çalışırken bir yandan da "Anlaşılamayan ne var yaptığımda" dedi "Seninde gördüğün gibi camları siliyorum"

Mina'nın canının yandığını fark eden Uluç diremeyi bırakarak Mina'nın kolunu serbest bıraktı.Derin bir nefesin ardından "Kör değilim Mina.Ne yaptığını görebiliyorum benim merak ettiğim neden yaptığın.Kim istedi bunu senden?"

Mina bu sefer Nazan ile gerçekten de karşı karşıya geleceğinin farkındaydı."Hiç kimse" dedi umursamaz görünmeye çalışarak "Evdekilerin işleri çok yoğun sadece yardım etmek istedim" dedi ama Uluç'u inandırmayı başaramadığı çok açıktı.Zaten az sonra Nazan'ın hışımla gelip "Camlar daha bitmedi mi?" demesi ile her şey kendiliğinden ortaya çıktı.

Son anda Uluç'u fark eden Nazan toparlamaya çalışsa da her şey çok açıktı.Uluç neredeyse kıpkırmızı olmuştu ve "Sen gelsene benimle" diyerek Nazan'ı neredeyse sürüklercesine odadan çıkardı.Hızlıca çarparak kapanan kapının ardından Mina elinde olmadan yerinden sıçradı.Uluç bastırmaya çalışmadığı öfkesini sesinin çıktığı kadar bağırarak kusuyordu neredeyse.

"Bunun böyle olacağı belliydi zaten çok bile uzun sürdü" dedi Safiye cadı gelinin düştüğü duruma sevinerek.

"Haklısın valla ama sende çok sessizsin Mina ya ben olsam yüz kere söylemiştim Musa dedeye" dedi Yeter samimi bir şekilde.

Selin kapıdan içeriye hayretten kocaman açılmış gözlerle girerek "Neler oluyor Abim kime bağırıyor böyle" dediğinde hepsi birden koro halinde "Nazan Hanıma" dediler....

Uluç sakinleşmeye çalışıyordu ama bunu başardığı mümkün değildi.Üstelik Nazan dan aldığı "Sonuçta o da bir çalışan ve biz ne istersek onu yapmak zorunda " cevabı ile O'nun kardeşinin karısı olduğu gerçeğini unutuverdi."Bu benim meselem Nazan" dedi hışımla "Mina'nın bu evde ne iş yaptığını gayet iyi biliyorum ama sen sanırım bunu yeterince iyi idrak edemedin.Mina dedemin yardımcısı nokta.Bundan sonra O'ndan bir şey isterken bu gerçeği sakın unutma" dedi ve O'nu orada sinir içinde bırakarak odadan çıktı.

Nazan dan öfkesini almıştı almasına ama bu öfkeden Mina'nın da hak ettiğini alması gerektiğini düşünerek evde O'nu aramaya başladı.Çok geçmeden Mina'yı bulduğunda yeri bile sarsacak adımlarla O'nun yanında aldı soluğu.

Yeni Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin