Selam arkadaşlar
En sonunda kısa tatilimden döndüm ve karşınızdayım.
İyi okumalar
Sevgiler
Özlem A.
Uluç ekip arabasının arkasından deli gibi sürüyordu arabayı.Daha biraz önce neredeyse aşkını ilan ettiği kadını iki polisin arasında görmek hayatı boyunca karşılaştığı en acı olaydı.Eli kolu bağlı olmaktan her zaman nefret etmişti ve hep bir çıkar yol bulmuştu ama şimdi yasaların karşısında bir şey yapamamak oldukça zordu.
El frenini çekip arabayı durdurarak deli gibi indi arabadan.Bir kaç metre önünde yürüyen Mina'nın sürekli arkasına bakarak kendisini aradığını görüyordu ve O'nun korku dolu bakışları içini acıtıyordu.Bir iki adım atmıştı ki bir polisin "Buraya park edemezsiniz" demesi ile sinirleri resmen yerinden oynadı.
"Hay Allah'ın......" derken hızla otoparka sürdü arabayı.O kadar korkmuştu ki Mina için o ana kadar O'nu neden aradıklarını düşünmek aklına bile gelmemişti.
Polis merkezinden içeri girdiği anda çok kötü hissetti kendisini.Bakışları ile danışmayı ararken karşısına çıkan ilk memura "Danışma nerede" diye sordu sabırsız bir sele.
Adamın "Önündeyiz zaten" demesi ile burnunun ucunu bile göremeyecek durumda olduğunu fark etti.Hızla danışmada ki bayana dönerek "Mina Karaca.Az önce getirildi nerede kendisi" dedi telaşla.
Kadın bir süre sessiz kaldıktan sonra "Birazdan sorguya alınacak şimdilik söyleyebileceğim bu kadar" dedi.
O'nun sorguda yaşacaklarını düşünmek bile Uluç'un kendisini kötü hissetmesine neden oluyordu.
"Hemen yetkili birisi ile konuşmak istiyorum" derken sesinin ne kadar yüksek çıktığının farkında bile değildi.
............................................
Mina , hızla ayağını sallarken bunun sadece bir yanlışlıktan ibaret olduğunu düşünüyordu.Sürekli "Ben bir şey yapmadım" diye mırıldanıyordu ve kendinde olmadığı her halinden beliydi.
Yeniden parmakların arka tarafında olmak ve üstelik ne için olduğunu bilememek dayanılır gibi değildi.Kafasını çevirip yanında ki kadınlara baktığında O'nların neden burada olduğunu anlamak o kadar da zor değildi.Yanaklarından aşağı süzülen yaşların farkında bile değildi artık.Bütün hücrelerinin uyuştuğunu hissediyordu.En kötüsü ise Uluç'un kendisinin bir katil olduğunu bu şekilde öğrenecek olmasıydı.O'nun teklifine aptal gibi evet derken bu gerçeğin bir gün ortaya çıkacağını yadsımak istemişti ama eninde sonunda olacağını da biliyordu.
O'na "Beni yalnız bırakma" demişti ama içinde bulunduğu ruh hali ile bile O'nun kalbine daha sahip olamadan tamamen kaybettiğini biliyordu.Ne yaptığını hiç fark etmeyerek parmaklıklara yapıştı ve olanca gücüyle "Çıkarın beni buradan" diye haykırdı...
Uluç çıldırmanın eşiğindeyken arkasından birinin "Uluç bey ?" demesi ile hemen döndü.Tanımadığı bir polisin soru dolu bakışları ile karşılaşınca "Evet benim " dedi sabırsız bir sesle."Kız arkadaşım sorgusuz sualsiz gözaltına alındı ve bende bunun nedenini merak ediyorum"
"Sakin olun lütfen konu neyse hemen öğreniriz.Ben komiser muavini Ahmet Erat.Buyurun odama geçelim lütfen" diyerek eli ile yol gösterdi.
Odaya doğru yürürken "Getirilen kişinin adı ne demiştiniz? "
"Mina.Mina Karaca"
Adamın odasına geldiklerinde kapıdaki memura "Mina Karaca'nın GBT sini getirin hemen" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
Roman d'amourArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...