Selam arkadaşlar
Yine ben ve yine yeni bir bölüm
Sevgiler
Özlem A.
12. Bölüm
Musa dede dinlenmek için odasına gittiğinde Mina da kendi odasında aldı soluğu.Ortalıkta çok fazla görünmek istemiyordu.Hele ki Nazan'ın gözüne gözükmeyi hiç istemiyordu.O kadında kendisini rahatsız eden bir şeyler vardı.Fazla kurnaz hatta kraldan çok kralcı bir havası var gibiydi.Bu düşünceleri kafasından atarak duşa girmeye karar verdi.Bu evde ki insanları analiz etmek O'nun görevleri arasında değildi.
Uzun bir süre sıcak duşun altında kalarak gerilmiş sinirlerini rahatlattı.Uzun zamandır bu kadar keyif alarak banyo yapmamıştı.Duştan çıktığında yanakları sıcaklığın etkisi ile kıpkırmızıydı.
Saate gözü takıldığında vaktin oldukça geç olduğunu anladı ve hareketlerini hızlandırarak hazırlanmaya başladı.Aşağıya indiğinde herkesin salonda olduğunu gördü ama dede ortalıkta görünmüyordu.Kimselere görünmeden mutfağa gitmenin en doğrusu olduğuna karar vererek adımlarını mutfağa çevirdi.Mutfakta ki hareketlilik gerçektende görülmeye değerdi.Safiye teyze ve Yeter harıl harıl bir şeyler yapıyorlardı.
"Yarım edeyim mi?" diye sordu içten bir şekilde.
"Gel kızım gel yoksa yetişmeyecek bu yemek" dedi Safiye teyze."Sana zahmet soyuver şu salatalıkları da salatayı çıkaralım aradan"
Mina çoktan başlamıştı bile salatalıkları soymaya.
Mutfaktaki işini bitirip salona geçtiğinde Musa dedenin de aşağıya inmek üzere olduğunu gördü.Hemen yanına giderek merdivenlerden inmesine yardım etti.Salona doğru yürüdüklerinde Mina kolunu çekmek istese de dede buna izin vermedi ve kol kola salona girdiler.
Bu görüntü Nazan'ın hastalıklı beyninde alarm zillerinin çalmasını sağlamıştı bile.Dişlerini sıkarak "İyi akşamlar dedeciğim" dedi
"Sana da gelin" dedi Musa dede kayıtsız bir sesle
"Hadi yaa karnım acıktı benim oturmuyor muyuz masaya?"
Yeter "Hazır Musa bey buyurun siz ben çorbaları getiriyorum"
Musa dede masaya doğru yürüdü ve tam masanın önünde durdu.Sinirle Yeter'e dönerek "Ben sana Mina'ya da tabak konacak demedim mi Yeter" dedi.Sesi çelik gibi sertti.
Yeter ezile büzüle "Dediniz Musa bey bende koydum ama....." diyerek Nazan'dan yana bakmaya başladı.
"Anladım Yeter.Sen mutfağa gidip bir tabak daha getir" dedi
Mina araya girerek "Gerek yok ben mutfakta yerim" dese de Musa dede "Sen karışma Mina" diyerek O'nu da susturdu.
Ortamdaki gerginlik elle tutulacak cinstendi.Uluç dedesinin ne yapmak istediğini anlamasa da Nazan'ın kafasına göre hareket etmense sinirlenmişti.Öncelikli mesele o an için bu olsa da , yeni masa düzeni hakkında dedesi ile konuşmaya kararlıydı.
"Bu evde ne zamandan beri benim kararlarım sorgulanıyor Nazan" dedi ciddi bir şekilde. "Bunu ikinci keredir yapıyorsun dikkat et.Bir dahakine affım olmaz"
Nazan şok olmuş bir şekilde Bahadır'a bakıyordu.Bahadır "Ama dede...." diyerek konuşmaya yeltense de "Sen karışma Bahadır.Bu benim kararlarıma bir müdahaledir ve ben bundan hiç haz etmem.Bunu üçünüzde çok iyi bilirsiniz.Artık sen de anlasan iyi olur gelin"
Ardından hiçbir şey olmamış gibi masaya oturdu.Diğerleri de O'nu takip etseler de Nazan dikildiği yerden Mina'ya öldürücü bakışlar atmaya devam ediyordu.
Mina o an kaçıp bir yerlere saklanmak istedi ama Musa dedenin el hareketi ile kendisine gösterilen yere oturup beklemeye başladı
O gece Mina için zehir gibi geçti.Ne yediklerinin farkındaydı ne de masada dönen konuşmaların.Kafası önünde tabağını eşeledi durdu.
Uluç beyin "Yemeklerimizi beğenmediniz mi Mina hanım" diyen alaycı sesi ile kafasını kaldırdı.Adamın bakışlarında ki karmaşa ellerinin titremesine neden oldu.Bu halinden nefret ediyordu ama Uluç bey O'na hapisteki gardiyanları hatırlatıyordu.
"Beğendim.Her şey güzel ama çok fazla aç değilim" dedi mırıldanarak.
"Ama yemek yemelisin hiç sağlıklı görünmüyorsun" diyerek konuşmaya katıldı Selin
"Bir sağlıkçı için hiç hoş değil" dedi Nazan esasında O'nun zayıflığını kıskanarak.
Selin de bunun farkındaydı ve "Ben O'nu demek istemedim Nazan.Bence harika bir fiziği var sadece biraz renksiz"Mina kulaklarına kadar kızardığını hissetti.Gerçektende uzun boyu ve ince fiziği ile narin bir görünümü vardı ama bunun altında yatan sebep kesinlikle sağlıksız bir beslenme düzeniydi.
"Erkekler bu kadar zayıf kadınlardan hoşlanmazlar şekerim.Kadın dediğin dolu dolu olmalı" dedi neredeyse kendini ifade ederek.
"Ay güldürme beni Nazan.Hayatın spor salonlarında geçiyor üç kilo zayıflayacağım diye yapmayacağım şey yok senin"
Bahadır karısının bu kadar üzerine gidilmesine dayanamayarak "Selin" diyerek uyardı kardeşini ama O'nun haklı olduğunu da biliyordu.
"Tamam tamam sustum.Zaten doğru söyleyeni........" diyerek cümlesini yarım bıraktı.
Uluç bakışlarını yeniden Mina'ya çevirdiğinde O'nun şekilsiz kıyafetlerinin altında nasıl bir vücuda sahip olduğunu merak etti.
"Saçmalama" dedi aklına Şebnem'in gösterişli hali gelerek.İkisini yan yana aynı kareye bile oturtamadı.
Yeter boşalan tabakları almak için geldiğinde Uluç "Salata çok değişik olmuş Yeter.Ellerinize sağlık değişik bir sos mu koydunuz?" dedi beğeni ile.
Yeter bakışlarını Mina'ya çevirerek "salatayı Mina yaptı Uluç bey.İçine ne koyduğunu bilmiyorum" dedi
Masada ki herkesin kendisine bakması ile Mina bir kez daha kızardı.
"Ellerinize sağlık.Çok güzel olmuş içinde ne var anlamadım" dedi Uluç gerçek bir beğeni ile.
Mina "Sadece nane koydum ve nar ekşisi ile limonu karıştırdım.Farklı bir şey yok yani" dedi utana sıkıla.
Musa dede kocaman bir kahkaha atarak "Elinin lezzeti geçmiş o zaman" dedi "Ama Uluç haklı çok güzel olmuş.Bundan sonra salatalarım senin elinden.Bir de Türk kahvem" dedi arkasına yaslanarak.
Uluç ve Mina aynı anda atıldılar "Ama kahve sana/size yasak"
Aynı anda konuşup,aynı anda susmaları üzerine birbirlerine bakakaldılar.Uluç ilk defa o zaman Mina'nın gözlerinin ne kadar büyük ve güzel olduğunu fark etti.
Mina da Uluç'un bakışlarında k değişikliğin farkında acele ile gözlerini kaçırdı.Bir an nereye bakacağını şaşırdı.Yirmi yedi yaşında birisi için oldukça acemice davrandığının farkındaydı ama lise döneminde ki kaçamak bakışlardan sonra hiç böylesine bir bakış görmemişti ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu.Üstelik o bakılarda ki anlamı da çözebilmiş değildi.
Mina kendi kendini yerken Uluç bambaşka şeyler düşünüyordu.Bu kıza neden bu kadar takıldığını anlamaya çalışıyordu.Tanıdığı ilk andan itibaren üzerine çok fazla gitmişti bunun farkındaydı ama bunu elinde olmadan yapıyordu.Hisleri her zaman doğruyu söylemişti ve şimdi aynı hisler bu kızın bir şeyler sakladığını haykırıyordu."İki gün" dedi kendi kendine "Sadece iki gün sonra kimsin nesin öğreneceğim" dedi hiçbir şey öğrenemeyeceğini bilmeyerek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomantizmArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...