Uluç yakasını arkadaşlarından kurtardığında aradan neredeyse yarım saat geçmişti.Bir erkek Mina'nın karşısında ki adamın hareketlerinin ne anlama geldiğini biliyordu.Adam her seferinde Mina'ya biraz daha yaklaşıyordu ve Mina hanımın da bundan bir şikayeti varmış gibi durmuyordu.Orada hiçbir şey yapmadan o şekilde oturmak Uluç için tam bir işkenceydi ama Mina'nın nereye kadar gideceğini görmek istediğini biliyordu ama yaşananların kendisine bu kadar acı vereceğinin farkında değildi.Ama adamın ellerinin , Mina'nın yanında duran menüyü yavaş hareketlerle aldığını gördüğünde bağlasan duracak konumu aşalı epey olmuştu.
Oturduğu yerden o kadar hızlı kalkmış ve arkadaşları ile vedalaşmıştı ki Onların bakışlarında ki şaşkınlığı görmesi mümkün değildi.
Bildiği bütün küfürlere en yenilerini de ekleyerek aşağıya indiğinde olduğu yerde kaldı. Ortada ne Mina vardı ne de diğer adam.Şezlonga hırsla tekme savurduktan sonra kafasını kaldırdığında kucağında Beliz ile gelen Selin'i görünce beklemeye başladı.
Selin de aynı anda abisini görmüştü adımlarını hızlandırarak abisine doğru yürümeye başladı.Beliz ise çoktan kendisini yere atmış ve ıslaklığına aldırmadan dayısının üzerine zıplamıştı.
Dayı yiğen bir müddet öpüştükten sonra Uluç dikkatini kardeşine yöneltti.Selin ise onlardan biraz uzakta kurulanmakla meşguldü ve sanki birden aklına gelmişçesine "Mina nerede abi?" dedi
Bu Uluç için son noktanın da ötesindeydi artık ve sıkılı dişlerinin arasından "Bunu bana mı soruyorsun Selin?" dedi "Buraya geleli yarım saat oluyor Mina'nın nerede olduğunu senin bilmen gerekmez mi? diyerek devam etti her saniye biraz daha sinirlenerek.
Selin de kaşlarını çatmış "Ne bileyim seni Minaların oturduğu yerde görünce onları gördün sandım" dedi.
Uluç aldatıcı bir sakinlikle "Onlar" diyerek tekrarladı Selin'i
Selin ise gayet sakin "Evet.Mina ve Zafer ben havuza giderken burada oturuyorlardı.Nereye gittiler acaba?"
Uluç "Zafer kim Selin Allah aşkına" dedi kendisini iyice kaybederek.
Selin ise artık son derece düşünceli bir şekilde bakıyordu abisine.O'nun sinirinin nedeni en başından beri biliyordu ve hiç hakkı olmadığı halde bu şekilde hesap sorduğu için O'nu kıvrandırmaya kararlıydı.
Omuzlarını silkerek "Burada tanıştık.Bir kaç gündür eğlenceli arkadaşlığı ile bize eşlik ediyor"
Uluç kısa adımlarla gidip gelirken "Size mi yoksa Mina hanıma mı?" dedi kendi kendine mırıldanarak.
"Her neyse ara bir sor neredeymiş?"
Selin şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerle "Saçmalama abi koskocaman kadın arayıp sen diyeceğim?"
"Uzatma Selin ara ve sor neredeymiş"
Selin O'nun nerede olduğunu tahmin etmiyor hatta biliyordu ama yinede telefonunu alarak Mina'yı aradı.
Mina yanında ki adamın giderek artan yakınlaşma çabasına bir yere kadar dayanmış ama adamın hareketlenen ellerinden artık kalkması gerektiğini çok açık bir şekilde anlamıştı.Acele bir şekilde adeta kaçarcasına adamı orada yalnız bırakmış ve kendisini odasında güvenliğe almıştı.
Duştan çıkarken çalan telefonu fark etiyse de açmak için geç kalmıştı.Selin'in aradığını görünce de kurulandıktan sonra aramaya karar vererek yeniden banyoya yöneldi.
Selin uzun uzun çaldırdıktan sonra açan olmayınca telefonu elinde sallayarak "Açmıyor" dedi.
Uluç zaten farkındaydı açılmadığının ve ters ters bakmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomanceArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...
