55 Bölüm

24.5K 1.6K 51
                                    

Mina işe başlayalı yarım saat kadar olmuştu ki Ayşe'nin "Mina dışarıda seni görmek isteyen birisi var" dediğini duydu.Sıkışan kalbi O'na kimin geldiğini çok net belirtiyordu ve kesinlikle gitmek istemiyordu.Ama O'nu görmesi gerektiğinin de bilincinde şefine baktı ve adam "Sadece 5 dakika" dediğinde yavaşça yerinden kalktı.

Dışarıya çıktığında Uluç'un az ileride arabasına yaslanmış olarak beklediğini gördü.Yavaş adımlarını o tarafa yönelttiğinde Uluç çoktan yanına varmıştı bile.

"Günaydın" dedi Uluç gülümsemek için insan üstü bir çaba sarf ederek.Aldığı soğuk duş etkisini kaybetmiş ve dün akşamın sersemliği üstüne çökmeye başlamıştı.

Mina da resmi bir sesle "Günaydın" dedikten snra "Ne istiyorusun Uluç.Çok işim var" dedi kafası ile içeriyi göstererek.

"Ne istediğim açık değil mi Mina.Seninle konuşmak ve aldığın bu saçma karardan vazgeçmeni istiyorum"

Mina derin bir nefes alarak "Bak zamanım yok.Sadece beş dakika içinde sana aldığım kararların sebebini anlatamam.Üstelik buna zorunluluğum da yok" dedi ama Uluç'un elini okşarcasına tutması ile sözlerine devam edemedi.

"Sana evlenme teklif ettim Mina.Bunun bir önemi yok mu sence?"

Mina hala buna inanamıyor gibi güldükten sonra "Saçmalama Uluç" dedi kati bir sesle."Senin neden bana o teklifi yaptığını ikimizde biliyoruz" dedi

Bu sefer alaycı bir şekilde gülme sırası Uluç ta idi ve "Yapma yaa neymiş o neden" dedi

"Kaybetmekten hoşlanmıyorsun ve benim Serhan ile evlenmemi kaldıramıyorsun" dedi ve aldığı kararları hiçe sayarak "Ama gerçek bu ve sen de buna katlanmak zorundasın" dedi.

Uluç öfke ile "Hayır değilim" dedi "Eğer senin O'nu sevdiğine inansaydım belki bunu denerdim ama sen bana aitken bunu yapamam....."

"Ben sana ait değilim....."

"Evet öylesin tatlım ben sana ne kadar aitsem sende bana o kadar aitsini.Senin o herifle evlenmeni izlemektense seni yıllarca bir odaya kapatmayı tercih ederim.

Mina "Saçmalama öyle bir şey olmayacak.Ayrıca dün söylediğin hiçbir şeyi de unutmuş değilim.Eğer anneme bir şey söylersen...."

Uluç yüzünü buruşturarak "Unut o Allah'ın belası sözleri" didye inledi."Beni kışkırttın ve bende aklıma ne gelirse söyledim.Öyle bir şey yapacak değilim ama yemin ederim O'nun kariyerini mahvederim.Gücüm buna yeter ve ben de bunu düşünmeden yaparım"

Mina O'nun bu sefer doğruyu söylediğini biliyordu.Bir şey demesine fırsat kalmadan Uluç yavaş ve sıkıntılı bir sesle "Neden bunu kendine ve bana yapıyorsun Mina.Neden sevmediğin ve sevmeyeceğin bir adama bu kadar büyük sözler veriyorsun"

Uluç başına saplanan ani ve yoğun bir ağrıyla "Tanrım!!!" diye inleyerek sözünü yarım bırakmak zorunda kaldı.Yüzü birden sapsarı olmuştu ve Mina korku ile uzanıp koluna dokundu ve "İyimisin" dedi telaşla.

O'nun bu ilgisi Uluç'un çok hoşuna gitti ve biraz da nazlı bir sesle "İyi değilim" dedi "Başım çok ağrıyor"

Uluç durumu biraz abartmış olsa da başı gerçekten de çok kötü ağrıyordu ve rengi hala düzelmiş değildi.Mina arabanın kapısını açarak O'nu içeriye oturttu ve "Bekle burada" diyerek içeriye koştu.Çantasından ağrı kesici ve bir bardak su alarak yeniden dışarıya yöneldiğinde şefinin kendisini izleyen bakışlarını görmezden gelme yolunu seçti.

İlacı ve suyu Uluç'a uzatarak "Daha iyimisin" diye sordu.O'nun başını evet anlamında sallaması üzerine "Bak işe yeni başladım ve kaybetmek istemiyorum.İçeri girmem lazım" dedi

Yeni Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin