Ertesi gün Mina kalktığında yep yeni kararlar almanın sorumluluğunu bütn omuzlarında hissediyordu.Musa dededen önce annesi ile konuşmaya ve O'nu burada kalıp kendisinin yerine çalışmaya ikna etmesi gerekiyordu.Üzerini değiştirdikten sonra annesini bulması çok zor olmadı.Tam da düşündüğü gibi O'nu mutfakta elleri un içinde bulunca sevgi ile gülümsedi.
Çocukluğunun en mutlu anlarından birisi canlandı gözünde ve elinde olmadan yaşaran gözlerini annesinden saklamak için gerisingeriye dönerek salona doüru yürüdü.Bu hiç akılda olmayan yön değişikliği bir çok şeyin de başlangıç noktası olacaktı.
Salon kapısının kenarında ki kemere dayanarak soluk almaya çalışırken içeriden gelen fısıltı halinde ki sesi duyunca dinliyorken yakalanmamak için yaslandığı yerden doğruldu.Tam adım atmış yürüyordu ki kendi adını duyunca durdu ve Nazan'ın kiminle yaptığını bilmediği telefon konuşmasını dinlemeye başladı.
"Yok canım ya ne çalışmas.Ana kız buldular beleşi serdiler postu iyice.Ay kendisi yetmiyormuş gibi bir de anasını çıkardı başımıza"
Bir süre karşı tarafı dinledikten sonra "Ben sana hep söylüyorum zaten" dedi karşıdakini doğrularcasına "Kesin Uluç'un yatağını şenlendiriyor bu kadın" dedi ve attığı iğrenç kahkahanın ardından "Annesi de dedeninkini ziyaret ediyordu hiç kuşkusuz yoksa hayatta bu evde bu şekilde kalamazlardı"
Mina bu kadar basit bir muhabbete tanık olduğu için utanırken bir de bahsi geçen kişilerin kendisi ve annesi olması sebebi ile iyice zıvanadan çıktı.Hayatı boyunca , elini kana buladığında bile bu kadar öfkeye bulandığını hatırlamıyordu.O zaman sadece iç güdüleri ile kendini korurken istemeden katil olmuştu ama şimdi eline alabileceği bir şeyler arayan gözlerinden ne yapmak üzere olduğu çok açıktı.
Etrafta hiçbir şey göremeyince hışımla salona daldı ve Nazan'ın şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerine aldırmadan elinden telefonu aldığı gibi fırlattı.Camın isabet ettiği bahçe camı olanca gürültüyle yere inerken Mina elini çoktan Nazan'ın saçlarına dolamıştı bile.
Kadının çığlıklarına aldırmadan bütün gücü ile O'nu yere itti.Hissettiği acı ile bakışlarını ellerine çevirdiğinde Nazan'ın elinde kalan saçlarını ve parmaklarında sızan hafif kan lekelerini fark etti.Kadının saçını o kadar çok çekmiş ve o kadar sert bir şekilde itmişti ki esaçları ellerini kesmişti.
Mina kendini o kadar çok kaybetmişti ki odaya doluşan insalnalrın farkında bile değildi.Yeni bir saldırı için Nazan'ın yanına koşarken kendini tutan kollar yüzünden olduğu yerde kalınca bütün hırsını kendini tutan kişiden çıkarmak istercesine tırnaklarını yüzüne geçirdi.
Ne kendini tutanın Uluç olduğunun farkındaydı o an ne de adamın yüzünü boydan boya yırttığının.İçinde ki kızgınlık çok yoğundu ve duyduklarının bir kısmının doğru olması O'nu daha da çok mahvediyor ve daha da saldırgan davranmasına neden oluyordu.
Nazan odanın bir köşesinde Bahadır'ın kollarının arasına sinmiş kesik kesik soluyor ve kocasının arkasına saklanmaya devam ediyordu.
Uluç kollarında sıkı sıkıya tuttuğu Mina'nın neden bu kadar kontrolden çıktığını düşünürken bir yandan da O'nu kendine getirmeye çalışıyordu.Mina ise hala debeleniyor ve savurduğu tekmelerinin Nazan'a ulaşma ihtimali olmadığını bilmesine rağmen bunu yapmaktan kendini alı koyamıyordu.
Uluç neden sonra O'nun bir sinir kriznin eşiğinde olduğunu anladı ve Selin'e bağırarak "Doktor çağırsana ne dikiliyorsun öyle" dedi.
Selin de içinde bulunduğu şok halinden sıyrılarak "Taamamm" dedi kekeleyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomanceArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...