Ama işler tam da Mina'nın dediği gibi olmuştu.Bahadır karısını ne kadar kontrol altında tutmaya çalışsa da Nazan önünğ ardını hiç düşünmeden konuşmaya devam ediyordu.Aile de ki bütün düzeni bildiği içinde onların nerden yara alacaklarının da farkındaydı.Üstelik bu işte tek başına da değildi.Şebnem de yaralı bir aslan gibi tek bir hedefe kilitlenmişti ama bu yolun sonunda ki uçurumu göremeyecek kadar da aptallardı.
Bahadır aslında uzun zamandır fark ettiği bitmişliği o evden çıkmadan kabullenmişti bile.Arabayı kendine kiraladığı eve doğru sürerken o gün herkes için yepyeni başlangıçların günü olduğunun farkındaydı.Boşanmak istediğini Nazan'a söylediğinde büyük bir itiraz ile karşılaşsa da çok sürmeden direnci kırılmış ve belli şartların kabulü halinde boşanmaya yanaşacağının sinyalini vermişti.
Çok uzun zamandır Şebnem ile takıldığından O'nun etrafında ki süslü çevrede bekar olmanın daha avantjlı olduğunu keşfetmişti ve bu durumda bir taşla iki kuş vurduğunu düşünüyordu.Ama göz ardı ettiği gerçek ise sadece Bahadır'ı değil tüm aileyi karşısına almış olduğuydu.
"Onları doğruklarına pişman edeceğim"
Nazan elinde ki kadehi hırsla dudaklarına götürürken.O'nun by hali Şebnem'in dudaklarının kıvrılmasına neden oldu.O da en az Nazan kadar sinir olmuştu içinde bulunduğu duruma ama bunu belli etmeyecek kadar çok yaşamıştı bu tarz olayları.Ama Uluç O'nun en büyük balığıydı ve şimdi bir hapishane gülü için terk edilmeyi hazmetmesi o kadar da kolay değildi.
"Sakin ol biraz " diyerek Nazan'ın elinden kadehi aldı."Böyle bir şey elde edemezsin"
"Biliyorum ama elimde değil"
Nazan yerinden kalkmış odada dolanıyordu şimdi."Avukatın dediklerini duydun.Onların ne kadar güçlü olduğunu sende biliyorsun ve ben elim kolum bağlı bekleyecek değilim"
"Elbette değilsin.Hatta değiliz.Merak etme birkaç kişiyi araya koyarak haberi bastırmayı garantiledim.İki gün içinde sevgili Uluç'un nişanlısının ipliğini pazara çıkarıyoruz" dedi gözlerinde ki hain parıltılarla.
O'nun Mina'ya nasıl sahip çıktığı aklına gelen Nazan yüzünü buruşturdu."Umurunda bile olmayacaktır" dedi.
"Ama Mina denen o karının umurunda olacak.Huzursuz olacak ve Uluç'a saracak.Surat yapacak ve Uluç'un çekemeyeceği tek şey bir kadının asık yüzüdür inan bana" dedi büyük bir özgüvenle.
Nazan o kadar da emin değildi ama bir şey demedi.Geleceği için bu kadının çevresine ihtiyacı vardı ve şimdi burada duruyordu.Ama O'nun için esas önemlisi Mina ile uğraşmaktan ziyade Bahadır dan koparacaklarıydı.Bu konuya kanalize olmak istiyordu.Mina ve Uluç'un zarar görecek ilişkisi O'nun için ikinci plandaydı şimdilik...
Mina ve Uluç ise bambaşka diyarlardaydı.Onların birtlikteliği hiç kimse için sürpriz olmamıştı ama Mina yine de kendini huzursuz hissetmeden edemiyordu.Elinde olmadan Musa dedeye karşı suç işlemiş , O'nun güvenini boşa çıkartmış gibi hissediyordu.
Musa dede ise O'nun düşüncelerinin aksine çok mutluydu bu beraberlikten.O'nu uçurumun kenarında ölümden çekip aldığı andan itibaren tarif edilemez bir şekilde sorumlu hissediyordu kendisini.Sanki Mina ya ikinci bir şans verilmişti ve kendisi de bunun sağlanması için oradaydı diye düşünüyordu.Aslında O'nu eve alırken UIuç faktörü her zaman için aklının bir köşesindeydi.Torunun ne denli huysuz olduğunu ve rahat bir şekilde yaşadığının farkındaydı.Tıpkı kör olmadığının farkında olduğu gibi.Onların arasında ki kıvılcımları ilk fark edende kendisiydi ama O'nun Mina'ya acı vereceğini düşündüğü için sessiz kalmayı tercih etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RomanceArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...