Yeni Bir Hayat

29. Bölüm

29. Bölüm

Mina kapıyı sessizce açıp içeri girdi.Saatin oldukça geç olduğunun farkındaydı ve bu saatte kimseye yakalanmak istemiyordu.Adımlarını yavaşça atarak antreden geçti ve merdivenin ilk basamağında , kendisine kırmızı görmüş bir boğa gibi bakan Uluç'la karşılaştı.

Adamın bakışları ile korku ile ürperse de belli etmeden "İyi geceler" dedi.

Sesinin güçlü çıkmasını istiyordu ama bunu başaramadığının da farkındaydı.Uluç gözlerinde ki öfke bir anlığına bile kaybolmadan alaycı bir şekilde "İyi geceler " dedi sorarcasına.

Saatine bakarak "Biraz daha geç kalsaydın iyi sabahlar demek zorunda kalacaktın" dedi hırsla.

Mina bu adamın ne yapmaya çalıştığını anlamayı bırakalı çok olduğu için rahattı.Hatta "Öyle diyorsanız öyle olsun" diyecek kadar rahattı.

Onun bu rahatlığı zaten gergin olan Uluç'u daha da germekten başka bir işe yaramadı.İki adımda Mina'nın yanına gelip kolundan sıkıca kavradı."Seni daha önce uyarmama rağmen kurallara uymamakta kararlısın bakıyorum" dedi.O kadar sinirliydi ki tehlikeli bir şekilde yaklaştıklarını , kızın nefesini yüzünde hissedince anladı.Mina da bu yakınlıktan son derece rahatsızdı ama pes etmeye de niyeti yoktu.

"Musa dedenin geç geleceğimden haberi var.Hatta bana istersen sabah da gelebilirsin" dedi adamı bir nevi rahatlatmak için ama yanlış kelimeler seçtiğini anladığında artık çok geçti.

"Ne demek sabah gelmek" dedi Uluç iyice zıvanadan çıkarak "Burada kimi tanıyorsun ki yanında kalacaksın.Hem o adam kim sürekli dibinde ayrılmıyor" dedi sanki bu soruları sormaya hakkı varmış gibi.

Mina da deli cesareti gelmişçesine "Bunu bana sormaya hakkınız olmadığını siz de biliyorsunuz" dedi "Arkadaşlarım ve etrafımda ki insanlar sizi ilgilendirmez"

Uluç iyice yaklaşarak "Öyle bir ilgilendirir ki şaşar kalırsın" dedin de şimdiye kadar hiç olmadıkları kadar yakınlardı.

Her an herkesin gelebileceği kadar ulu orta bir yerdeydiler ama ikisini de siniri burnunda olduğu için bunun farkında bile değillerdi.

Uluç gözlerini Mina'nın kilerden ayırmadan "Aslında ben anladım senin neden böyle yaptığını" diye mırıldandı zor duyulur bir sesle.Mina'nın kaşları merak edercesine kalktı ve O'nun ne diyeceğini bekledi.Ama Uluç "Seni tanımasam sevgilimi eve getirdiğim için bana nispet yapıyorsun diyeceğim ama sen bunu yapmayacak kadar karakterlisin öyle değil mi?" dediğini duyunca ardını hiç düşünmeden tokadı patlattı.

İkisi de bir anlığına hareketsiz kalsa da Uluç "İşte bunu yapmayacaktın" dedikten sonra Mina'nın dudaklarına yapıştı.

Mina hiç böyle bir şey beklemediği için hareket bile edemedi ilk önce ama kendine gelir gelmez deli gibi çırpınmaya başladı.Uluç o kadar güçlüydü ki ve Mina'yı o kadar sıkı kavramıştı ki yerlerinden milim oynamaları bile mümkün değildi.

Uluç itiraf etmekten özenle kaçınsa da gördüğü ilk andan beri yapmak istediği şeyi yaptığının farkındaydı.Mina deli gibi çırpınsa da Uluç istediği karşılığı almadan O'nu bırakmak niyetinde değildi.

Mina da hissettiği sıcaklıkla kendisini bırakmak üzereydi ve tecrübeli bir erkek olan Uluç da bunun farkındaydı.Mina'nın çırpınmalarının azalması üzerine dudaklarını çekerek biraz uzaklaştı.Gözlerini Mina'ya dikerek "Arala dudaklarını Mina" diye fısıldadı son nefesini veren bir adamın güçsüzlüğü ile. "Arala ve öp beni" diyerek yavaşça eğilmeye başladı tekrar.Artık kızın kollarını tutmayı bırakmış , kafasını iki elinin arasına almıştı.