26. Bölüm
Mina , kendisini uykusuz bir gecenin beklediğinin farkında yatağına uzandı.Bir kolunu gözlerinin üzerine attığında kolu akan gözyaşları ile ıslanmıştı bile.Bu gece yaptıklarının ve söylediklerinin kendisi için mesaj olduğunu gayet net anlamıştı.Günlerdir O'nun kaçamak bakışlarını üzerinde yakalıyor tarifi imkansız bir heyecana kapılıyordu.Tıpkı delice bir çabayla hissettiklerini bastırmaya çalıştığını gördüğü gibi.
Bunun altında yatan nedenleri de biliyordu. O'nu , kendisinden uzak durmaya çalıştığı için elbette suçlamıyordu ama bu layık görülmemenin verdiği acıyı dindirmiyordu.
Aşağıda söylediklerinin direk hedefi kendisiydi aslında.Bilerek neredeyse gözüne sokmak istemişti geceyi sevgilisinin kollarında geçireceğini.
Aklına gelen düşünceyle panik içinde yatakta doğruldu.Elleri ile göz yaşlarını kurularken "Acaba benimde O'na baktığımı mı gördü.Uzak dur benden mi demek istedi acaba?"
Kendini yatağa yeniden attığında utancından ve korkudan hıçkırarak ağlamaya başlamıştı neredeyse.Hiç bir şeyden umut etmeden o kadar uzun yıllar yaşamıştı ki , umutlarının ne ara yeniden yeşerdiğini bile fark etmemişti.Uzun bir süre kendini sıkmadan ağladı.Rahatlamaya ihtiyacı olduğunu biliyordu ve ağlama nöbeti bittiğinde çok daha sağlıklı düşünmeye başladı.
Duygularını saklama , korkularını ve umutlarını kimselere göstermeme konusunda neredeyse uzaman sayılırdı ve bundan sonra O'ndan yana tek bir bakış bile atmayacağını biliyordu.
Özgürlüğüne kavuştuğundan beri kalbini ve duygularını da salmıştı farkında olmadan ve şimdi onları yeniden kilit altına almanın zamanı gelmişti.
Uluç kafasını kaldırıp yukarıda yanan loş ışığa baktı.Yukarı da Şebnem'in bütün dişiliği ile kendisini beklediğini biliyordu.Eskiden olsa bütün vücudunu harekete geçirmeye yetecek olan bu düşünce şimdi yüzünü buruşturuyordu.
"Benim istediğim Şebnem değil ki" dedi derin bir inleme ile.Kafasını direksiyona dayayıp ne yapması gerektiğini düşündü bir süre.
Arabayı çalıştırıp amaçsızca sürmeye başladı.Evde sarf ettiği onca kelimeden sonra hiç bir şey olmamış gibi eve dönemezdi.Bu gece Şebnem'e gitmemiş olması da bir şeyi değiştirmiyordu. Mina yanlarında çalıştığı sürece kesinlikle O'nun la birlikte olmayacaktı.Her şeyden önce dedesi böyle bir ilişkiye karşı çıkardı ki Mina için dedesi ile ters düşmeye niyeti yoktu.
Uluç hislerini bu şekilde bastırmaya devam ettiği sürece Mina'ya çok daha fazla çekiliyordu. Duygularını kontrol edemedikçe de bunun tüm acısını Mina dan çıkaracaktı.Mina'nın duru bakışlarında gördüğü acının en çok kendisini yaraladığını ise oldukça geç fark edecekti...
Mina ertesi sabah kalktığında hizmetlilerden başka kimse uyanmamıştı.Evin sakinliğinin ilk defa huzur verdiğini düşünerek bahçeye çıktı.Havanın serinliği ile ürperdiğini hissetse de aldırmadı.Bahçenin en uç tarafına yürüyerek denizi izlemeye başladı dalgın gözlerle.
Musa dedenin "Günaydın" diyen sesiyle gülümseyerek arkasına döndü.
"Günaydın Musa dede.Erkencisin" dedi
Musa dede Mina'nın feri kaçmış gözlerine bakarak "Sen de öyle.Gece hiç uyumadın mı?" dedi
Mina gözlerini kaçırarak yeniden denize bakmaya başladı.Musa dedeye döndüğünde , bütün yüzünü kaplayan ama ilk zamanlarda olduğu gibi gözlerine ulaşmayan bir gülümsemeyle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
Roman d'amourArdındaki demir kapının çıkardığı tok sesle yerinden sıçradı.Şaşkınlıkla etrafına baktı ve her şeyin ne kadar farklı olduğunu düşündü.Derin bir nefes alarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı. Aslında günlerdir bunu düşünüyor ama bir yanıt bulamıyo...