59. Bölüm

29.2K 1.7K 45
                                    

Mina ayağa kalkarak "Ama önce bu tepsidekiler yenecek" dedi kati bir tonda "Sonra da ilacını içeceksin ve sonra da konuşacağız"

Uluç , duyduklarında hiç hoşlanmamıi gibi iki yana sallıyordu kafasını.

O da en az Mina kadar kararlı bir sesle "Hayır" derken gözleri muzip bir şekilde parlıyordu."Çünkü o ilaçlar uykumu getiriyor ve benim bu gece uyumaya hiç niyetim yok" dedi.

Mina aklına gelenlerle kıpkırmızı kesilirken , Uluç buna hiç aldırmadan cümlesini tamamladı."Çünkü güzelim sen ve ben sabaha kadar konuşacağız" dediğinde Mina artık kırmızı ötesi bir renkteydi.Uluç ise O'nun bu haline daha fazla dayanamayarak kahkaha attı ve "Gel buraya" diyerek O'nu yanına çekti.

Mina da artık gülüyordu ama "Çok kötüsün" demekten kendini alamadı."Hadi bakalım çorbalar soğumadan içelim.Yaprak sarması da buldum dolapta" dedi çocuklar gibi cıvıl cıvıl bir sesle.

Yemeklerini garip bir sessizlik içinde ve neredeyse göz göze yediler.Mina kafasını tabağından her kaldırdığında Uluç'un bakışları ile karşılaştı.Elbette ki Uluç da öyle ve bu bakışmalar masum ve ürkek gülümsemeler ile tamamlandı.

Yemeğin sonuna geldiklerinde hava da yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.Mina masada kileri tepsiye yerleştirirken Uluç da oturduğu yerden yarım etmeye çalışıyordu sevdiğine.

"Sen bırak ben hallederim" dedi Mina ve elindekiler ile mutfağın yolunu tuttu.Mutfaktan çıkmadan önce çaydanlığın altını yakmıştı , Uluç'a şekersiz ve sütsüz kendisine ise az sütlü kahve hazırlayarak yeniden Uluç'un yanına geldi.

Artık konuşma zamanıydı ve bunun bilincinde olarak yanına değil karşsına oturdu.İkisi de aynı anda "Ben..." diyerek başladılar konuşmaya ve aynı anda da sustular.İkisini de hoş bir gülümseme esir almıştı şimdi ve birden rahatladıklarını hissettiler.

"Önce sen başla" dedi Mina ve Uluç bunu kabul edercesine gülümsedi Mina'ya.

"Ben" dedi bir kez daha ve "Nereden ve nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum" diye itiraf etti içtenlikle.

"Aslında bunun çok provasını yaptım ama söyleyeceklerimin hepsinin sırası karıştı" dedi kafasını kaşıyarak.

Bu hali Mina'ya o kadar sevimli ve içten geldi ki gerginliğine rağmen neşeli bir şekilde güldü.

Sanki O'nun da istediği buymuş gibi "Bu daha iyi işte" dedi Uluç ve uzanıp Mina'nın elini avcunun içine aldı.

"Ben sana ne zaman aşık oldum hiç bilmiyorum Mina" dedi.O'nun kızarıp kafasını önüne eğmesi ile birlikte çenesini hafifçe kavrayarak yukarıya kaldırdı.Göz göze geldiklerinde ikisi de bir süre sadece bakışlarının birbirine aktardığı ile yetindi.Sonunda konuşan yine Uluç oldu.

Derin bir nefes alarak "Seni ilk gördüğümde yaydığın enerjiden etkilendim sanırım.Ne kadar yadsımak istesemde senden bana doğru bir şeyler akıyordu ve bu beni inanılmaz etkiliyordu.Ama yinede her şeye rağmen o kadar sessiz ve her şeyi kabullenmiş gibiydin ki bu da beni deli ediyordu"

Mina o günlerde ki korkularını ve ümitsizliklerini hatırlayınca "Geleceğe dair hiçbir umudum yoktu" diye mırıldandı."Musa dede olmasa...."

Uluç O'nun devam etmesine izin vermden konuşmaya devam etti.Ama Mina'nın ne diyeceğini bildiğinden elinde olmadan ürperdi.

"Dedemin sana karşı olan tutumunu anlamakta zorlanıyordum" diye itiraf etti."Hiç tanımadığı birine karşı inanılmaz derece de korumacıydı ve bunun için kendi gelinine cephe alması beni haytrete düşürdü" dedi.

Yeni Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin