Vapor 2 || HOOD

12

Odayı adınlatan şimşekle beraber dışardan gelen gök gürültüsü beni pek derin olmayan uykumdan uyandırmıştı.

Gözlerimi kapatıp tekrar uyumaya çalıştım fakat kulağıma dolan şiddetli yağmur sesiyle artık hiç uyumayacağımı biliyordum.

Derin bir nefes eşliğinde yatakta doğrulup komodinin üzerinde duran sigara paketine uzandım.

Tam içinden bir tane çıkaracağım sırada odamın kapısı yavaşça açıldı ve küçük bir silüet odanın karanlığında belirdi.

"Calum," diye mırıldandı kısık çıkan sesiyle. "Uyuyor musun?"

Elinde tuttuğu yastığı gördüğümde gülmemek için alt dudağımı sertçe ısırmak zorunda kalmıştım.

"Hayır." Yeni uyanmama rağmen sesim uykulu değildi. "Korktun mu?"

"Evet." Kapıyı arkasından kapattı. "Yanına gelebilir miyim?"

"Gelebilirsin."

Hızlı adımlarla yatağın yanına geldiğinde hafifçe kayarak ona yatakta yer açtım.

Hızla yatağın içine girdi ve hiç beklemediğim bir anda küçük kollarını bedenime doladı.

Kokusu burnuma dolduğunda sanki tek ihtiyacım buymuş gibi birkaç derin nefes aldım.

Hafifçe kıpırdandığında ben de boşta kalan kollarımı bedenine doladım.

Sıcak nefesleri boynuma çarparken karşısında iç çekmemek için kendimi zor tutuyordum.

Dudaklarını boynuma, tam o morluğun olduğu yere bastırdığında bir an için aklımı kaybedecek gibi oldum.

Belimdeki tutuşu sıklaştı ve aynı yere birkaç öpücük daha bıraktı.

Yumuşak dudaklarının sert baskısını tenimde hissetmek hiç olmadığı kadar iyi hissettirmişti.

Sertleştiğimi hissettiğimde göz kapaklarımı sıkıca yumdum.

Siktir, işte şimdi gerçekten uyuyamayacaktım!