Vapor 2 || HOOD

44

Üzerindeki son kumaş parçasını da çıkarıp arkama bir yere fırlattığımda dudaklarını yalayarak kendinen emin bakışlarla yüzüme baktı.

Çırılçıplak bedeni aklımı başımdan alacak derecede güzeldi.

Zayıf değildi, kıvrımlı vücudu tam da hayalimdeki gibiydi.

Uzun saçları yastığa dağılmış, ruju dudaklarından taşmıştı.

Bu haliyle ne kadar baştan çıkarıcı göründüğü hakkında hiçbir fikri olmadığına emindim.

Ağırlığımı vermeden üzerine çıktığımda üst dudağı tehlikeli bir sırıtışla yukarı doğru kıvrıldı.

Parmaklarımı karnından göğsüne doğru çıkararak tenini okşamaya başladığımda altımda kıvranmaya başladı.

Ağzından kaçan küçük çaplı kahkahalar ona neden aşık olduğumu bana bir kez daha hatırlatırken, boştaki elimle yumuşak göğsünü sertçe sıktım.

Bu hareketimle nefesi kesilmiş gibi birden sustu. Ardından ağzından hayatım boyunca duyabileceğim en güzel inilti döküldü.

"Calum..." diye inledi kafasını geriye doğru atarken. "Lütfen."

Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda hızla eğilip onu öptüm.

"Bu ilk mi?"

Parmaklarımı kasıklarına doğru hareket ettirmeye başladığımda kafasını yavaşça salladı.

Teni pürüzsüz değildi ama hayatım boyunca dokunduğum en güzel tendi diyebilirim.

Yumuşak kıvrımlarının her birine tek tek dokunmak ve onu tamamen hissetmek istiyordum.

Ama ona zarar vermekten korkuyordum.

Bana güveniyor olmalıydı ki bedenini tamamen bana teslim ediyordu.

"Pişman olmanı istemiyorum." diye fısıldadığımda yarı baygın gözlerini yüzümde dolaştırdı.

Gözlerindeki parlak ifade beni nefessiz bırakırken, bir elini yanağıma koyup yavaşça okşadı.

"Seni seviyorum, Calum."