Sinirden titreyen elimi kaldırıp odasının kapısını tıklattıktan sonra cevap vermesine izin vermeden hızla kapıyı açtım ve içeri girdim.
Birden burnuma dolan eşsiz kokusu başımı döndürmüştü.
Bir insanın kokusu bile mükemmel olabilir miydi?
Çalışma masasının önünde öylece oturuyordu.
O kadar dalgın görünüyordu ki, geldiğimi duymamış gibiydi.
"Hailey." Sesim elimde olmadan oldukça gür ve sert çıkmıştı.
Birden arkasını döndüğünde onu korkuttuğumu anlamıştım, fakat o anda bunu pek umursamamıştım.
"Neden bir yere giderken bana haber vermiyorsun?"
"Neden bahsediyorsun?" Kısık çıkan sesi kaşlarımı çatmama neden olurken birkaç adımda tam önünde durdum.
"Dün akşam Ashton'ın evine gitmişsin." Kurduğum cümle bütün sinir hücrelerimi harekete geçirmişti.
Kanımla birlikte bütün vücudumu dolaşan ateşi hissedebiliyordum.
"Çocuklar çağırmıştı." diye mırıldandı bakışlarını yerden kaldırmadan.
"Bana neden haber vermedin?"
Birden kafasını kaldırdığında gözlerinde gördüğüm öfkeli bakış beni olduğum yere çivilemişti.
Hem öfkeli, hem de üzgün görünüyordu.
Dokunsam ağlayacak gibi bir hali vardı.
"Çünkü Calum," Bakışlarını önce yüzümde, ardından boynumda gezdirdi. "Evde değildin."
Nerede olduğumu sorgulamamasından, bunu zaten bildiğini anlamıştım.
Hızla yanımdan geçerken onu kolundan tutup kendime bastırmamak için kendimi o kadar zor tutmuştum ki...
O an ilk kez kendimden tiksinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vapor 2 || HOOD
FanfictionSana aşık olmak, bu hayatta yaptığım en büyük aptallıklardan biriydi.