38

4.4K 254 7
                                    

Odasının önüne geldiğimde hiç tereddüt etmeden kapı kolunu kavrayıp aşağı çektim.

Burnuma dolan kokusu nefesimi keserken tereddütle içeri girdim.

Gözlerimle odayı tararken onu yatağında cenin pozisyonu almış bir şekilde yatarken bulmayı beklemiyordum açıkçası.

Kapıyı arkamdan yavaşça kapattım ve sessiz adımlarla yanına doğru ilerledim.

Sırtı bana dönüktü ve geldiğimi duymamış gibiydi.

Burnunu çektiğini duyduğumda kaşlarım istemsizce çatılmıştı.

Ağlıyor muydu?

Yanına gidip tam yatağın ucuna oturduğumda yattığı yerde hızla doğruldu ve şaşkın gözleriyle yüzüme baktı.

Güzel gözlerinin etrafı ve burnunun ucu kızarmıştı.

Siktir, cidden ağlıyordu.

"Ne oldu?" diye sordum ellerimle yanaklarını kavrarken.

Önce bakışlarını yüzümden kaçırdı, ardından dokunuşumdan kurtularak hafifçe geri çekildi.

"Senden nefret ediyorum. Olan bu." Sakin ses tonu ile mırıldandığı kelimelerin kalbinden gelmediğini bilsem de bu söylediği nedensizce canımı sıkmıştı.

"Neden benden nefret ediyorsun?" Sorum üzerine tekrar yüzüme baktı.

Cevap vermedi.

"Beni artık istemediğini söyleyen sendin." diye mırıldandığımda yüzünde acı dolu bir ifade belirdi.

"Gitmek zorunda değildin." Kırık sesi kalbime bıçak gibi saplanmıştı.

"Er ya da geç ikimizden biri gidecekti zaten." dedim derinden gelen bir sesle.

Yüzünü eğdiğinde birkaç damla yaş yanaklarından süzüldü.

Bu hali canımı acıtıyordu ama ben sadece itiraf etmesini istiyordum.

Beni sevdiğini kendi itiraf etmeliydi.

Birden kafasını kaldırdığında acının yanında gözlerinde bir de öfkeyi gördüm.

"Yeni evini görebilir miyim?" diye hiç beklemediğim bir soruyu sordu.

Vapor 2 || HOODHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin