43. BÖLÜM
25 Haziran 2014
19.05
İSTANBUL / KURTULUŞ
" saat konuştunuz mu"?
Diye sordu Faruk
" sekiz gibi orada olurum"
" heykeli alabilecek misin"?
Atamer, gülümseyerek baktı.
" geldiğimde görürsün"
Atamer kapıdan çıkarken durdu.
" aslında hangisi kötü olurdu"
" neymiş o kötü olan"
" heykeller yan yana geldiğinde söylediklerinin çıkması mı yoksa bütün bu saçmalıklara kendimizi kaptırdığımızdan yaşayacağımız hayal kırıklığımı"
Faruk'un cevap vermesini beklemeden evden çıktı.
Faruk, sabırsızlıkla devamlı saatine bakıyordu. Bir oturuyor bir kalkıyor arada sırada cep telefonuna bakıyordu. Faruk eline heykeli aldı
" gerçekten de işe yarıyor musun, yarıyorsan neden bende çalışmıyorsun"
Birden elektriğe kapılmışçasına irkildi kendini yere attı. Titriyordu. Burnundan kan geliyor tarifsiz bir baş ağrısı yaşıyordu. Zor da olsa kalktı. Banyoya gitti, korku dolu gözlerle aynaya bakarken bir yandan da burnundan gelen kanı suyla temizlemeye çalışıyordu. Telaşla banyodan çıktı. Koltuğun üzerinde duran ceketini alıp dışarı çıkmak için kapıyı açtı. Karşısında duran kişiyi görünce şaşırdı.
" senin burada işin ne"
" bende sana gelmiştim Faruk..."
" fotoğrafından tanıyorum sen Atamer'in..."
" evet, Faruk, asistanı Yasemin Çakır"
Faruk telaşlıydı.
" üzgünüm çıkmam lazım... "
Faruk hızlıca Yasemin'in yanından geçip gitti. Yasemin böyle bir davranış beklemiyordu. Açık kapıdan içeri girip kapıyı kapattı. Evin mobilyaları değişmişse de yıllar önce geldiği bir yere gelmenin duygusunu yaşıyordu. Masa da duran heykeli gördü. Saatine baktı, saat sekize beş vardı.
Kaybedecek zaman yoktu. Heykeli eline aldı ve gözlerini kapattı.
20.25
İSTANBUL / TARABYA
Cemal de yatak odasına geldiğinde, Nergis'i durdurdu. Nergis Cemal'e döndü. Nergis'e sarıldığında her ikisinin de aklında son sarılmaları olabileceği geçiyordu. Nergis'in telefonu çaldı.
" Cemal arıyor" dedi heyecanla. Telefonu açtı.
"efendim... Geldi mi Atamer... Evet yanımda... Tamam yatak odasındayız, video da görebileceğimiz yere koyacağız... Umarım inşallah her şey yolunda gider... Tamam Cemal"
Cemal komedinin üstündeki DVD'inin yanına yazılı kâğıdı koydu.
" hadi gel yatağa uzanalım"
Her ikisi de birbirlerine dönük yan yatarak uzandılar yatağa. Gözleri birbirlerine kenetlenmişti. El ele tutuştular. Nergis'in burnundan hafif bir kan geldi.
" Nergis iyi misin" ?
Sorusunu cevaplayamadı Nergis. Göz bebekleri kımıldamıyordu. Cemal yataktan doğrulmak istedi ama kalkamadı. Konuşmak istedi konuşamıyordu. Vücuduna sanki elektrik veriyorlardı. Önce titremeye Nergis başladı ve ardından Cemal. Cemal'in ve Nergis'in burnundan kan geliyordu, Cemal Nergis'e baktı. Nergis bayılmıştı. Son bir gayretle başını kaldırdı. Yatağın başında duran kişiye baktı.
" bunu yaptın dimi"
" fare dağa gelmezse dağ fareye gider"
" ne yaptığının farkında değilsin değil mi"?
" var olman gerektiğini söylemiştim... Benim de hatırlamam gerekiyor ve bu heykelin manyetik alanı sayesinde korunacağız"
Cemal'in yüzünde korku vardı.
" anlamıyorsun... İki heykelde kullanıldı geçmişe ve geleceğe"
" ne diyorsun sen Cemal"
Cemal konuşmakta zorluk çekiyordu, bayılmadan önce ağzından cılız bir söz çıktı.
" zamanı büktün, zamanı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( BAŞLANGIÇ )
Science FictionHER SON BİR BAŞLANGIÇTIR BELKİ 7 BELKİ 2 BELKİ 5 NE OLACAĞINLA ALAKALI DEĞİL NE OLDUĞUNU BİL ARTIK 25 SENSİN